2.Bölüm

28 6 2
                                    

İlk bölümden daha uzun yazdım umarım beğenirsiniz...
                     〰️〰️〰️
Sabah başımda annemin zebani gibi bana seslenmeleri ile uyandım,tabi buna uyandırılmak denirse.
Annem başımda yorganı çekiştirip,söylenirken bende ona inat mız mızlanarak sıkıca tutuğum yorganı çekiştiriyorum. Uzun çabalarım sonrası annem pes ederek: -TM ne halin varsa gör,eğer okula geç kalırsan artık hiçbir yere gidecek bacakların kalmaz kırarım. Çabuk kalk geç kalma,Mert seni aşağıda bekliyor.Dedi.

Allah'ım herkes kızını öperek,benim annem tehdit ederek uyandırıyor. Annemin odadan çıkışıyla beraber oflayarak yatağımdan kalktım ve hazırlanmaya başladım.

Tabi siz benim kim olduğumu bilmiyorsunuz hazırlanırken size kendimden bahsedeyim:
»Ben Alev Savaş 18 yaşındayım,lise üçe gidiyorum lise birden beri Ateş Dumandan hoşlanıyorum ve artık bu durumdan bıkarak Ateşe bilinmeyen olarak yazmaya başladım.Annemle ve kıskanç erkek kardeşim Mertle yaşıyorum.Benden bir yaş küçük olmasına rağmen bazen bana abilik taslıyor gerizekalı neyse bunları boş verelim. Babam yok aslında varda yok,annemi aldattığı için bizde ona siktiri çektik ve annemle babam boşandılar. Babam olacak şerefsizle görüşmüyoruz.
Görüşmekte isteyen yok yani neyse.«

Ben bunları size anlatırken hazırlanarak evden çıktım şimdi kapının önünde gerizekalı kardeşimin gelmesini bekliyorum çünkü; yarım saat beni bekliyormuş,bende şimdi onun tıkınmasını bekleyecekmişim. Hayır nedir biraz-cık beklemişse ben hazırlanırken kendi ne yapıyormuş acaba...

Sonunda Mert'in gelmesiyle yola çıktık. Okula yakın olduğumuz için yürüyerek gidiyorum. Yolda giderken ben kulaklığımı takarak şarkı dinlerken tabiki Mertte sürekli kulaklığımı çıkartıp benle uğraşmayı ihmal etmiyor.
Sinirle Mert'e bakarken telefonun elimde titremesiyle telefona döndüm. İdil arıyordu,cnm kankam.

-Aloo,diyerek telefonu açtım.
-Knk nerdesin,saatlerdir seni bekliyoruz.
-Off,tm knk Mert benle uğraşmayı keserse hemen oradayız.
-TM hadi hızlı olun by.
Cevap verecekken telefonun yüzüme kapattı ama ben ona bunun hesabını sorarım. Mert'e dönerek
-Hadi hızlı ol ve benle uğraşmayı bırak geç kalmayalım gerizekalı Kardeşim.
-Aaa ama oldu mu beyle insan böylemi der kardeşçiğine. Diyerek elini omzuma attı,bende ona dönüp yanaklarını sıkarak -Ne kardeş ama dedim.
Ve yola devam ettik.
...
Okula gelince direk bizimkilerin yanına gittim»Bora,İdil,Ecem«tabi her zamanki gibi İdil'in peşindeki Yağızda oradaydı.
İdil benim geldiğimi fark ederek,bana döndü ve "Allahım sana şükür yarabbim sonunda geldin Alev. Allahım sen nelere kadirsin." dedi bende ona "Fazla abartma neyse,hadi şükür duan bittiyse sınıfa gidelim."dedim.

Sınıfa girerken koridorda Ateş ve tayfasını görmemle donakaldım. Allahım bir insan bir isme bu kadar uyum sağlar mı?¿ Etrafa Ateş saçıyor adeta benim yakışıklım,kas yığınım,bal rengi gözlüm...
Ben bu düşüncelerime dalmışken kolumdan çekiştirilmeyle kendime geldim ve beni çekiştiren Bora'ya baktım. O da bana "Şştt kendine gel bakma ona,ne bakıyorsun çocuğa yolun ortasında 'bok çuvalı' görmüş gibi." dedi tekrar kendime şu soruyu sordum neden benim etrafımdaki erkekler bu kadar kıskanç ama bu durum hoşumdan gidiyordu. Bora sınıfın kapısını açtı ve beni çekiştirerek içeri girdirdi. Sınıfa girmemizle hoca dahil herkes bize bakıyordu içimden 'hassiktir geç kaldık' dedim. Hoca bana muz yemiş balina gibi baktı (nasıl bir bakış çeşididir) tabi zeki ben durumu çaktım ve arkamı dönüp İdil'e "Ben onu dışımdan mı söyledim?¿" dedim İdil "Maalesef" diyerek başını olumsuz anlamda salladı. Bende hocaya "kusura bakmayın hocam bir yanlışlık olmuş.Geç kaldığımız işin özür dileriz."dedim ve en arkadaki sırama geçtim benim arkamdan İdil'le Bora'da geldi ve İdil benim yanıma Bora'da bizim önümüzdeki sıraya oturdu.

Ders benim şansıma coğrafyaydı kesinlikle en çok sevdiğim ders(!),hayır neymiş dağlar denizlere parelelse bu benim gelecekteki günlük yaşantımda ne bokuma yarayacak.Böyle düşünerek kafamı sıraya göndüm ve uyku modumu açtım ve kendimi uykunun serin kollarına bıraktım.
...
Bora'nın bana seslenmesiyle özlerim aydınlığa kavuştu ve ben uyandım.
(ne şaşırtıcı ama)
Bora "Piştt,kanki hadi kalk kantine gideceğiz. Coğrafya dersi bitti." dedi. Benim tamam dememle sınıftan çıktık ben önce lavaboya gittim Bora koridorda beni bekliyordu. Lavabodan çıkınca kantine gittik. İdil,yağız ve benim gerizekalımın yani cnm kardeşimin oturduğu masaya oturduk. Masaya oturmamla Mert'in benle uğraşma maratonu başladı.

Mert benle uğraşırken kantine savaş ve tayfası yani »Burak,Ege ve Ege'nin sevgilisi Buse« girmesiyle gözlerim tek kişide takılı kaldı Ateş. Allahım ben senin gülüşünü yiyeyim. Kas yığını aşkım beni diye düşünürken aklıma bilinmeyenden yazmak geldi,hemen telefonu elime alarak fark ettirmeden yazmaya başladım.

Bilinmeyen Numara: Yaa seni yerrimmm yerrimmm

Bilinmeyen Numara: O nasıl bir gülüştür...:)

Bilinmeyen Numara: Ben şimdi anladım seni niye bu kadar sevdiğimiiiii...
                                    Görüldü✔️✔️
Ateş: Sen yine ne saçmalıyorsun?¿

Bilinmeyen Numara: Hiç bir şey saçmalamıyorum

Ateş: Sen beni nerden görüyorsun...

Bilinmeyen Numara: Boşa bakma etrafına beni fark etmesin...

Bilinmeyen Numara: Doğruya zaten bunca zaman bir beni görmedin.

Ateş: Seni tanıyor muyum

Bilinmeyen Numara: Beni tanıyorsun ama asla başka bir açıdan beni fark etmedin

Ateş: TM o zaman kim olduğunu söylermisin:)?¿🙏🏻LÜTFEN🙏🏻

Bilinmeyen Numara: No no no

Bilinmeyen Numara: Sana eğer kim olduğumu söylersem bilinmeyenliğin anlamımı kalır cnm

Ateş: Zaten ne anlamı var bilinmeyenliğin...?¿?¿

Bilinmeyen Numara: Şu anlamı var: SeN BeNi FaRk EdEnE KaDaR Bu BöYlE OlAcAk...

Ateş: Offffffffffff
Görüldü✔️✔️

Bilinmeyen Numara çevrimdışı
...

Bölüm Sonu

Umarım beğenmişsinizdir...
Bölüm hakkında yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum...
Yeni bölümde görüşürüz.
Ne kadar yorum,oy o kadar hızlı bölüm...

...Beklenen...  {Yarı Texting}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin