9. Bölüm

974 36 29
                                    



Cenk bakım evine annesinin yanına gitti. Daha annesiyle hiç yüzleşmemişti. Hiç "Neden?" Diye sormamıştı. Sormayacaktı da.
Şeniz'in odasına girdiğinde ikisinin de bakışları değişmişti. Şeniz korku ve heyecan içinde bakıyordu oğluna. Cenk ise her zamanki gibi çaresiz bakıyordu. Başına gelenleri, Cemre'yi ne kadar sevdiğini, aslında oğlunu da ne kadar sevdiğini, Ceren ve Nedim'in aralarında engel olduğunu anlatıyordu. Ne de olsa annesinden artık zarar gelmezdi.
Cenk anlatırken bakım evinin lavabosundan her şeyi duymuş olan Damla çıktı. Cenk'ten hızlı davranmış, kahvaltıdaki gerginlikten sonra o da dertleşmek için koşa koşa annesinin yanına gelmişti. Damla abisinin yanına oturdu. Kollarıyla sardı. Tam bir imkansız aşkın içindeydi abisi. Cemre'den karşılık bulamayacaksa Cemre'nin peşinden koşmasının da bi anlamı yoktu. Ama karşılık hissediyordu sanki. Küçücük kalmış umudu bir türlü tükenmiyordu. O umut oldukça da Ceren'miş başkasıymış düşünemiyordu.

Ceren de kıskançlık krizlerini söndüremiyordu. Ne yaparsa yapsın Cenk'ine kavuşamıyordu.
Nedim de aynı hisler içerisindeydi. Ortada hiç bir engel yokken bile kavuşamamıştı. Biliyordu ki boşandıktan sonra da kavuşamayacaktı. Hep aralarında Cenk olacaktı. Ama yine de bir kere daha olsun Cemre'yle konuşmak istiyordu. Müştemilata geldi. Kapıyı Ceren açmıştı.

- Buyur, neden gelmiştin?
- Cemre içerde mi?
- İçerde ama kapıyı kitlemiş. Çok konuşacak bi hali yok seni de görmesin şimdi.
- Sen? Cenk'le bi yere varabildiniz mi?
- Yoo.. aynı fiyasko işte. Biraz da duygu sömürüsü yapıyım diyorum. İşe yarar mı sence?
- Bebek çok güçlü kozdu ordan devam et bence.

Ceren kapı önünde kalmak istemiyordu. Nedim'in kolundan tutup dışarı çıkardı kendisi de çıktı.

- Gel bakalım o zaman iş başa düşüyor. Cemre ve Cenk'i fethedicez. Benimle misin?

Elini tokalaşmak için uzattı gülümseyerek. Tokalaşma onların arasında bi espriye dönüşmüştü artık. Nedim de Ceren'le tokalaşarak anlaşmayı kabul etti.

- Planımız ne?
- Onu da sen bul Nedim. Her şeyi de benden bekleme.
- Ben biraz düşünüyüm o zaman.. müstakbel baldız ;)

Nedim göz kırparak Ceren'in yanından ayrıldı. Ceren'in de Cenk'ten dolayı yerle bir olmuş morali tekrar düzelmişti. Kendisine sormayı unuttuğu bi şey vardı Ceren'in. Nedimle el ele Cenk'e kavuşabileceğine mi inandığından, yoksa tekrar Nedim'le el ele mi olduğundan morali düzelmişti? Sorulmamış bi sorunun cevabı da olmazdı tabiki.

Cemre kendini hiç iyi hissetmiyordu. Bütün her şey tepe taklak olmuş, herkes başladığı noktaya geri dönmüş gibiydi. Nedim'in bu kadar rahat tekrar evlenebilmesini anlayamıyordu. Morallerinin yüksek görünmesini de. Düzende çok ters şeyler vardı. Olan her olay zannettiğinin tam tersi işliyordu.
Ve Cenk. Cenk'in de bu saçma düzendeki yerini düşünüyordu. Belki sürekli Cenk'in yanına gitme saçmalığında bulunmasaydı bunların hiç biri yaşanmayacaktı. Belki kendi kendine başarmıştı bu tersliği. Nedim'e de Cenk'e de iyi davranarak. Bu yüzden en çok kendisini suçluyordu. Cenk'le olan mantıksız ve düzene aykırı hareketlerine kızıyordu. Akşam olmuştu. Cemre bahçeden köprünün ışıklarını izlerken hala kafasındaki deli sorularla meşguldü. Cenk'in sesiyle birden irkildi.

- Cemre.. neye üzgünsün şuan? Basıldığımıza mı, yoksa Nedim'le Ceren'in tekrardan evlenmesine mi?

Cemre'den ses gelmedi. Herkesin ciğerlerine korona gibi yayılmış çaresizlik Cemre'yi de bulmuş, ona da solunum sıkıntısı çektiriyordu. Neydi bu olanların hepsi.. aşk mı, yoksa çok sevdiği üç insan..? aşk tam olarak neydi ki? Nasıl bu kadar çaresiz hale getirebiliyordu bi insanı? Cenk'e yöneltti sorusunu,

- Aşk ne?

Cenk aldığı soruya şaşırsa da bunu ona tane tane açıklayacak olan adam olmaktan mutluydu,

- Aşk.. bütün imkansızlıklara, mantıksızlıklara rağmen fark etmeden senin olmak. Uğrunda bütün kuralları çiğnemek, yanlışları yapmak, sadece kendini onda bulmak. Dünyadaki diğer şeyleri umursamamak.
- O zaman aşk, bütün yanlışları yaptırabilen bir şeyse nasıl masum bi duygu olabilir?
- Aşk masum bi duygu değildir ki.. aksine en tehlikeli, insanı hem dünyanın en mutlusu hem de en mutsuzu yapabilen çok garip bi güçtür.
- Masum olan duygu nedir peki?
- Bence merhamettir. Ama dozunu kaçırmamak lazım. Merhamet fedakarlığa kayarsa bazen aşktan daha tehlikeli bile olabilir. Ben yaşamadım ama yaşayanı gördüm. İnsanın aşkını baskılar güçte olursa eğer o kişi gerçek aşkını farkına varamayabilir. Ne kadar emin olsa da duygularından, aşkı gerçekten büyüyene kadar bu farkı anlayamaz. Eğer fedakarlığın matematiğini kurup kafasında hesap yaparsa o aşkı hiç bir zaman büyütemez.
- Merhamet masum bi duyguysa nasıl Aşkı bile engelleyebiliyor?
- Aslında engellemek değil. Merhamet de fedakarlık da aşk da kalpten gelir. O yüzden çok karışırlar birbirlerine. Merhamet edip de yapılan fedakarlıkla aşk zıt yönde olmamalı. Birlikte olurlarsa kimseye zarar vermez, kalpleri iyice büyütür, o iki kişiyi dünyanın en mutlu insanı yapar.
- Peki zıt yöndeki aşk ve merhamette kim kazanır?
- Mantık kimi tutuyorsa o kazanır. Eğer mantığın aşkın tarafındaysa onun gerçek aşk olduğunu anlarsın, ama mantığın merhametinin tarafındaysa..
- Nasıl anlarım?
- Mantıksız şeyleri daha çok kim için yapıyorsan o aşktır. Burdan anlarsın.

Cemre bu garip sohbetinin ardından mantıklı bi şekilde müştemilata girer. Merhamet, fedakarlık ve aşk. O Cenk'e de Nedim'e de merhamet etmişti. Nedim'e aşık olduğunu itiraf etmişti kendine. Kim için kimi kime feda etmişti? Sevdiklerini mi kendini mi? Yoksa kalbini mi? Mantığı kimin yanındaydı peki? Mantık mı kalmıştı kendisinde o da bilmiyordu. Herkesi her şeyi ince ince düşünmekten mutlu olan Cemre bu günü hafızasından silmek istiyordu. Ne Nedim'le Ceren'i, ne de Cenk'le konuştuklarını hatırlamak istemiyordu. Kulaklığını taktı. Onu çocukluğuna götürebilecek bi şarkı açarsa sadece çocukluk dertlerini hatırlayacaktı belki. İçindeki fazlalığı örtebilecek fazlalıkta bi şarkı? Mesela maNga. Tabiki de işe yaramadı. Yumduğu gözlerinin önüne yaşadığı her şarkı sözü geliyordu sadece.
Cemre'nin şuan beyninde olanları merak ediyorsanız videoyu oynatın


Valla Cemre'yi anlayabilmek için baya cencem videosu izledim ve ona söylemek istediklerimi Cenk'in ağzından söyledim sizce nasıl bi konuşma? Cemre'nin fikrini değiştirebilir mi?

Zalim İstanbul devamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin