Yerdeki cesetin varlığı beni dahada huzursuz ederken tek yapabildiğim sadece boş boş bakmaktı. Sahi dün gece ne olmuştu ?
Ne yapacağım hakkında hiç bir fikrim yoktu. Cesedin ölmüş olduğu yaydığı acı kokudan anlaşılabiliyordu. Hiçbir şey düşünemez oldum. Ellerimi yavaşça saç diplerime götürüp çekmeye başladım, acıyan canım birazda olsa beni ayakta tutuyordu.
Ama çok uzun sürmeden kalan son gücümde çekilince dizlerimin bağı çözüldü.
Yerdeki kan damlaları çıplak dizlerime bulaşıyordu ama hissedemiyor sadece izleyebiliyordum. mermerin üstünde yüzüstü yatan erkek cesedinin kime ait olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Yüzüne bakabilmem için ona dokunmak zorundaydım.
Ve şuan bunu yapabilmeme ihtimal vermiyordum. Ambulansı aramak istiyordum ama poliste işin içine gireceğinden dolayı ne söyleyebilceğimi bilmiyordum.
Ya kim olduğunu bilmediğim bu adamı ben öldürdüysem?
Dün geceye dair kafamda sadece silik insan yüzleri vardı. Kızıl saçlı bir kızı hatırlıyordum saçları ışıkta o kadar çok parlıyordu ki, bunu beğenmem gerekirken ne kadar rahatsız olduğumu hatırlıyorum.
Ve o kadar insanın arasında bana bakan siyah gözlü bir adamın bana bakışlarını hatırlıyorum. Bakışlarında ki nefreti hatırlıyorum,
peki bir gecede benden nefret etmesine sebep olan neydi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melek Cesedi
Novela JuvenilKoridorun sonundaki mermerin üstündeki kırmızı sıvının ne olduğunu anlamaya çalışıyorum kırmızı lekeler sonlara doğru damlalar halinde ilerliyor ve aniden bitiyor. Ortada bir ceset görüyorum, sakince bakıyorum biraz Kim olduğunu idraak etmek için...