<3

149 19 141
                                    

dudaklarımı yaladığımda dilime kül, çilek ve papatya tadı doldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

dudaklarımı yaladığımda dilime kül, çilek ve papatya tadı doldu.

yanımda çökük bir şekilde oturan peluşuma baktım, toz pembe tüylerine tozlar karışmış, burnu da yamulmuştu, chaewon artık onu sevmezdi.

" son bir sigara ve sonra her şeyi bitireceğim."

sigaramı dudaklarımın arasına yerleştirdikten sonra yanımda duran papatya demetini topraktan sökerek elime aldım ve tekinin sapını kopararak suya bıraktım.

" bu papatya burnuna çiçek polenleri yapıştığı zaman için."

" bu geceleri alt dudağından daha koyu görünen üst dudağı için."

diğer bir papatyayı suya bırakıp hafif akıntıyla uzaklaşmasını izlerken sigaramdan derin bir nefesi ciğerlerime doldurdum.

" bu bugün ensesine çizdiğim papatyaların o hyejoo'ya giderken ağlayışı için. "

" bu kafasını ani hareketlerle çevirdiği zaman gözlerine giren saç tutamları için."

" bu ayak bileklerinde oynaşan takımyıldızlar için."

" bu dudaklarına adadığım tüm sigaralarım için. "

son papatyayı da aldım elime, boynunu bükmüştü. nazikçe taç yapraklarını okşadım, birkaç kül ve çilek kokan nefesten sonra gömülecek bir aşkın parçası olmayı hak etmeyecek kadar güzeldi ama bazılarımızın payına da bu düşüyordu.

" bu da park chaewon'a, sigaralarıma çizdiğim tüm o çiçekler gibi bana çizilmiş olan kır papatyasına."

son papatyayı da bıraktım suya, gözümün önünde uzaklaştı, ruh eşini bulan insanların uzaktan gelen neşeli çığlıkları dışında hiçbir şey yoktu.

sigaramı parmaklarımın arasına sıkıştırdım, son bir nefes kalmıştı.

güldüm, kafamın içinde bir ses dalga geçer gibi aynı şeyi tekrarlayıp duruyordu.

bazılarımızın payına da bu düşüyor.

sigarayı dudaklarıma yasladım, çilek aroması dudaklarıma sızarken sigaranın ucu acele etmemi istercesine alevlendi.

" hyunjin."

chaewon.

sendeleyerek arkadaki çalılıklardan çıktı, ay ışığı arkasından vururken neyin yanlış olduğunu anlayamadan elimdeki son dalla ona bakakaldım, ayaklarına baka baka geldi ve usulca yanıma oturdu.

" chaewon biris-"

cümlemi tamamlayamadım, bana bakmıyordu ve ateş böceklerinin ışığı yüzüne vurmuştu.

sarı bukleleri tamamen dağılarak çiçek yapraklarıyla boyanmış göğüslerine doğru dökülüyordu. göz makyajı ve yanaklarına çizdiğim çiçekler akmış, gözyaşları elmacık kemiklerinden çenesine kadar iz bırakmıştı, ruju bozulmuş, dudakları da ağlamaktan dolayı şişmişti. çimenlerin üstünde otururken çökmüş omuzları ve darmadağınık haliyle tıpkı peluş tavşanıma benziyordu.

kayıp yapboz parçam | hyunwon ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin