ALACAAYDINLIK (Eski Ay)

Part (4)

Arkadaşlar Alcaaydınlığı instagram hesabından takip edebilirsiniz. alacaaydinlik.eskiay

         ^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Chirs Salvatore'un Ağzından
(Tırtırbella'nın babası)

Tırtırbella'nın eve geç geleceğini biliyordum. Grip olduğum için bugün işe gitmemiştim. Dışarıda itler, kediler, insan hariç her şey vardı. Bu kasaba gerçekten çok boktandı. Geçen yıl şerifin yanına gitmiştim. Şerife anlamsızca bir bakış atıp"bu kasaba da hiç insan yok." demiştim. Şerifte bana dönüp"bilmiyorum Chirs, ama bu iş bana büyükannemden kalma."demişti. Şaşırdımm ve şerife dönüp"ohaa büyükannen de mi şerifti?" demiştim. Bunun üzerine de şerif "hayır, o şerefsizdi."demişti. Şaşırmıştım yine ve şerife dönüp"bu ne biçim bir insan lann!" demiştim. Şerif bu sözümden sonra sert bakmıştı ve "büyükannem Şero'yu yıllardır görmüyorum. Zaten hiç kadın gibi değildi. Bende çıkmayan bıyık onda çıkıyordu. Bana hiç iyiliği dokunmadı. Ondan sadece bu iş ve bir de traş takımı kaldı. Halaa üstünde kılları var." demişti. O an çok tiksinmiş, hatta kusmuştum. Bende bunun üzerine "anlıyorum seni Şerif, peki hiç büyükanneni aramadın mı?"diye sormuştum. Şerif:"Aramaz olur muyum! Kıllarını bir  yere dökmüştür diye, her yeri inceledim ama hiç bir şey bulamadım."diyip eklemişti"onu görenler köpek olduğunu söylediler, zaten benziyordu."demişti. O günden beri onun köpek olmadığına inanıyorum. Bu iğrenç anıyı hatırladıktan sonra oturduğum yerde uyuya kalmışım.

          ********************
Tırtırbella'nın Ağzından

Babamın yanına gittiğimde içeriden garip sesler geldiğini fark ettim. Kapıyı açtığımda babamın burnuna, tıkalı buruna bruno takıp horlamaya çalıştığını gördüm. Tam odama giderken, birden bomba patladı sandım. Meğersem babam osurmuş, çok pis kokuyordu. Üstüne battaniye örttüm ve odadan çıktım. Odamdan tıkırtılar geldiğini duydum."Bu ne biçim bir ev oğlumm."dedim, içimden. Kapıyı açmamla, Yuward'ı pencerenin önünde görmem bir oldu. Yuward pencereyi açmamı işaret ediyordu. Çok ilginç lann, havada öylece duruyordu. Al işte Harry Potter bu!! Neresi vampir? Sonra camı açtım. Yuward, sümüğü donmuş bir şekilde bana bakıyordu."Kaç saattir ordasın?"dedim. Yuward:"Aslında hiç gitmedim."dedi. Elindeki fincanı bana uzattı ve "nane limon getirdim. Baban hasta iyi gelir." dedi. Çok düşünceli yaa. Yuward'a gülümseyip"sağ ol"dedim ve alıp ben içtim. Sonra yatağıma oturdu. Yuward:"Benden korkma! Sana zarar vermem, artık helallimsin. Helal lan sana!"dedi. Ve omzuma vurup"koçum benim."dedi. İçimden aşka bak dedim. Sonra da Yuward'a dönüp"sağ ol cano."dedim. Biraz oturduktan sonra Yuward, alelacele kalktı. Ne olduğunu anlamadım.

             ****************
Yuward'ın Ağzından

Tırtırbella'ın yanından alelacele kalktığım için üzgündüm. Ailevi bir sorun olmasa gitmezdim. Sanırım Victoria geri dönmüştü ve artık yeni doğan vampirlerle daha güçlüydü. Artık bir savaş içindeydik. Kazanan biz olmalıydık. Aksi bir durum söz konusu olursa, hepimizi ve aşkım Tırtırbella'yı öldürürlerdi. Alisyu çok sinirliydi. Çünkü; Şero, Alisyu'nun rowenta saç düzleştiricisini kırmış. Aile toplantısı için hepimiz, masaya toplandık. Annem Stephanie:"Tırtırbella'dan ayrılman lazım."dedi. Bunu duyar duymaz, sinirlendim. Ve anneme"ağlamayacağım söz verdim anne, sen de bana ne olur ısrar etme, bak sana, oğlun ne hale düştü."dedim. Annem üzülmüştü, ben ise çok sinirlendim ailemin yanımda olması gerekirdi.