anlatım bozukluklarım veya yazım hatalarım olursa lütfen belirtin, iyi okumalar 🥰
—kyungsoo, baekhyun'a "randevularını" anlatırken, ki buna randevu denirse, detaya girmemişti. ona anlattığı tek şey jongin'in yüzüne karşı çocuğunun hayatında olmak istemediğini söylemesiydi. her şey bitmişti. kesinleşmişti.
artık ne 'belki'ler, ne umutla mesaj beklemeler, ya da jongin'i kazanmak için chanyeol'u ayartmak yoktu. hiçbir şey önemli değildi artık. baekhyun'un bilmesi gereken tek şey iyi olacakları; bunu atlatacaklarıydı. jongin'in ona dediklerini anlatsa, baekhyun kontrol edemediği öfkesiyle ona gider ve kyungsoo bile onu durduramazdı. bu yüzden gerçeği kendine sakladı ve bir kelime bile etmedi.
onun yerine kyungsoo tüm enerjisini sağlığına ve bebeğine verdi. doktor randevusu bile almadığını hatırlayınca kendini çok suçlu hissetmişti. jongin hakkında o kadar çok düşünüyordu ki istemeden çocuğunu görmezden gelmişti, yine. bunu kaç kere yaşamıştı? kaç kere bunu boşvereceğini söylemişti? kendisinin acı çekmesi yetmiyormuş gibi bir de çocuğuna acı çektiriyordu. ve kyungsoo kendini affedemezdi. pişmanlığını unutup harekete geçecekti, bu yüzden küçük karnına ellerini yerleştirmişken doktor ofisinden içeri giriyordu.
ofis yeni temizlenmiş gibi kokuyordu, birkaç temizlik malzemelerinin birbirine karışmış kokusunu alabiliyordu. kendisi de dahil dört tane hasta bekliyordu. kyungsoo yalan söylemeyecekti. gerginliği yüzünden okunuyordu. ya bebeğiyle ilgili bir sorun varsa? ya da çok stresli oluşu bebeğine zarar vermişse? kyungsoo ağlamak istedi, dudakları büzüldüğünde birbirine bastırdı ve gözleri dolmuştu. etrafına bakınca birkaç gözün onu yargıladığını gördü.
erkek hamilelikleri genellikle hoş görülmüyordu. ama kyungsoo onun hamile kalmasını sağlayabilen ender görülen geni hakkında bir şey yapamazdı. bu kadınlar kimdi ki onu yargılıyordu? onun gibi hamilelerdi; onlar da korunmasız seks yapmışlardı ve ona böyle bakışlar atamazlardı.
gülümsedi, muhtemelen isteyerek hamile kalmıştılar ya da partnerleri onları hamile bırakıp, sorumluluklarını kabul etmiştiler. ne kadar şanslılardı...ben de ne kadar şanssızım, kyungsoo düşündü. dördünün içinden en berbat halde olan muhtemelen kyungsoo'ydu.
hemşire teker teker hamile kadınları içeri çağırmıştı. kyungsoo gergince bekledi. hemşire onu çağırmadan bir saat boyunca beklemişti. tartıya çıkması istenildiğinde 10 kilo almış olmasına şok oldu, 60 kiloydu. minyon tipliydi, hiçbir zaman kolayca kilo alamamıştı o yüzden bu onu gerçekten şaşırtmıştı...ama mutlu da olmuştu. en azından bebeği sağlıklı besleniyordu.
hemşire doktorun odasından çıktığında, tırnaklarını yemeye başladı. kyungsoo, baekhyun'u yanında getirmeyerek hata yapmıştı. böyle durumlarda, özellikle de bu kadar savunmasız olduğundan desteğe ihtiyacı vardı. gerçek buydu, kyungsoo'nun sahip olduğu tek şey baekhyun'du. hiçbir zaman onu kıskanan eşcinsel erkeklerden dolayı arkadaş gruplarına sahip olamamıştı, hep bir tane en yakın arkadaşı olmuştu. baekhyun onu kıskanmayan ilk kişiydi ve bunun yüzünden ona minettardı. eğer son bir ay boyunca baekhyun yanımda olmasa ne yaparım, diye merak etmişti...muhtemelen jongin'in ona yaptığı şeylere katlanamaz ve çok aptalca bir şeye başvururdu.
biri kapıyı tıklattı ve çok güzel ve nazik duran bir kadın içeri girdi. hala genç duruyordu ama kyungsoo onun otuzlarında olduğundan emindi. cildi hafif bronzlaşmıştı ve saçını topuz yapmıştı.
"günaydın kyungsoo. ben doktor park." güzel kadın elini hastasına uzattı.
kyungsoo hevesle elini sıktı. "günaydın doktor park."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sugaring for pennies (türkçe çeviri)
FanfikceKyungsoo, şeker babacığı, namıdiğer çocuğu veya onu umursamayan bir adam, onu hamile bırakana kadar başarılı bir şeker bebekti. yazar: thotsoo çeviri için yazardan izin alınmıştır, kendisini aynı isimle archive of our own'da bulabilirsiniz.