Habersiz

173 4 0
                                    

oğuzhan. kendi halindi bir gençti henüz 21 yaşına gireli 3 gün olmamıştı. Doğum gününde arkadaşlarıyla sakin bi parti yapmışlardı. iki günlük bir tatilin ardindan acilen evine gelmişti. Annesi ondan küçük kardeşine bakmasını kendisi ve babasının köye gidip aneannendnn peynir yogurt aldıktan sonra döneceğini söyledi. Oğuzhan hayır diyemedi.

Kabul etti.

Kardeşi henuz 7 yaşında sarışın kıvırcık saçlı yeşil gözlü bir erkek çocuğuydu. İsmi Berke idi. Annesi babası hazırlanıp yola koyuldular. Oğuzhan kardeşi ile birlikte eve döndüler saat 23:30 olmuştu. Oğuzhan kardeşini yatağına yatırıp sevdiği korku filmlerinin başına geçmişti ama izleyecek film bulamiyordu. Neredeyse hepsini izlemişti. İnternetten en korkunç filmler listesine baktı. Gözüne 3. Sıradaki film takıldı filme tıklandığında yeni bi sekme açıldı ve sekmede "en iyi korku filmini izlemek istermisin?" yazıyordu. Oğuzhan merakla tıkladı. Ve video açıldı videoda eski ahşap tahtaların üstünde duran insan gibi bir şey vardi saclari yuzunu kapatmış ve saçları dağınık durumdaydı ustunde lekeli beyaz tshirt ve yırtık pantolon vardı. Kamera siyah beyaz gösteriyordu. Videodaki şey herneyse hareket ettikçe ahşap tahtalar gıcırdıyordu. Oğuzhan merakla nolabilir ki diye izlemeye devam etti. Insan bu dedi. O anda videodaki kisi bir kahkaha attı kahkahayla beraber sivri sivri dişleri göründü sanki dişlerinin hepsi sivriydi. Kamera biraz sağa çevrildi ve bir kiz vardı. Kızın saçlarda daginik ve simsiyahtı uzun siyah bir elbi. Kız adamin yanına geldi. Ve yüzü kameraya dönük bir biçimde adamin bacakları önüne çöktü. Adam elindeki bıçakla kamerayı işaret edip iyi bak dedi. Oğuzhan ise irkildi ama dikkatini dağıtmayıp izlemeye devam etti. Adam elindeki bıçağı kızın boğazına bastırıp yavaşça kızın boğazını kesmeye başladı ve ardından gozlerine parmaklarını sokarak kanattı. Ve elindeki bıçağı kamerayı yönelterek sıra sende oğuzhan dedi. Oğuzhan irkildi ve videoyu hemen kapatti. Bu olan neydi ismimi nerden biliyordu diye düşünmeye başladı baya korkmuştu ama kendini sakinleştirmeye calisiyordu. Yavaş ve derinden nefes alıp vermeye başladı. Saat gece 3:30 olmuştu. Sakinleşti ve elini yüzünü yıkamak için lavaboya yöneldi yüzüne bir iki su serpti ve başını kaldırırken aynada gördüğü görüntü yüzünden kendisini istemsizce geriye doğru attı. Aynadaki görüntü demin başı kesilen kıza aitti. Tekrar baktı ve kız orada güldü. Oğuzhan gördüğüne inanamadi gözlerini kapayıp başını salladı ve gözlerini tekrar açtığında görüntü yoktu. Kendi kendine " alt tarafi bi videoydu bu kadar korkmaya gerek yok fazla etkilenmişim bir şeyler atıştırıp kendime geleyim " dedi ve mutfağa yöneldi buzdolabını açtığında elektrikler kesildi. Ensesinde bir nefes hissetti arkasını döndü fakat karanlık olduğu için bir şey görmüyordu ellerini ileri uzattı fakat bir şeye değmediği bu sırada kardeşi aklına geldi ve uyanmışsa karanlıktan korkacağını biliyordu. Tekrar buzdolabına dönerek ellerini raflarda gezdirerek mumu bulmaya çalıştı. Bir iki dakika sonra iki tane mum eline gelmişti. Cebinden çakmağıni çıkartarak bir mumu yaktı ve diğer kardesim uyanmış ve korkuyorsa onun odasında yakarım düşüncesiyle mumu çakmakla beraber cebine koydu. Kardeşinin odasına doğru yürümeye başladı. Fakat bir soğukluk hissetti ve mum söndü tekrar elini cebine atıp cakmagi çıkardı. Tam mumu yakacakken elinde korkunç derecede bir acı hissetti ve çakmağı düşürdü sanki eline cok sert birşeyle vurmuştu birisi o acıyla bir iki dakika kıvranıp çakmağı aramaya başladı çakmağı buldu ve mumu yaktı ve bir anda korktu kardeşi berke önünde duruyordu. "Ödümü patlattın berke bende sana bakmaya geliyordum" dedi ve çakmağı cebine koydu. Berke "kusura bakma abi" dedi sonra abisi merakla sordu sen karanlıktan korkmadan nasıl geldin buraya. Berke ise gözleriyle "abisinin sağ omzunun arkasına bakarak yalnız gelmedim ki" dedi ne demek yalnız gelmedim kim getirdi oyleyse seni. Berkenin gozleri hala abisinin sağ omzunun arkasındaydı ve eliyle gosterek cevap verdi o getirdi diye oğuzhan başını sağa çevirdi ve bir çift sarı göz gördü, bir anda korkuyla kardeşi berkeyi kucaklayarak berke'nin odasına kaçtı hemen kapıyı kilitledi. Gördüğüm neydi diye düşünmeye başlarken çakmağını çıkarttı ve diğer mumu cebinden çıkartıp yaktı. Hala demin gördüğüm neydi diye düşünürken berkenin elbiselerinin yırtılmış olduğunu farketti. Berkeye kaşlarını catarak sordu. Berke bu elbiselerin hali ne ? Berke ellerini yüzüyle kapatarak sustu oğuzhan bu sefer daha yumuşak bir şekilde "elbiselerine noldu berke? " dedi. Berke ellerini biraz aralayıp korkmuş biçimde "o yapti" dedi. Oğuzhan tam o kim diye soracaktı ki elektrik geldi ardından Oğuzhan'ın berkenin canı sıkılmasın diye berkenin odasına koyduğu eski bilgisayarının monitörü acildi ve videodaki kız çıktı gözleri sapsarıydı onunda dişleri sivriydi diger adam gibi. Nasılsın oğuzhan dedi kahkaha artarak oğuzhan 5sn kadar afalladıktan sonra hiddetli bir şekilde sordu "sen kimsin nesin? Bizden ne istiyorsun? Sana ne yaptık biz" ve cevap bekledi. Kız " kardesine Sor one istediğimi biliyor dedi Oğuzhan sinirlendi ve monitörü yere attı monitör kırıldı kabloları koptu. Oğuzhan kardeşine döndü ve "ne istiyor bu şey" dedi. Berkeyse benden onunla gelmemi istedi ben yok deyince elbiselerimi yırttı dedi. O anda yerdeki halı oğuzhanın ayağının altından biri tarafından çekilir gibi kaydı ve oğuzhan sırt üstü yere düştü ve kafası berkenin oyuncak metal kırmızı kamyonunun sivri köşesine denk geldi. Ve Oğuzhan kalkamadi elini başının arkasına attı. Ve tekrar eline baktığında eli kandı sivri köşe sinirlerine denk gelmişti ve damari patlamıştı. Monitör tekrar açıldı kiz çıktı. Oğuzhanin hem canı yanıyordu hem tüm yaşadıklarına rağmen hala şaşırıyordu monitör kırılmıştı dahada ilginci kabloları kopmuştu. Nasıl açılabiliyordu. Kız tekrardan "istedigimi alacağım oğuzhan" dedi ve monitör kapandı. Oğuzhan güç bela doğruldu kardeşimi sana vermem dedi ve kardeşinin yırtılan elbiselerinden birisini alarak kafasına bastırdı. Etrafina bakındı ve aciz bir Şekilde bir çocuk odasinda böyle bir şeye karşı kendimi ve kardeşimi nasıl savunurum diye ic geçirdi ama başka şansı yoktu ve kafasını çarptığı metal kırmızı oyuncak kamyonu eline aldı bu sırada elektrik tekrar gitti fakat mum hala yanıyordu ve kapıdan bir ses geldi. Siz insanlar ne kadar zavallısınız camı açıp bağırabilirsiniz fakat düşünmüyorsunuz bunu dedi. Ardından oğuzhan hemen cama koştu ama cam bi türlü açılmıyordu elindeki metal kırmızı oyuncak kamyonla cama vurdu ama camda bir çizik bile oluşmadı. Kapıdan tekrar bir kahkaha sesi geldi. Oğuzhan durdu düşündü camı açabilsem bile napabiliriz yine burdayız bağırsak bu saatte sesimizi kim duyabilir ki ? Camdan uzaklaştı elindeki yırtılmış ve başına bastırdığı için kan olmuş olan tshirtı yere bıraktı ve kardeşinin yırtılmış olan bi elbiseini daha alıp başına bastırdı. Bu arada günün ilk ışığı pencereden içeri vurdu. Aradan bir saat geçmiş ve elektirik hiç bir sey olmamisti. Oğuzhan yerinden kalktı kapıyı açtı etrafa bir bakındı camları açtı saat sabahın 6:30u idi kardeşini yataga yatırdı ve o şey tekrar gelirse beni çağır ve ne isterse istesin sakın yapma dedi daha sonra kardeşinin üstünü örttü. Bilgisayarının başına geçti ve değişik olaylara baktı bie benzerlik bulmak istiyordu ama bir sonuç çıkaramadı bir sürü medyum numarası buldu. Asılsız haberler okudu. En son girdiği bir sitedeki mesyumun ismi dikkatini çekmişti. İsmi "doğaüstü işler medyumu " hemen numarasini aldı saate baktı. Saat 7:10 idi araması için biraz beklemesi gerektigini biliyordu. Mutfağa gitti başına yalan yanlis pansuman yaptı ve yara görünmeyecek bir şekilde şapka taktı. Kendisi için atıştırmalık bir şeyler hazırladı ve sakin sakin soguk kanlı bir Şekilde bunları yedikten sonra elini yuzunu yıkadı ve kan olmuş olan ustunu değiştirip saate baktı saat 09:03 olmuştu. Kardeşini kaldirdi onada atıştırmalık birşeyler verdi ve telefonu eline alıp mesyumun numarasını tuşladı telefonun üçüncü çalışında telefon açıldı ve merhaba diyerek söze başladı medyum buyrun dedi. Oğuzhan başına gelenleri teker teker anlattı. Medyum adresini verdi ve bana gelin dedi. Oğuzhan " berke ustunu giy gidiyoruz" dedi ve ailesinin bıraktığı paraya baktı hemen hemen 250 tl vardı bu mesyuma yeterli herhalde dedi ve kardeşini alarak adrese doğru yola çıktılar. Bir saat sonra varmışlardı bir apartman sairesiydi burası oğuzhan böyle bir yer beklemiyordu ve zile basti kapi açıldı merhaba ben oğuzhan telefonda adresi vermiştiniz dedi adam içeri buyur etti. İkiside oturdu. Benim adım mehmet derdinizi Anlatın oğuzhan bey dedi. Oğuzhan önce adama iyice bir baktı saçları sakalları beyazlamaya başlamış eller tonton yanaklar kırmızı 50 55 yaşında biriydi üstünde kahverengi kumaş pantolon mavi bir gömlek ve kahverengi bir ceket vardı daha sonra gözleri kitaplığa denk geldi bir sürü eski ve isimlerini okuyamadığı kitap vardı adama döndü ve olan biteni tekrar anlattı. Mehmet bey berki yanına çağırdı berk ise abisine baktı abisi başını git anlamında salladı ve berk mehmet beyin yanına gitti. Mehmet iki elini berkin kulaklarının ve kaşlarının bitiş arasina koyarak berke " dün olanları tek tek sakince düşünmeni istiyorum hadi başla bakalım " dedi Oğuzhan mehmet beyi izliyor mehmet beyse gozlerini kapatmış berkin dünkü yaşadıklarını görmeye çalışıyor sürekli mimikleri değişiyordu. On dakika kadar sonra mehmet bey gözlerini açtı ve "kusura bakmayın size yardım edemem bunlar öyle Bir tür ki hiç bir yerde geçmemektir bakın tür diyorum çünkü hiç bir kitapta yoklar. O yüzden kusura bakma genç adam paran sende kalsın hizmet veremedim sana" dedi oğuzhan sinirlenerek nasıl medyumsun sen. Ne ise yararsın dedi ve kardeşini alarak kapıya doğru yöneldi. Mehmet bey arkasından "bari gelin Başınızdaki yaranıza bakayım" dedi oğuzhan durakladı yaradan bahsetmemişti. Geçti koltuğa oturdu şapkasını çıkardı. Mehmet bey yanına geldi. Eliyle yarasına baktı güzel bir pansuman yaptı sargı bezi yapıştırdı ve oğuzhanın karşısına oturarak "size musallat olan yaratıklar ben 34 yaşındayken benimde oğlumu almışlardı oğlum o zaman daha 9 yaşındaydi" dedi Oğuzhan "yalan söyleme" dedi. Mehmet bey ayağa kalktı kahverengi ceketini çıkarttı gömleğini çıkarttı ve atletle kaldı kollarını gösterdi. Oğuzhan gözlerine inanmıyordu mehmet beyin kollari omuzları boydan boya olduğu gibi derin yara çizikleri içindeydi yaralar arasında belki 1cm bile yoktu. oğuzhan İçinden kolları yerine protez olaymış daha iyi olurmuş diye düşündü. Ve nasıl oldu bu yaralar diye sordu.

