one

124 8 4
                                    

YENİ BİR HİKAYEEEE

UMARIM BEĞENİRSİNİZ BEBEKLERİM 

-İYİ OKUMALAR-

 Söylesenize hiç sizin de her şeyden sıkılıp sevdiğiniz kızla ayrı bir yere çıkıp, tüm anlarınızı huzurlu bir şekilde geçirmek istediğiniz oluyor mu? Şahsen ben şu sıralar öyle istiyorum. Yıllardır kimsenin beni fark etmemesi için elimden geleni yaptım ama sanırım daha fazla götüremeyecek kadar beyinsel çöküş yaşadım.

  Kimsenin beni sevmeyeceğini her zaman biliyordum. Beni sevemezdiniz, ben beni sevmelerini istemezdim. Gerek yoktu.

 Değersiz birisiydim bence.

 Bazen bu düşünce bana ne kadar boş gelse de, bu düşüncemi silip atamıyordum. Beynimin en ücra köşelerine öyle bir yerleşmiş ki, bunu oraya yerleştiren kendim olmama rağmen ben bile silemiyorum.

 Elimde tuttuğum kola şişesini iki parmağımın arasına sıkıştırmış, yolda yürürken sağ tarafımda duran boş oyun parkına çevirdim bakışlarımı. Bu oyun parkına hiçbir çocuk gelmezdi... Hoş, tek başıma burada kafa dinleyebiliyordum.

 İşaret ve orta parmağımın arasında tuttuğum şişenin ağzını dudaklarıma yaslayıp, kolanın dudaklarımın içinden geçişini bekledim. Bir içeceğin beni bu kadar mutlu etmesi normal miydi ki?

 Yoksa yalnızlıktan küçücük bir şeye bile mutlu olmam çok mu anormaldi?

 Kaşlarım beynimin içinde dönen değişik ve saçma düşünceler nedeniyle sertçe çatılırken, cebimde duran telefonum art arda titremeye başladım. 

 Şişeyi dudaklarımdan ayırdığım gibi, sakince telefonumu alıp mesajlara baktım. Yabancı bir numaradan 4 mesaj gelmişti?

 Sallanan salıncaktan çıkan ses dikkatimi dağıtıp, bakışlarımın o tarafa kaymasına neden olurken mesaja çoktan basmıştım.

Bilinmeyen numara: 1 

Bilinmeyen numara: 2

Bilinmeyen numara: 3

Bilinmeyen numara: Gülümse!

 Kaşlarım yazılanlardan dolayı iyice çatılırken, şişenin içinde kalan son kola damlalarını da kafaya dikleyip şişeyi çöp kutusuna fırlattım.

 Etrafıma dikkatlice bakarken, bunu yazan kişinin nerede olduğunu anlamaya çalışıyordum? Neden birisi durduk yere böyle bir şey yazmıştı ki? Hem benim gibi birinin telefon numarasını neden almak istemişti ki? 

 Yoksa numarayı kafadan sallayarak mı bulmuştu?

 Telefonumu sert bir nefesi vererek cebime atıp ellerimle yüzümü sertçe sıvazladım. Başım ağrıyordu ve bu benim en nefret ettiğim andı. Bir an önce eve gidip, yatmak istiyordum.

 Beş yada on dakikanın ardından evime varmış, sıcak bir duşu alıp koltuğuma uzanmıştım. Bugünüm de bomboş geçmişti, bugünün bana verdiği tek şey bir baş ağrısıydı.

 Dişlerim birbirlerine kenetlenmiş bir şekilde sıkı sıkı dururken, istemsizce yaptığım bu şey başımın içinde şimşeklerin çakmasına neden oldu. ''Anan ama!'' diye bağırarak, çenemi serbest bırakınca, az da olsa geçmişti.

 ''Aldığım şu sikik haplar ne bokuma yarıyor acaba? Madem ilaçsın işe yarasana be!''

Ellerimi yüzüme kapatıp, bir süre öylece bekledim. Uyursam en azından ağrıyı unuturdum.

 Telefonum sabah ki gibi bir kaç defa titrediğinde, sırtımı dönerek kafamı koltuğun yastığına bastırarak homurdandım.

''Senin de seni yazan kişiyi de...''

  Tam uykuya dalacakken, çalan kapının tam olarak gazabına uğramıştım.

''Geleceğin zaman dilimini, çaldığın o zili söküp bir yerine sok tamam mı?!''

  Yattığım yerden kalkıp, kapıya ilerledim. Neden? Hayır neden yani? Sakin sakin yatmışım başımın ağrısının geçmesi için uyuyacağım ne diye salmazsınız ki beni?

 Kapıyı açarak, karşımda sırıtan sırtlana baktım.

''Ne oldu?''

 Gülümseyerek, içeriye geçince göz devirip parmaklarımı sol şakağıma bastırdım. Benim gerçekten  hemen uyumam gerekiyordu. Yoksa sinir krizi geçirerek birinin ölümüne neden olacaktım.

 ''Ziyarete geldim hyung,  ne ne oldu ya?''

''Sormadım say, başım çok ağrıyor. Ben uyuyacağım lütfen fazla ses yapma. Eğer kendim değil de bir nedenden dolayı uyanırsam sorumlusunu sen tutarım. Ve bu senin için iyi olmaz.'' diyerek 32 diş sırıtarak kalktığım yere kendimi bırakarak gözlerimi yumdum.

''Ne biçim tehdit bu ya! Hayatım kaydı o zaman. Suga hyung gelirken zile basarsa sıçtım ben. En iyisi onu alıp sökeyim.''

  Tek gözümü açıp, yüzümü buruşturarak Kook'a baktım. ''Müneccim falan mısın?''

''Ne?''

''Yok bir şey,'' diyerek, gözümü kapattığım gibi uyku moduna geçiş yaptım. Bir kaç saat de olsa uyusam benim yararımaydı....

 Gelen bildirim sesiyle, kaşlarımı iyice çatarak gözlerimi açma gereksinimi duymadan telefonumu alarak kökten kapattım.

 Kim ne için rahatsız ediyorsa devam edebilirdi şimdi.

*************************************

 Evett... ilk bölüm bu kadardı. Yarı texting olacağı için bölümleri çoookk uzun tutmayacağım kısa kısa paylaşacağım. Umarım beğenirsiniz :)

 İyi akşamlar :>)

1 2 3 Smile | KTH |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin