10. Bölüm

965 46 59
                                    

Ertesi gün oldu Ceren bebeğini alıp Cenk'i uyandırmaya gitti. Bebeğini yatağın yanına koyunca Cenk sarıldı çocuğuna. İlk zamanlardaki gibi değildi. Babalığa alışmıştı. Ceren de yatağın öbür ucuna uzanmak istedi. Yataktaki çökmeyi fark eden Cenk aniden gözlerini açarak Ceren'e çemkirmeye başladı,

- Napıyorsun sen sabah sabah! Çık git odamdan!

Ceren'in hiç beklemediği bi tepkiydi bu. Boğazına bi şey oturmuştu zar zor cevapladı Cenk'i.

- Oğlumuzu- getirmiştim sadece.
- Tamam getirdin çık git şimdi.
- Bu kadar mı? Bu kadar mı nefret ediyorsun sen benden he? Ben naptım sana? Senin bana yaptıklarının yanında ben ne yaptım sana bunları hak edecek?
- Beni bi sal Ceren! İstemiyorum işte İS-TE-Mİ-YO-RUM! Oğlumu bahane edip benimle bi hayale kapılıyorsan onu unut. Defol git şimdi burdan!
- Gitmem.. sen beni kabul edene kadar gitmem! Kabul et şunu, biz birbirimizin kaderiyiz!
- Ttt (cıkladı) ne kaderi yaa anlamıyor musun (Ceren'i kolundan tutarak kapının dışına koydu) git gelme istemiyorum! Oğlumu istersem gelip alırım bi daha da sakın gelme bu odaya!

Diyerek suratına çarptı kapıyı. Ceren zor tuttuğu gözyaşlarını artık salmıştı. İçinde yine aynı acılar aynı hisler at koşturuyordu. Sinirle Nedim'in odasına yöneldi. Nedim yine kitaplara gömülmüştü kapı çarpma sesiyle irkilip arkasını döndüğünde Ceren'in ağladığını gördü. Elleri titriyordu. Aynı o sakatkenki Ceren geri dönmüştü sanki. Cenk için dünyayı yakacak Ceren. O günlerdeki gibi titriyordu.

- Dur sakin ol, noldu Cenk mi?
- Ya siz bu ablamda ne buluyorsunuz! Ha?! Ben çok mu çirkinim çok mu kötüyüm çok mu iğrencim beni her defasında kovuyorsunuz?! Beni neden herkes her yerden kovuyor?!
- Tamam kovduysa kovdu sakinleş önce ayarlıycaz bi şekilde sizi de bizi de.
- Ne ayarlaması yaa! Ablam varken kim kimle ayarlanıyor?! Benim soruma cevap ver sen önce! Çok mu çirkinim? Yüzüme mi bakılmıyor?!

Ceren cümlelerini yüksek ve sinirli bi şekilde söylerken Nedim'in yakasından tutup kendine çekti.

- Önceden de sormuştum, şimdi de soruyorum. Cemre mi daha güzel, yoksa Ceren mi?
- Ceren sakinleş bi otur
- Sakin olmuyorum!

Diyerek Nedim'i sarstı. Nedim'in yüzünü iyice kendininkine yanaştırdı. Nedim ilk kez bu kadar yakından gördüğü yeşil gözlerin ayrıntılarını fark ediyordu. Ceren ise çok öfkeliydi sadece dibindeki gözlerden alacağı cevaba odaklanmış bi şekilde çığlıklı bi sesle tekrar sordu,

- CEMRE Mİ CEREN Mİ DAHA GÜZEL?!
- CEREN!

Bu bi cevap değildi. Sadece Ceren'i sakinleştirmek için ona bağırmıştı. Ceren Nedim'in yakasını bıraktı. Daha sakin bi şekilde,

- O zaman neden Cemre'yi seviyorsunuz? Çok iyi kalbi var diye demi. Onun o çok iyi kalbinin ne hayrını gördünüz peki? Hı? Bana diyorlar ki birinden çocuk yapıp öbürüyle evlendi. Benim nasıl tehdit edildiğimi nasıl kandırıldığımı biliyorlar, ama Cemre hanım ortada hiç bir baskı zorlama olmadan kendi hür iradesine sahip çıkamayıp hem seni hem cenki aynı anda yürütüyor, o melek ben şeytan oluyorum.
- Sözlerine dikkat et!
- Etmiyorum dikkat mikkat! Gerçekler göründüğü gibi değildi ya hani açıyım mı gözünü senin?

Nedim sinirle dudaklarını içe büzük bakıyordu Ceren'e Ceren ise devam etti,

- Hani Cenk vurmuştuya kendini. Önce gitti seninle oturdu oturdu, ben gelene kadar da kalkmadı. Sonra gitti Cenk'e, gördük ikimiz de elinden tutup ağlamalarını. Şeniz kendini bıçakladı, saatlerce hastanede Cenk'le bekledi sonra seni görmeye karakola geldi. Agah baba kalp krizi geçirdikten sonra bi an Cenk'i yalnız bırakmadı, ama mümkün olduğunca seni de bırakmadı. Yok öyle herkese mavi boncuk! En son gördüğümüz manzarayı da hatırlatırım. Benim hakkımı yiyor. Sen kendini nasıl yakıştırıyorsun böyle bi kıza ben anlamıyorum.
- Onun bana gösterdiği ilgiyi şefkati kimse göstermedi! Senin Cenk'ine benzemez!
- Ya onu diyorum Nedim onu diyorum zaten! Sana kimse ilgi göstermediği için ona kapılıp gittin ama o bu ilgiyi herkese gösteriyor. Kime aşık bilmiyorum, ki bunun anlaşılamamış olması tamamen Cemre'nin problemi, ama herkese böyle davranıyor. Ya bi tercih yapmıyor ama kaşar lafını duyan ben oluyorum!

Zalim İstanbul devamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin