Bölüm 1

24 4 0
                                    

"Mercan, hadi kızım kalkman lazım. Okula geç kalıyorsun."

Sabah annemin sesiyle güne uyandım. Bugün pazartesiydi, başım çatlıyordu sanki. Dün gece uyumayıp sabaha karşı uyumuştum. En fazla iki saat uyumuşumdur ve şu an gözlerimi açık tutamıyorum. Vücudumda hissettiğim soğuk havayla birlikte gelen ürpertiyle annemin üzerimden örtümü çekmiş olduğunu anladım. Bana hafifçe gülümsedi. Ben de ona gülümsedim istemsizce.

"Hadi kuzum kalk artık, okula geç kalıyorsun!" Cılız sesiyle ettiği sitemini devam ettirmemek adına hafifçe gülümseyerek baş sallamakla yetindim. Bu hareketime karşılık odamdan uzaklaştı ve "Sandviç yaptım. Umarım yemeden gitmezsin..." dedi. Bir cevap vermedim.

Annemin odamdan gitmesini fırsat bilerek yorganımın içine biraz daha girdim. İçeriden annemin tencere devirme sesi gelince göz devirip yataktan kalktım.

Yatağımın hemen başında kullanmadığım balkona giden kapıyı görünce gülümsedim. Keşke uyanır uyanmaz penceresini açan, mis gibi havayı ciğerlerine çeken insanlardan olsaydım.

Odam genişti. Hatta o kadar genişti ki komşularımız genelde burayı salon olarak kullanıyor.

Yanı başımdaki komodinden telefonumu alıp saate baktım öncelike. Neredeyse sekize gelmişti. Okula gitmem için yarım saatim vardı. Dersin başlamasına ise bir saat. Hemen olduğum yerden fırlayıp dolabıma koştum.

Üzerime beyaz ve biraz salaş duran bir bluz geçirdim. Okulumuzun çok sayıda kıyafeti var ve bu da onlardan biri. Özel okul olduğu için mi bilmiyorum ama gayet havalı.

Okul yeni açıldı. Neredeyse üç hafta oldu. Yeni sahipleri okula kendi soy isimlerini vermişler. Kural

Aslında okul tam olarak onların değil. Okulumuzun müdiresi hissesinin yarısını satmaya karar vermiş ve şu an okulun yalnızca yarı hissesine sahip.

Bu yıl bu okula yeni kayıt oldum. Müdiremiz Esma Hanım aynı zamanda annemin en yakın arkadaşı ve yeni ortaklar de gelmeden beni burslu olarak buraya yazdırmaya karar verdiler. Torpilli desek daha doğru olur sanırım.

Üstümdeki bluze bir göz atıp altıma da okulun damgası olan siyah bir kot giydim. Sanki sivil kıyafetler giymiş gibiyiz. Sadece pantolonun cep olması gereken bölümde belli belirsiz okulun ismi yazıyor. Önceki senenin kıyafetlerini bilmiyorum onun için pek bir yorum yapamam ama devlet okuluna göre çok daha güzel ve havalı.

Sanırım okulun yeni ortakları değiştirmek istediler. Zaten okulun ismi de onların soy ismi. Anlamıyorum yani Esma Hanım neden buna itiraz etmemiş ki? Sonuçta burası onun okulu. Yine de bu giysiler bence gayet rahat, sportif ve hoş. Tek yorumum bu sanırım.

Altımdaki kota da son bir bakış atıp aynada kendimi süzdüm. Gayet güzel görünüyordum. Tek sorun saçlarımdaydı.

Banyoya geçip kahverengi parlak saçlarımı da özensizce tarayınca kendimi hazır hissedip mutfağa annemin yanına gitmeye koyuldum. Beni koridorda gören annem konuştu;

"Şükürler olsun kalkabildin Mercan!"

Annem beden eğitimi öğretmeniydi birkaç yıl önce sakatlık geçirmeden önce. En sonunda mesleğini yapamayacak hale getirdi. Yine de yaşadığı her şeye dayanır. Ne olursa olsun.

Mutfağa adımımı attığım an burnumu dolduran sandviç kokusuyla gülümsedim.

Bir sandalyeye oturup sandviçimi yemeye koyuldum. Birden aklıma dank eden düşünceyle elime yarılanmış sandviçimi aldığım gibi hızla masadan kalkıp odama doğru koşmaya başladım.

KURALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin