HQFAA : JİKOOK

Car Robbery

Eski külüstürü kenara çekmiş polis merkezinin yanındaki suçluların taşıtlarının konulduğu yerin önünde kapanmasını bekliyordum.

Benim biricik Lolirain'imi polisler almış ve buraya getirmişti. Ve ben de onu geri almaya gelmiştim. Kesinlikle bu bir çalma değildi sadece benim olanı geri almaya gelmiştim. Yakalanırsam, hem çalmaya kalkınma hem de yasadışı işler yüzünden en az 6 yıl hapis yatabilirdim. Bu yüzden bu işi yakalanmadan yapmak zorundaydım. Lolirain'imi aldıktan sonra bu ülkeden kaçacaktım.

Işıklar yavaş yavaş sönmeye başladığında yerime sindim. İşte şimdi başlıyordu. Bekçiler yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı. En sonunda bir adam kalmıştı. O buradan ayrılmayacak gece vardiyasında kalacaktı ve evet tek adam benim için bebek oyuncağıydı.

Adamı başımdan savmak için iki plan kurmuştum kafamda. Birincisi adamı tahrik edecek ve içeriye girmek için adamı ayartacaktım ki bu yüzde doksan işe yarardı.
İkinci olarak ise adamı şiddet kullanarak etkisiz hale- biliyor musun siktir et. Sırıttım.

Benim prensesimi alanları ben de alırdım. Arabadan indim. Koyu mavi saçlarımı siyah kapişonluma hapsettim. Klubenin önüne geldim.

Adam beni görünce ayaklanmış, "Nereye küçük adam" demişti. Güldüm. Güldü. Gülümsemem sırıtmaya dönüşürken dudaklarımı yaladım kıvırtarak uzaklaştım ve arkamı dönerek "Oyun oynamaya gelmiştim ama.." düşünür gibi yaptım ve "bazıları çok sıkıcı" adam bunu dememle klubesinin kapısını açmış yanıma gelmişti.

Belimden tutup beni kendine çekti. Belimdeki ellerini kalçama indirdiğinde kusmamak için kendimi tutmuştum.

Göbekli herifin tekiydi cidden ona bakacağımı mı düşünmüştü komik. 'hepsi prensesim için' içimden tekrarladım.

Sonra adamın erkekliğini küçük avucuma alıp sıktım. İnledi zevk değil acı bir inlemeydi bu e tabi benim de istediğim buydu. Elini belindeki elektrikli şok cihazına götürdüğü anda elini aldım ters çevirip belinde sabitlediğimde bağırdı. "Kes sesini aptal" tısladım kulağına doğru.

Sinirlenmiştim.. Sonra kahkaha attım. Söyledim mi bilmiyorum ama evet tescilli bir psikopattım. Adamı tuttuğum gibi eski külüstüre bindirdim.

Emliyet kemerini bağladım ama sonra aklıma açabileceği düşüncesi gelmişti. Sırıttım. Geri döndüm adamın iki elini de önüne getirip bağladım ama bu işte zevk yoktu ki. Surat astım. Sonra aklıma gelen fikirle yeniden sırıttım. Adamın ağzına bir bez tıkıştırıp sol elin parmaklarından başladım..kırmaya.

İki elde etkisiz hale geldiğinde adama baktım şakaklarındaki ve boynundaki damarları belirginleşmiş, terlemişti.

Son kez öpücük atıp, yeniden bekçi klubesinin yanına gittim ve içeri girdim. Loli'min siyah kedicikli araba anahtarını gördüğümde neşem yerine geldi.

Anahtarı alıp fırladım. İlerde mat siyahlımı gördüğümde bu sefer yüzümde masum bir gülümseme belirdi. Yavaşça adımlayıp şöför koltuğuna bindim. Ben polislerden kaçmıştım ama o kaçamadığı için buradaydı. Tamı tamına bir ay iki gün üç saattir ondan ayrıydım ama şimdi benim meleğim altımdaydı. Göz yaşlarım aktı.

Fenerleri ışıklarını görmemle birlikte yeniden eski moduma döndüm ve arabayı çalıştırdım camı açıp bağırdım azıcık eğlence istiyordum.

Işıkların buraya yaklaştığını görmemle gaza bastım. Arabalara çarpmadan ilerliyordum. İnsanlara ne kadar saygım yoksa arabalara da o kadar saygım vardı. Önüme bir tel çıktığında mırıldandım "Fuck" sonra omuz silkip teli yerle bir ettim. Anayola çıktığımda normal bir araç gibi ilerliyordum.

Arkamdan siren seslerini duyduğumda, dudaklarımı büzdüm bu moruklar yarış arabasını yakalayamayacaklarını anlamayacak kadar mal mıydı.?

Alayla gülüp gaza bastım. Yaklaşık yarım saat sonra izimi kaybettirmiştim. Şimdi ise bizim mekana sürüyordum.

Geldiğimde samimi olmadığım -ki hiçbiriyle samimi değilim- bir grup ateşin başında oturmuş içiyorlardı. Kendi yerime gidip çoğunluğu siyah kıyafetlerimi  ve gerekli olan eşyalarımı siyah valizime koydum. Çekmecemden yedek kimliklerimi ve pasaportumu aldım. Suçlarımı genelde Park Min-ji kimliğime işlerdim. Polisler hariç insanlarda beni Shin Ji-hwa diye tanırdı.

Gerçek ismimi bilenler sadece sokak yarışçılarından ibaretti. 'Park Jimin' gerçek ismim buydu.

Kimliklerimi ve Pasaportumu aldıktan sonra Lolirain'imin yanına gittim kimseye haber vermiyordum çünkü zaten haber verecek kimsem yoktu. Arabama atladım ve çalıştırdım.

::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

Çevirme alanına geldiğimde polisler arabamı durdurmuştu. Kimlik ve ehliyet istediklerinde Shin Ji-hwa kimliğimi ve ehliyetimi verdim.

Geçme izni verdiğinde arabayı yeniden çalıştırdım. Brezilya'ya hoşgeldiniz yazısını görmemle arabanın inçine bir sevinç çığlığı bıraktım. Sonunda.. Sonunda gelmiştim.

::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

EVT  burda çemenin nasıl bir yaşam biçimi içinde olduğunu anlatmaya çalıştım:))

Jiminin içindeki psikopat benimkini temsil ediyor       "-"   :) :(

Baaayyysssss