Evet, yeni bölümle karşınızdayıım** İyi okumalarr.
---------
Nehir'in cümlesiyle olduğum yerde kalakaldım. Şimdi Yiğit ne alakaydı?
Zeynep'in de ''Aa evet. Yiğit de gelsin. Kafanız dağılır biraz.'' demesiyle şaşkınlığım katbekat artmıştı.
''Şimdi Yiğit ne alaka anlamadım. Hem benim Yiğit'ten nefret ettiğimi biliyorsunuz. Ve siz Yiğit'le ne ara yakın oldunuz?''
''Abla, Yiğit kim?''
''Bizim sınıftan bir çocuk kuzum.''
''Ne yapalım senin yokluğunda arkadaş bulduk kendimize kızım. Hem fena mı olur belki nefretin gider?
''Ooo hemen satışı koymuşsunuz yani.''
''Saçmalama Beyza. Senin yerine kimseler geçemez. Unuttun mu kuralımızı?''
Nehir'in bahsettiği kural şuydu: Kim olursa olsun ne olursa olsun kimse bizim aramıza giremez. Eğer biri sırf bir kişi yüzünden bize küserse bütün sosyal medya hesaplarını kapatmak zorunda kalır. Biliyorum biraz saçma bir kural ama haklı bir konuda olan bir kuraldı bu kural.
''Tamam be şaka yaptım. Ama ben bu durumda Yiğit'i falan çekemem.''
''Deme öyle Beyza'm. Kafan dağılır kafan.''
''Kızım ben eğer Yiğit'le aynı ortamda beş dakikadan fazla durursam saçma sapan konuşur deli eder beni.''
''Of Beyza ya tamam.''
''Tamam başımın tatlı belaları tamam, çağırın Yiğit'inizi.''
Sonrasında ise biz yemek yedikten sonra kapı çaldı ve gelenin Yiğit olduğunu düşünerek kapıya doğru yürümeye başladım.
Kapıyı açtığımda Yiğit'i görmemle birlikte ''Hoş geldin.'' demem bir oldu.
''Hoş buldum mızıkçı.''
''Bana şöyle demekten vazgeç Allah'ın ayısı.'' dedim sertçe.
''Ama sana yakışıyor mu şöyle şeyler?''
''Sus da içeri geç gıcık.''
''İyi be sana da iki şaka yapmaya gelmiyor.'' dedi Yiğit içeri geçerken.
Bu arada Yiğit gelmeden önce kızları ve Burak'ı Yiğit'e bu durumdan bahsetmemeleri için tembihlemiştim. Kızlar dışında kimsenin bilmesine gerek yoktu.
Yiğit içeri ''Selam kızlar ve kim olduğunu bilmediğim yakışıklı çocuk.'' diye girdi. Bu çocuk cidden manyaktı.
''Selam Yiğit'cim. Hoş geldin.'' dedi Nehir kıkırdayarak. Yiğit'cim mi demişti o?
Zeynep de ''Hoş geldin canım.'' demişti. Canım mı dedi o ben mi yanlış duydum?
Zeynep'i tanıdığımdan beri bizim dışında arkadaşı yoktu çünkü çok çekingendi ama Yiğit'le iki günde böylesine yakın olmaları biraz garip gelmişti ama şu an onlarla uğraşamazdım.
''Selam. Ben Burak, Beyza'nın kardeşiyim.'' diye de kendini tanıttı Burak.
''Güzel isimmiş Burak. Tanıştığıma memnun oldum.''
''Bende memnun oldum Yiğit.''
''Ee gençler ne yapıyoruz?'' dedi Yiğit Nehir ve Zeynep'e bakarak.
''Biz film izleyelim diyorduk.''
''Film çok klişe değil mi? Dışarı niye çıkmıyoruz?'' dedi Yiğit.
Ne Burak'ın ne benim bu halde dışarı çıkmak istemediğimizi bildiğim için ''Şu an Burak'la benim dışarı çıkasımız yok, siz istiyorsanız çıkın.'' dedim.
''Niye?'' diye sordu Yiğit.
İç sesim ''Sana ne?'' diye bağırsa da sadece ''Boş ver.'' diyerek geçirdim.
Sonra Yiğit'in önerdiği bir filmi izledik ve bir şeyler atıştırdık.
''Gençler bizi ailelerimiz evlere çağırıyor, biz gidelim. Burak malum saat geç oldu, bizi otobüsle bırakabilir misin?'' dedi Zeynep'im. Aslında aileleri bende oldukları sürece hiç eve çağırmazdı onları. Son günlerde sürekli olduğu gibi kızlarım yine garip davranıyordu.
Burak da ''Tabii ki bırakırım. Çıkalım haydi.'' dedi. Annem ve babamın vefatından sonra Burak'ın odasından dahi hiç çıkmayacağını düşünürken böylesine toparlamasına çok şaşırmıştım. Güçlü olması gerektiğini o da biliyordu ve kendi için değil de benim için güçlü kaldığını hissedebiliyordum.
Ben ise oldukça kaba bir tavırla ''Yiğit sen de gitmiyor musun?'' diye sordum. Onunla bu evde tek başıma kalmak en son isteyeceğim şey filandı.
''Bir arkadaşımla konuştum yirmi dakikaya burada olurmuş beni almak için.''
''Peki.'' dedim sadece. Bu çocukla yirmi dakika yalnız kalmak pek de isteyeceğim bir şey değildi ama evden de kovamazdım değil mi?
--------
Beyza'yla Yiğit'in baş başa kalması mı? Kesin kavga ederler bunlar arkadaşlar ya^^
![](https://img.wattpad.com/cover/191453896-288-k422488.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MIZIKÇI
Teen Fiction"Sen ve ben hiçbir zaman biz olamadık ama ben biz olamayışımızı bile özledim."