Karanlığa Adanmış Sırlar

1. Bölüm "Gizem'in Şanssızlığı"

Yarın okula başlangıç günümüzdü.

Son tatil günümüzü Salih Amca'nın dükkanında vakit geçirerek değerlendirmek istedik.

Hepimiz Salih Amca'nın dükkanına her zaman ki masamıza toplanmıştık. Bir kişi hariç, evet o kişiyi tahmin ettiğinizi anlar gibiyim.

Betül gelmemişti.

Amaan, kim takar Betül'ü zaten o gelseydi havası ve şımarıklığından sohbet edemezdik.

O akşam Gizem, Emir'e çıkma teklifi edecekti.

İçeceklerimizi sipariş etmiştik.

Tam Gizem konuya girecekken, kapıdan 1.67 boylarında, siyah saçlı, güzel ve zarif bir kız girdi.

Bu Melis'ti.

Melis'ler Amerika'da yaşıyorlardı.

Babası tam bir pisliğin tekiydi. Uyuşturucu üretip satıyordu, ama yakalanıp hapise girmişti.

Onun hapise girmesinin ardından annesi Melis'ide alıp küçük kasabamıza yerleşmişlerdi. Melis'in babasının yaptığı işten ötürü ilk başlarda onu kötü, burnu havada bir kız zannetmiştik.

Her neyse gerisini ilerki bölümlerde görüceksiniz zaten.

Nerede kalmıştık?

Kapıdan içeri Melis girdi. Emir'in arkasını döndü ve Melis'e hayranlıkla bakıyordu. Tabi ki bu durumdan Gizem hiç hoşlanmamıştı.

Melis oturduğumuz masaya doğru yavaşça adımlıyordu. Emir'in hayranlıkla bakışları tabi ki devam ediyordu.

Masamıza yaklaşıp;

"Merhaba, ben buraya yeni taşındım. Sizin okulunuzda okuyacağım, adım Melis."

Gizem'e dönerek;

"Aa sen Gizem olmalısın, bana yarın okulu gezdirip, tanıtacak kişisin sanırım."

Gizem nefret ve umursamaz bakışlarla Melis'e dönüp;

"- Evet, sen o yeni gelen kızsın, sana okulu gezdirmem için Müdür Bey bana 2 gün öncesinden haber vermişti. Hoşgeldin kasabamıza."

"Hoşbuldum"

Emir hemen araya girip.

Melis oturmaz mısın? Bizde tam yarın okul da neler yapacağımızı konuşuyorduk. İçecek birşeyler söyledik, sende alır mısın? Sana da söyliyeyim mi ?

"Ahh, çok naziksin, madem okul hakkında konuşuyordunuz. Oturayım bari hemde tanışmış oluruz. Bu arada bir bardak bira varsa alabilirim." dedi.

- Ne beklersin işte Amerika'da yetişmiş. Bira falan normal birşeymiş gibi geliyor.

Gizem araya girip;

"Burada, Amerika'daki kadar imkan yok canım. Bira bulunmuyor burada" dedi.

Melis, destek istermişcesine Emir'e bir bakış attı.

Emir hemen araya girip;

"Abartma Gizem, Melis buraya yeni taşındı. Bilmiyordu bira satılmadığını, fazla üstüne gitme" dedi.

Ortalığın daha fazla gerginleşmemesi için araya girip;

- Salih Amca her zamankinden bir tanede Melis'e dedim.

Gizem bu durumdan hiç memnun değildi. Tam herşeyi planlamıştı, Emir'e açılacaktı ki Melis geldi ve tüm planı mahvetti.

Gizem sinirlendiğini belli etmemek için, arkasına yaslandı ve camdan dışarıyı seyretmeye başladı.

Emir;

"Yaz tatilinde babamla çalıştım, çok ağır bir işti. Geceleri kafamı dağıtmak için kendi çapımda beste yazıp gitarla birlikte çalıyordum. Bu sene müzik klübüne katılacağım."

- Ama dostum, futbol ne olucak?

"İkisini beraber idare edebilirim, Kerem."

- Pekâla.

Uzun bir planlaşma ve konuşmanın ardından evlerimize dağıldık.

Sabah oldu, okula doğru ilerliyordum. Biraz temiz hava almak için erken çıkmıştım. Yolda yavaş adımlarla, kulağımdaki kulaklığımdan müzik dinleyerek ilerliyordum. O sırada Gizem ve Emir'lerin evinin önünden geçiyordum. Birden Emir'ide çağırıp okula beraber gitmeyi düşündüm. Tam kapılarına yönelmişken karşı evin camından biri bana seslendi.

"Heey! Sakın basma zile."

Arkamı döndüm kimin seslendiğini bulmak için etrafıma bakınıyordum. Aynı ses tonunda bir ses daha geldi.

"Heeey! Kime diyorum Kerem yukarıya bak ben Gizem."

Ahah, anlamalıydım Gizem olduğunu. Güya sabah Emir'i okula çağırıp, yolda ona açılacaktı.

Gizeme dönüp, sinsice bir gülüş attım. Tam okul yoluna koyulurken, Emir kapıdan dışarı çıkıp;

"Heey, Kerem beni de bekle, hemen iniyorum aşağıya" dedi.

Emir'in bu sözü üzerine tamam diyip, kafamı tekrar Gizeme doğru çevirdim.

Gizemin surat ifadesini görmek istemezdiniz. Çok kızgın ve sinirli gözlerle bana bakıyordu. Biraz tırsmadı değilim ama bu bakışlar karşısında.

Gizem'in planı gene iptal olmuştu. Yazık sana be Gizem, ama pes etme illaki baş başa kalırsınız.

Emir aşağı indi, okula doğru ilerlemeye başladık.