' Come along with me,
And the butterflies and bees...'★✮★
Cassie'nin ayak parmakları birer buz küpüne dönmüştü. Uzay kadar soğuklardı. Hogwarts'ın mahsenleri kadar."... ve elimizden geleni yapıyoruz."
Şifacı Misa konuşurken gülümsemiyordu. Sesi bir halk şarkısı kadar sakin ve kontrollüydü. Ne söylediğini anlamak güçtü. Kelimeler kolayca birbirine karışıp bir girdaba dönüşebilirdi. Cassie spor ayakkabılarının içinde parmaklarını büktü. Biraz daha olduğu yerde durursa kopacaklarından korkuyordu.
"... Durumunun iyiye gitmediğini..."
Düşüp cam gibi parçalanacaklardı.
"...Üzerinden yıllar geçmiş, ilk zamanlarda müdahale edilseydi eğer..."
Cassie üşümüş ellerini pelerininin altına sakladı. Yine titremeye başlamıştı. Son günlerde üşümesini durduramıyordu. Sırtını taş duvara yasladı. Hastane koridorunu net görmeye çalıştı. Yoksa tamamen kaybolacaktı.
Bekledikleri yer büyük ama kasvetliydi. Duvarlar, sanki içerde yaşanan acıyı göstermek istemiyormuşçasına beyaz taşlardan yapılmıştı. Eski şifacıların oyma heykelleri duvarları süslüyordu. Cassie, taş duvarların arkasından yükselen acı sesleri duyabiliyordu. Önünden sık sık, yüzleri siyah bir bez parçasıyla örtülmüş insanlar geçiyordu. Eğer iyice odaklanabilirse dışarıda usul usul akan Kül gölünün sesini duyabileceğini biliyordu.
Cassie'nin sağında babası tırnaklarını avuç içlerine geçirmişti. Gözleri uykusuzluktan belki de ağlamaktan kıpkırmızıydı. Draco genelde bu tür konuşmaları soğukkanlılıkla dinlerdi. Sabırlı ve sakince.
Cassie, babasının dik duruşuna, rahatlatan sözlerine alışkındı. Yüzünü elleriyle kapatıp yere doğru eğilmesine, ağlamamak için kendini sıkmasına değil. Ama annesinin hastalığı ilerlemeye başladığından beri aileye gergin bir hava hakimdi. Babası şu son aylarda iyiden iyiye içine kapanık birine dönüşmüştü.
Lanetin tedavisi olmadığını öğrendiğinden beri.
Annesi ilk defa düşüp kalkamadığından beri.
Muhtemelen öleceğini öğrendiklerinden beri.
Cassie gözlerini babasından güçlükle ayırdı. Gece göğü gibi görünmesi için tılsımlanan tavan biri büyüyle oynuyormuş gibi dalgalanıyordu. Annesi hastaneye yatalı bir ay olmuştu. Gölün parlak suları, sanki içine ölen büyücülerin külleri atılmıyormuş gibi parlıyor, ışıltıları hastanenin camına yansıyordu.
Bir ay. Oysa Cassie annesini görmeyeli yıllar olmuş gibi hissediyordu.
"Kötüleşiyor mu?"diye sordu Harry. Sesi rüzgarın fısıltısınını andırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝔑𝔬𝔫 𝔄𝔡𝔢𝔭𝔱𝔬 𝔇𝔢𝔭𝔯𝔢𝔫𝔰𝔲𝔰
FanfictionCassiopeia Malfoy'un annesini kurtarmak için ne yapabileceğini biliyor musunuz? Şeytan anlaşması? Yanlış evren. Kara büyü? Keşke becerebilse. Zaman yolculuğu? Doğru tahmin ettiniz. Garip bir şekilde en kolay yöntem bu. ... Bunu iki yıl önce yazdığım...