36. Bölümden sonrası için yazıcam. Hikayede özellikle bi başrol olmayacak yeri geldiğinde dördünün de duygularını işlemeye çalışıcağım o yüzden her çiftin de hikayesinin olacağı bi hikaye olacak galiba. İyi okumalar :)
Akşam olmuştu. Yemek masasına oturmuşlar, başlamak için Cenk'i bekliyorlardı.
Cenk çiftliğe gelir gelmez daha masaya oturamadan evdekilerin soru yağmuruna tutuldu. En çok merak edilen bunu kimin yaptığıydı. Cenk derin bir iç çektikten sonra masaya otururken kafasını olumsuz anlamda salladı.
- Henüz bilmiyoruz. Ama garip şeyler var. Polislerin ilk düşüncesi patlayıcıların bizim düğünümüz esnasında o karışıklıklardan faydalanarak yerleştirildiği yönündeydi. Ama o telaşla patlayıcıyı daha ortalık bir yere koyarlardı. Bomba bodrumdaki şartellerin olduğu ve hep kitli olan o küçük odaya konulmuş. Yani sanki bir kaç gün önceden bizim evi iyi bilen birisi yerleştirip fark edilmesin diye özenle saklamış. Hepinizden ifade alınacak. Biliyorum bizim aileden ve çalışanlarımızdan kimse böyle bir şey yapmaz ama şüpheli grup biziz.
Damla gergin bir şekilde söze girdi,
- Iııhh.. Abicim, kaç gün önce konulmuş bu bombalar?
- Onu bilemezdik aslında ama öğrendik. Bizim evin giriş çıkışlarını gören bütün mobese ve bahçe kameraları 5 gün önce öğlen saatlerinde yarım saatlik bir kısmı silinmiş.
Sertçe yutkundu Damla. Annesi bu kadarını da yapar mıydı? Ailesinin canını bile tehlikeye atabilir miydi? Kendi kendine derin nefes alırken Ceren'in şüpheci bakışlarını üzerine çektiğinin farkında değildi. Cenk kendini suçlu hisseden Nurten'e döndü,
- Nurti, salı günü konulmuş. O saatlerde biz evde değildik. Eve giren çıkan oldu mu diye soracaklar sana.
- Özür dilerim Cenk bey. Ben as-
Damla'nın kaşlarıyla susmasını işaret ettiğini görünce sözüne devam edemedi. Aslında o gün Damla onu düğün için yeni kıyafet alırsın diye zorla çarşıya göndermişti. Damla da annesini tekerlekli sandalye olmadan sarı peruk, güneş gözlüğü ve farklı makyaj stiliyle zaten arabanın karartılmış camından görebilen korumalara "arkadaşım" diye yutturmuş, evde rahat rahat bir kaç saat geçirmişlerdi.
Cenk,
- Niye sustun Nurti?
Diyince Damla atladı,
- Ay susmadı susmadı da heyecanlandı herhalde sen polis diyince. Dimi Nurti?
- E-evet Damla hanım.
- Sen de bi heyecanlısın sanki Damla? Ne o, polisi duyunca mı?
Ceren iğneledi Damla'yı.
- Ne alaka canım?!
- Tamam girmeyin birbirinize. Cenk'in dediği gibi zaten bizden birisi yapmaz.
Lafa Nedim girmişti. Ceren kinayeli bakışlarını ona yöneltti.
- Nedim'cim sana mantıklı geliyor mu bizden olmayan birisinin yapması? Kitli odaya yerleştirilen bomba..? Ölebilirdik...
- Dur orda küçük hanım! Benim ailemden birisine suç mu atıyorsun sen?
Ceren ya sabır çekti Agah'a bakarak.
- Nasıl anlamak istiyorsanız öyle anlayın yaa.. Bıktım senin bu ailenden vallahi billahi Agah babacım yaa..!
Söylene söylene sandalyeden doğruldu. Odasına doğru gidecekken Nedim'in attığı laf onu durdurdu.
- Amcamın ailesi de bayılıyordu sana!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
