looks like, xiaodery

koala

İlişkimizin birinci yılıydı. Aklımda bugün için çok güzel şeyler kurmuştum ancak Dejun'un beni arayıp ağlamaklı bir sesle çağırması üzerine her birini iptal etmiştim. Bir zamanlarki gibi farklı amaçları için değişik bahaneler ile çağırıp evinde kutlama yapacağını düşündüğümden keyfim yerindeydi. Zile basmış, beş dakika gibi bir süre beklemiştim onu. Kapı açıldığında kıpkırmızı gözlerle beni karşılayacağı aklımın ucundan bile geçmeyecek bir şeydi. Endişeyle içeriye girmiş, vücudunu sarmalamıştım. Minik vücudu çok savunmasız duruyordu. Sakinleşmesi için saçlarıyla oynamaya başlayıp sıkıca sarılmıştım yatağın üzerindeyken. Omzuma yatırmıştı başını. Hıçkırıklarının içimi parçaladığını hissediyordum. En sonunda biraz sakinleşmeyi başarmış, dudaklarını aralamıştı. Ruhunun bir yerlerinde bulduğu cesaretle söylemişti asla duymak istemeyeceğim şeyleri. Beyninde tümör olduğu söylemişti. Meleğim, beyninde kötü huylu hızlıca büyüyen bir tümör olduğunu söylemişti. Öğrendiğim şeyle ağlamama engel olamamıştım. Ne kadar aptaldım, sara nöbetleri geçirmesini, dengesini sürekli kaybetmesini ve diğer belirtileri gözden kaçırmıştım. Onu hastaneye götürmemiştim. Eğer...eğer erkenden harekete geçseydim şu an her şey çok daha iyi olabilirdi. İki koala misali birbirimize sarılmış, ikimiz de hıçkırıklarımızda boğuluyorduk.

Umarım minik koalam, umarım iyileşebilirsin bir şekilde. Seni kaybetmeye dayanamam. Seni seviyorum.

~Wong Kunhang~