Mehmet bey size musallat olanlar 20 yıl ben ve oğluma da olmuştu 7 medyum arkadaşım ile oğlumu kurtarmaya çalıştık yaratıklar 7 arkadaşımı öldürdüler bana eziyet ettiler en son oğlum bana daha fazla zarar vermemeleri ve hayatta bırakmak şartıyla onlarla gitmeyi kabul etti daha sonra yaralarım yüzünden bir ay komada yattım uyandığımda polisler bana inanmadı. Mahkeme hakkımda deli dedi ve tımarhaneye kapadılar beni. İşte bunlar böyle bir şeyler küçük çocukları alıyorlar ama çocukların gitmeyi kabul etmesi gerekiyor aksi takdirde sevdiklerine zarar veriyor sevdikleriyle oynuyorlar taki çocuklar gitmeyi kabul edene kadar dedi

Oğuzhan tekrar kalkti bu sırada mehmet bey "belki bir şansınız olabilir" dedi Oğuzhan umutla bakarak "nasil" diye sordu. Mehmet bey "eski bir klan var diye duydum ama varlığı bilinmiyor onları gören hiç olmadi sadece varsayım onları bulabilirsen belki bir umut kurtarırsın kardeşini" dedi oğuzhan tekrar umutsuzlukla başını öne eğerek kapıya doğru yürüdü kapıyı açtı apartmandan çıktı ve otobüs durağında otobüse bindi saat 12:43 olmuştu ve 1 saatlik yolu vardi. Yürüyüş mesafesinde 10 dakikalık yolu kaldığında otobüsten indi kardeşiyle birlikte arkadaşının çalıştığı restoranta girdiği anda telefonu çaldı arayan annesiydi ve nerede olduğunu soruyordu dışarda olduklarını ve evin önüne geldiklerini söyledi Oğuzhan o anda paniğe kapıldı aklina evin durumu geldi anne sakın eve girme diyebildi kardeşini arkadaşına bıraktı ve geri gelene.kadar bakmasını istesi arkadaşı kabul etti. Teleona geri dönüp anne sakın içeri girmeyin dedikten sonra eve kosmaya başladı annesi oğlum eve kimi çağırdın pencereden işaret yapıyor her neyse tanışırız arkadaşınla baban yukarı çıktı bende kalan esyalari aldım yukarı çıkıyorum sende tez gel görüşürüz. Anne anne dedi Oğuzhan ama telefonu kapatmıştı annesi oguzhan ise 10 dakikalık mesafeyi koşarak 4 dk ya indirmişti. Eve geldi girdi anne diye seslendiren ama ses yoktu salona geçti gördüğü manzara karşısında şok olmuştu babası duvara yapismis duvardaysa çivi şeklinde çıkıntlar olusmus her biri 8-10 cm kalınlıkta babanın bağırsakları dışarı çıkmış ve kalp şeklini almış cesetin etrafında bu sırada omuzuna kan damlası düşmüştü kafasını yukarı kaldırdığında. Ise annesi aynı şekilde tavana yapışmış. Oğuzhan yere dizlerinin üstünde çökmüş bu olayları yaşarken kardeşi arkadaşının yanindan kaçmış eve gelmişti kapının önünde abi diye bağırdı. Oğuzhan irkildi gozlerini sildi odadan çıktı odanın kapısını yavaşça örttü kardeşi de bu sırada koridora gelmişti. Birden bir ses "Ne kadar ironik kardeşi görmesin diye kapıyı kapatti" dedi ve birden oguzhan ile berk salona çekildiler berk salonun ortasinda annesini babasını gördü oğuzhan ise babasının olduğu duvarın karşı duvarına yapıştı kız berke benimle gelmeyi kabul et dedi berk hayir deyince sinirlendi ve 3. Ve 4 . eli çıktı kızın bu eller cok büyüktü berk göremiyordu. Oğuzhanin belinden tuttu bu eller oğuzhan ise çok az görebiliyordu bi elleri tutmaya çalışıyor ama elleri kızın ellerinin içinden geçip gidiyordu. Berke bir daha dedi benimle gel diye oğuzhan berke hayir diyemeden kız belini sıktı be oğuzhan acı bir çığlık attı. Berke "tamam bırak abimi ona zarar verme seninle geleceğim" dedi kız oğuzhanı bıraktı berkeyi tuttu ve oğuzhana döndü "senin için videoda başımi kestirmiştim oğuzhan ve büyük ellerimi az olsa gören bir kişi çıktı sonunda oda sen oldun tebrikler " dedi ve gözden kayboldu oğuzhan haaaaayyyyııııırrr! diye bağırdı

Habersiz GelenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin