"Kamp"

41 3 0
                                    

Keyifli okumalar umarım beğenirsiniz

Güneş batmak üzere benim hayatım da olduğu gibi karanlığa bürünüyor.
Ben değişiyorum geceleri bazen kendimi tanıyamıyorum.Herşey arkadaşlarımla kampa gittmemle başladı.Güneş

" Ela "

diye seslenince oturduğum çadırdan çıktım kamp ateşinin yanına gittim.

" Ne oldu Güneş " dedim.

Güneş benim en yakın arkadaşım iyi ve kötü günümde yanımda insanlardan biri diğeride Furkan .O bizle gelemedi bir ay önce tatile gitti ailesiyle.Güneş uzun sarı saçları olan , yeşil gözlü , orta boylu ve dolgun dudaklı bir kız çok güzel onu hep peri kızlarına benzetirim.Bense onun tersi gibiyim kısa siyah saçlarım orta boylu orta kilolu ve adım gibi gözlerim Ela.Güneş bana döndüğünde bana bakttı.Kolumdan tutarak beni çadıra çekiştirmeye başladı.Çadıra girdiğimizde çantanın içinden bir şeyler arıyordu.

" Güneş bir şey söylesene niye böyle telaşlısın?"

çantadan aradığı aynayı bana tutarak kaldırdı.

"Yine gözlerin kırmızılaşmış kızım korkuyorum senden annen ne dedi unutma doktor raporları açıklayana kadar çakma drakula gibi ortada gezme kimse görmesin çadırda kal. Yarın eve gidince annene söyleriz"

tamam dercesine başımı sakladım .

" Ben bir azdan gelirim sen uyu "

biraz zaman geçince Güneş geri geldi sonrada uyudu.Çantamdaki telefonu alarak saate baktı saat bir buçuğa geliyordu.İşte o zaman çadırın orda bir gölge gördüm.Birden gelen cesaretle dışarıya çıktım.
Ormanın içine doğru gidiyordu.İçimden bir ses peşinden gittmememi söylüyordu ama ben yinede onun peşine düştüm .Ormanın içine girdim.

Ormanın derinliklerine gittikçe korkmaya başlamıştım ah be Ela sanane elin adamından neden arkasından gidiyorsun ki dedim ama artık çok geçti. Adamı takip ederken bir şey fark etim adam yürüdükçe sanki ona çekiliyormuş gibi hissediyorum sanki onu takip ettiğimi biliyor ve onla gelmemi istiyormuş gibi.Adam birden kaybolunca gözlerine inanamadım nereye gitti bu.
Onun kaybolmasıyla bir şey fark ettim ben de kaybolmuştum. Arkamı dönmüş yolu aradım korkudan titriyordum.

" Ben naptım ya şimdi yolu nasıl bulucağım ama hep annem derdi bir gün başına bu merakım yüzünden bir şey gelecek"

tabi ben onu dinlermiyim hep merakına yenik düşerdim ama artık yok bundan sonra merak edip merakıma yenik düşmüyeceğim.Ormanda yürürken arkadan ses duymamla arkamı döndüm ama kimse yoktu tam onun döndüm önümde bir şey belirdi o şey parlıyodu
onu görmekle arkamı dönüp koşmam bir oldu önüme bakmıyor karanlık ormanın derinliklerine doğru koşmaya başladım önümü göremiyorum ama bir ağaca çarpmamla yere düştüm ondan sonrası karanlık bayılmışım.

Gözlerimi açtığımda kolunda serum vardı ve hastaneye gelmiştim ama nasıl en son ormandaydım.Doktor odaya girdiğinde bana baktı doktor uzun boylu zayıf orta yaşlı biriydi üzerine giydiği beyaz önlük sanki emanetti adama üzerinden düşecek gibi duruyordu.Doktor bir şey demeden yenıma gelip serumu kontrol ediyordu.
Ben de o konuşana kadar odayı incelemeye başladım.
Oda küçük bir odaydı eskimiş kahve renk bir koltuk vardı. Benim yanımdada yıllardır sanki kahır çekiyormuş gibi duran bir sahpe vardı.Doktorun bana dönmesiyle doktora döndüm bir şeyim olmadığını ormandan kaybolduktan sonra arkadaşlarımın beni bulmak için ormanı aramaya başlamışlar ve beni bulup hemen hastaneye getirmişler.Şimdide arkadaşlarımdan iyi olduğumu öğrenince hepsi gitmiş ve sadece biri beni dışarıda bekliyormuş bu kesinlikle Güneşdir diye düşünmeye başlamıştım ki güneş içeri girmesi bir oldu doktor bana dönerek bir saat sonra taburcu olabirsiniz dedi ve odadan çıktı. Güneş bana gelip sarılınca ben de ona sarıldım gözleri kırmızılaşmış ağlamaktan yorgun düşmüştü

" neredeydin ela gece seni merak edip uyanmasam nolurdu dışarıyı aradım baktım her yeri ardım hiç bir yerde yoktun bende mecbur herkesi uyandırdım seni aramaya başladık uzun sürmeden seni bulduk neyseki seni ormanın girişinde baygın bulduk çok kortum , sonra seni hastaneye getirdik ne arıyodun ormanda sen."

ama nasıl olur ben ormanın girişinde bayılmadım ki ormanın içindeydim nasıl orda olurum ve o gördüğüm şeyde neydi parlıyordu.
Bunu Güneşe dersem kesin yanlış gördüğümü söyler beni delirdiğimi düşünürdü .
Peki onu yanlış gördüysem ya ormanın başına nasıl geldim eminim ben ormanın içindeydim beni kim getirdi güneşin beni silkmesiyle kendime geldim ve ona dönerek

" hiç ormanda bir şey gördüğümü sandım ve gittim ayağımda kayınca ağaca çarpmışım ve sonrasını biliyorsun"

eminmisin diyince eminim dedim.
Bunu dedikten sonra zaten pek konuşmadık bir saat sonra hastaneden çıktıktan sonra evin yolunu tutuk. Güneş beni eve bıraktıktan sonra kendi evine dönmüş.Simdi ben ise odamda yatağına uzanmış tavanı izliyordum ve yaşadıklarımı düşünüyordum. Biraz daha düşündükten sonra uyuya kalmışım.
Uyandığında sabah olmuştu ve
kendimi çok garip hissediyordum yataktan kalkınca kamptaki giysileriyle uyuduğumu anladım.
Bu gün benim için güzel bir gün çünkü Ispartanın bir kasabasında güzel bir lise beni oraya çağırıyorlar doğrusu 11 sınıfta beni niye oraya çağrırdıklarını anlamış değilim ama ne olursa olsun oraya gidicektim annem benden önce oraya gitti .
Okula bakmak için bu gün de ben onun arkasından okula gidiceğim çok heycanlıyım. Babam onu hiç bir zaman unutamam o ölmüş.
Anneme ne zaman bu konuyu açsam bana babamın çok özel biri olduğunu söylerdi ve ona çok benizyormuşum. Hüzünü bırakıp banyoya girip rutin işlerimi bitirdikten sonra üzerime mavi bir tek omzunu açıkta bırakarak siyah dar bir pantolon giydim aynanın karşısına geçerek hafif bir makyaj yaptım ve kısa siyah saçlarımı açık bıraktım
önceden hazırladığım bavulumu aldım ve bir sene boyunca göremeyeceğim odama bakarak odadan çıktım.Hissediyordum bu okul benim için yeni bir başlangıç olucak eminim diyerek taksi çağırdım.Binip gideceğim hava alanını diyerek yolu seyre daldım. Hava alanına gelince adama parasını verdim hava alanına girince
Güneşi gördüm benle vedalaşmak için buraya geleceğini göylemişti koşarak bana sarıldı.Bir süre bir birimize sarıldık ondan ayrılmak benim için çok zordu .
Ondan ayrılarak

"ağlama be kızım sanki sonsuza kadar orda kalıcam alt tarafı bir iki sene sonra yine beraberiz benden o kadar çabuk kurtulamazsın ."

dememle ağlamaya başladı.

"Güneş ağlama bu belliydi zaten o okul her sene bizim okuldan birilerini alıyor geçen sene senin ablan Burcuda oraya gönderildi"

diyince bu sefer daha çok ağladı. sonra bana dönerek

" ve ablam o okula gittikten sonra hiç haber alamadık unutma polisler hala onu arıyor."

tamam burcu sakin ol anos sesiyle güneşe dönerek kendine çok iyi bak beni unutma o Merte deki seni üzere onu geri döndüğümde ben de onu üzerin diyince bana tekrar sarıldı ben de ona sarıldım ve ayralarak oradan uçağa doğru yürüdüm yolculuk başlamıştı.Mert kim derseniz Güneşin sevgilisi çok eğlenceli ve komik biri güneşi çok seviyor onla bazen kavga etsek de birbirimizi anları ve severiz.
Uçağa binince yerim oturdum ve yolculuk boyunca uyumayı düşünerek ilaç aldım .

Koluma birini dolunmasıyla irkilerek kendime geldim.
Yerimden kalkarak uçaktan indim biraz ilerleyince annemi Kader sultanı gördüm annem gerçekten genç gözüken biri uzun sarı saçları ve uzun boylu , kahve gözleriyle çok güzel bir kadın ona sarılınca

"nerde kaldın his " dedi .
Ah evet bana hep hip his der bunu sorduğumda baban bir ateşti sende ondan kalan dumanın kalan hisisin der .Ben de ne alaka derim neden babam ateş olsun ki

"burdayım anne işte"

diyince birnirimize sarıldık .Annem bana ayrılınca

" sana önemli bir şey söylemem gerek hemen buradan gitmeliyiz "

annem çok sinirli gözüküyordu

"noldu anne buraya okul için geldik ne gitmesi"

diyince sinirlenerek

" ben sana ne diyorsan onu yap."

Bu demek oluyor ki annemde yine devreler yanmış kim onu bu kadar sinirlendirdise kolunu tutarak hızlıca hava alanından çıktık ve bizi bekleyen siyah ve pahalı olan bir arabaya bindirdi.

Ateşin Son VarisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin