ZAMANSIZ TUTKULAR +18

One

Bora

Tamda 20. rüyama giriş yapmışken telefonumun sesiyle irkilerek uyandım. Gözlerimi açar açmaz başımdaki yoğun ağrı kol gösteriyordu. Nerede olduğumu gözümü ilk açtığımda kavrayamadım. Elimi yüzüme götürmek istediğimde kolumdaki ağırlık engel oldu. Buda ne?? Kafamı kolumdan tarafa döndüğümde kızıl saçları kolumda dağılmış bir Gamze görmeyi beklemiyordum. Sanırım dün gece fazla içmiştik.

Kendimi bildim bileli her gece içerdim. Farklı kızlarla yatar kalkardım. Hep bir planım olurdu. Ve plana göre yönlendirirdim kendimi, hayatımı. Gamzeyle 2 aydır düzenli olarak görüşürüyoruz tüm buluşmalarımızın amacı seksten başka bir şey değildi.
Beni kendine bu denli çeken bir kadın daha girmemişti henüz hayatıma kızıl saçları yeşil gözleri vardı. Çekici,davetkar,cüretkar ve seksi istediklerimin hepsi vardı onda benim arzum ve zevklerim için gönderilmiş gibiydi ona aramızdaki ilişkinin seksten başka birşey olmayacağını söylemiştim fakat o çoktan duygusal olarak bağlanmıştı bana farkındaydım. Bu yüzden bir an önce bu aramızdaki neyse bitirmem gerekirdi.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp. Kolumu yavaşça çekip komidindeki telefonuma uzandım. Telefonu elime alır almaz tekrar çalmaya başladı. Ekranda babamın ismini görünce bir an afallasamda kendimi toplayıp boğazımı temizleyerek telefonu kulağıma götürdüm.

"Boraa"

Sesi oldukça tok ve sinirli çıkıyordu. Ürkmemiş değilim.

"Buyur baba"

Sesimdeki umursamaz tavır onu dahada sinirlendirmiş olacakkı bu sefer resmen kükredi.

"Bana bak evlat bundan sonra evden çıkıpta eve gelmeyecek olursan bir daha eve almam seni"

Konuşmaya başlayacakken tekrar konuşmaya başladı.

"20 dakikaya burda olmazsan tüm kartlarını iptal eder senide eve almam"

Birşey diyemeden telefonu suratıma kapattı. offf Sanırım bu sefer çok sinirlenmişti. Daha öncede kızmıştı ama hiç tehdit etmemişti ve babam tehditlerini asla boş kullanmaz dediğinide yapar. Tabi ben olsam bende kızardım. Hastalık bile kapmış olabilirdim. Bir an önce kendime gelip saatime baktım.
17.32 geçiyordu. Hemen yatağın etrafına savrulmuş kıyafetlerimi toplayıp üzerime geçirdim. Son olarak kemerim kalmışken odanın her yerine baktım. Lanet olsun nerde bu kemer yatakta uykulu sesiyle dizlerinin üzerine oturmuş kemeri bana doğru uzatan "bunu mu arıyorsun" diyen Gamzeydi. Yüzüme yapmacık bir gülümseme koyarak kemeri elinden çekip hemen pantolonuma hızlı bir şekilde geçirmeye çalıştım.

"Ne bu acele sevgilim?"

Sesinde anlamlandıramadığım bir tını ile yüzüme hatta gözlerime bakıyordu.

"Üzgünüm acilen eve gitmem gerek seni böyle bırakmak istemezdim ama babamı bilirsin.(Yaklaşıp dudağına kısa bir öpücük bırakıp çekildim) Anahtar komidinin üzerinde çıkarken kitlersin kapıyı" diyip hızla çıktım evden. Saatime bakıp koca bir siktir çektim 17.43 geçiyordu 9 dakikada nasıl yetişicektim ben off baba adımlarımı hızlandırarak garajdaki arabama binip gaza yüklendim.

