Merhaba arkadaşlar^
Ben Ecrin, yedi yaşımdan beri kısa kısa hikayeler yazıyorum. Bu hikaye, güzel Beyza'mızın hikayesi, yazdığım ilk uzun hikayem. Umarım siz de bu güzel hikayemizde Beyza ve benim yanımda olursunuz. Şimdi battaniyelerinizi kapın ve kendinize sıcacık bir kahve yapın. Ve tabiki yukarıya eklediğim şarkıyı açmayı unutmayın. Sizi ilk bölümle baş başa bırakıyorum. Ve Beyza Alkoç'un dediği gibi ''Benim küçük gezegenime hoş geldiniz!!''
----------
Sabah kalktım, kahvaltı yaptım, okul formamı giydim, otobüse bindim, sınıfa girdim, kitaplarımı çıkardım, kantine Zeynep ve Nehir'in yanına gittim, çay içip simit yedik.. İşte buydu benim hayatım, her şey sıradandı, her şey...
''Okula yeni bir çocuk gelmiş duydunuz mu?'' dedi Nehir heyecanla.
Yanlış anlamayın Nehir öyle her erkek görünce heyecanlanan tiplerden değil. Sadece bize yeni bir şey anlatınca heyecanlanır.
''Hayır duymadım. Kimmiş?''
''Bilmiyorum, sanırım ismi Yiğit. Birde diğer kızlar konuşurken duydum, çok yakışıklıymış.''
''Yakışıklıysa yakışıklı bize ne.'' dedim umursamazca. Erkeklerden nefret ederim de.
Sonra kantine bir çocuk girdi. Bal rengine kaçan ela gözleri, gür kumral saçları vardı. Bu çocuğu daha önce hiç görmediğimden Yiğit olabilir diye tahmin yürüttüm kendi kendime. Eh işte çocuk abartıldığı kadar yakışıklı değil. Saçmalama Beyza çocuk yakışıklı!
İç sesimle konuşmayı bırakıp Nehir'e ''Yeni gelen çocuk bu mu?'' diye soracaktım ki Zeynep benden önce davrandı.
''Evet, galiba.''
''Yakışıklıymış'' dedi Zeynep.
''Beyza sence nasıl?''
''Yani, fena değil.''
''Saçmalama Beyza, ne demek fena değil?!''
''Fena değil işte.''
Bana sırf fena değil dediğim için neden sinirlenmişlerdi anlam veremedim ama şuan buna kafa yoracak halim yok. O yüzden hiç takmadım.
Nehir'in de hali yoktu sanırım çünkü o da sadece ''Peki'' dedi.
''Hadi sınıflara gidelim.'' bu sefer konuşan Zeynep'ti.
Zeynep'le aynı sınıftayız. Nehir'in de sınıfını değiştirmeye çalışıyoruz ama müdürümüz izin vermiyor. Ne gıcık müdür ama!
Sınıfa girdiğimiz gibi sıralara oturuyoruz. Tam telefonumu çantama koyacakken fark ettim ki Yiğit bizim sınıfta.
Hemen Zeynep'i dürttüm kaşımla Yiğit'i işaret ederek.
Zeynep anında şaşkınlıkla ''Hadi Yiğit'e haber verelim.'' dedi. Şapşal kız!
''Yiğit'e mi?'' dedim gülerek.
''Ay aman, Nehir'e işte. Anladın sen. Hadi kalk gidelim.''
Anında şüpheci ifademe bürünerek ''Siz Nehir'le ne karıştırıyorsunuz?'' diye sordum.
''Hiçbir şey karıştırmıyoruz bebeğim.'' dedi gülümseyerek.
Bense ona sonra konuşacağız bakışımı atıp ''Peki, öyle olsun.'' dedim sadece.
---------
Evet arkadaşlar, ilk bölümümüz bu şekilde. Umarım okurken keyif almışsınızdır. İyi veya kötü eleştirilerinizi yorumlar kısmında belirtmeyi unutmayın. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MIZIKÇI
Fiksi Remaja"Sen ve ben hiçbir zaman biz olamadık ama ben biz olamayışımızı bile özledim."