8 dakikada varmıştım eve kapının önünde zile basmış şekilde bekliyordum. Kapıyı annemin açmasıyla onu belime sarılmış şekilde bulmam bir oldu bende ona sarılıp omzuma zor yetişen kafasının tepesine bir öpücük kondurdum. Annemle kısa sarılmamızın ardından beni babamların yanına doğru yönlendirdi. Küçük kız kardeşim ve Ömer geniş koltuklardan birinde sesizce oturuyorlardı tam karşılarında ise tekli koltukta babam sinrli bir şekilde bana bakıyordu. Kafasını otur anlamında boş koltuğu gösterdi. Geçip oturduktan sonra aramızda bir süre sessizlik oldu sessizliği bozmak adına boğazımı temizleyerek lafa girdim.

"Ee baba beni apar topar çağırdığına göre kesin önemli birşey oldu" dedim. Ciddi bir ses tonuyla.

"Aslına bakarsan senin için çok önemli bir konu" dedi bana bakıp sinsi sinsi gülerek.

"Nasıl yani?" Dedim Anlamayarak.

"Bak Bora artık senin gece hayatından bıktık. Bizim bir adımız var oğlumne kadar şirkette adam olsanda dışarda bir soytarıdan farkın yok senin bu derdine tek çare var." Dedi gözlerini bir an anneme kaydırarak anneme baktığımda oda gülüyordu. Kafamda deli sorular dönerken sordum.

"Neymiş o çare?"

"Evleneceksin."

Babamın sesi beynimde yankılanırken bir an donakaldım kavrayamadım bunu yapamazdı öyle değilmi? Tabiki yapardı.
O Ahmet Polathandı.

"Baba bak-..."

Dememe kalmadan tüm evde yankılanan sesi lafı ağzıma tıkadı.

"Boraa benim dediğime karşımı geliyorsun? Yarına kadar ya kendin kendine eş bulursun yada ben sana bulurum."

"Ama baba-..."

Arkasını dönüp hızla yukarı çıktı.
Sanırım buraya kadarmış. Sinir ve öfkeyle yukarı çıkacakken annemin sesini duydum

"Oğlum yemek-..."

Sözünü kesip. "Yemiycem" dedim sert bir tonda. Dudaklarını büzmüş bana bakan Nevaya baktım oda üzülmüştü. Canım kardeşim geri dönüp alnına bir öpücük kondurdum oda aynı anda boynuma sardı kollarını bir süre kolları bana sarılı kaldıktan sonra bu sefer yanaklarından öpüp yukarı çıktım.

Odama girip sertçe kapıyı çarptım. Sinirli olduğumda otomatik olarak etrafa zarar vermek geliyor içimden.

Şimdi tüm özgürlüğüm bitecek miydi?
O kadar sinirliydim ki bir yerlere zarar vermemek için kendimi zor tutuyordum.
Ben ve evlenmek bana herşeyden uzaktı bu kelime. Sadece tek gecelik ilişkiler yaşar sabahına unuturdum. Bazen isimlerini bile unuturdum kadınların. Yıllar önce olsaydı asla bir kadına kıyamazdım ona bir hayvan muamelesi yapamazdım. Ama beni değiştiren beni bu hale getiren kişi kadındı herşeyden çok sevdiğim hatta belki herkesten çok sevdiğim "MELİSA" onun yüzünden zamanla kadınlardan soğumuştum kalbimde onlara karşı sadece kin ve öfke vardı başka hiçbirşey yoktu. Onun yüzden sevmezdim bir kadınla bir geceden fazla birlikte olmayı ve hep aynı yatakta yatmayı.
Şimdi Allah bilir babam bana elin hangi kızını alacaktı. Offf ellerimi saçlarımdan geçirip kafamı sıktım

'ne yapacaktım?'

Ben bunları düşünürken odamın balkonumdan tıkırtı sesleri geldi aniden. Kafamı balkona çevirdim ayağa kalkarak o tarafa doğru yürüdüm.

"Kim var orda?" Dedim biraz daha yaklaşarak. Perdeyi yana çektim ve gördüğüm manzarayla
şoka uğradım...

Merhaba arkadaşlar ilk kurgum olduğu için hatalarımı mazur görün umarım beğenmişsinizdir ❤
Bir dahaki bölümde görüşmek üzere...
Hoşçakalın...