Hepinize merhaba zevahir okuyucularım.nasılsınız,gününüz nasıl geçiyor?benimkini soracak olursanız pek iyi değil,sıkıcı geçiyor işte her neyse kısa keselim.bu karakterdeki gencin ismi yok mu?tabi ki var zaten bu bölümde göreceksiniz ve ayrıca bu genç bazenleri anılarına itaat ediyor fakat bilinçsizce işte bu bölümde göreceksiniz zaten ya ben yine çok heyecanlıyım neyse ya vaktinizi almayayım.iyi okumalarr😘
__
'anne'diyerek bağırıyodum çünkü babam tarafından pis,tozlu ve eskimiş sadece tahtadan ibaret bir dolabın üzerine konulmuştum.neden yapmıştı bunu bilmiyorum.arkasından defalarca bağırmıştım sadece bağırmak da değil yalvarmıştım da ama onun yaptığı tek şey bana bakıp gülümsedi ve ardından rahat tavırlarla yavaşça yürüyüp orayı terk etmişti sadece odayı değil beni de terk etmişti yalnız başımaydım korkuyordum,inemiyordum yardıma ihtiyacım vardı.
gibi hiüzgündüm,değersizssediyordum ama değildim biliyordum babam beni seviyordu annem söylüyordu beni çok seviyor,özen veriyordu.annem geldi.beni öyle görünce yine aynı tepki oldu korkulu gözlerle bana bakıyordu elindekileri bırakıp hemen beni indirdi tozlardan dolayı üstüm tozlanmıştı onları silkeledi.sonra yanağıma öpücük kondurdu annem benim süper kahramanım.
'oğlum,baranım iyisin değil mi?bir şey oldu mu sana'telaşlı bir şekilde gözleriyle taramıştı beni.üzgündüm gözlerim bulandı gözlerimden damlalar çıkmıştı ben ağlıyordum neden ama annem görmüştü ağladığımı
' anne ağlamamak için ne yapılır?annem sahte bir gülümsemeyle 'hmm,sarıl bana sarıl her keze sarıl'hemen sarıldım anneme çünkü annem söylemişti'o gece de yağmur hızlanmıştı rüzgarlar bir yarış içindeydi narin bedenli bir genç kız ise kapıda mahcup bir şekilde bekliyordu,çünkü karşısındaki iri cüsseli genç bir şey söyleyecekmiş gibiydi halbuki gencin anıları tekrardan canlanmıştı,genç kız ne bekliyorum ki diye düşünerek ağır adımlarla arkaya dönmüştü ve bir adım atacaktı ki bir kolun bileğini tutup onu kendine çekmesi ile donup kaldı.genç adam bir an da genç kıza sıkı sıkı sarılmıştı.anılarını hatırlamak istemiyordu o an kısa süre zarfında bile olsa da zaman durdu genç durdu,genç kız durdu yağmur ve rüzgar hızlandı geceyi aydınlatan ay sadece onları izliyordu.adam bilinçsizce yapmışı fakat huzur vermişti yeni huzuru tatmıştı.kız şaşırdı neydi bu tanımadığı gencin sarılması,ona ne hissettirdi kızgınlık mı?sinir mi?yoksa öfke mi?hiç biri öyle hissettirmemişti sanki onun da sarılmaya ihtiyacı varmış gibi ama bir anda da güven duygusu.saçmaladığını düşünüp;
'sen,ne yapıyorsun?'aslında bu sorunun cevabını biliyordu fakat bir cevap bekliyordu mantıklı bir cevap
'lütfen,sadece kısa bir sürede de olsa böyle kalalım' baran demişti siz olsanız bu anı yaşasanız ne tepki verirsiniz peki ben neden bir yabancıya tamam demek istiyorum ve sadece bir kaç dakika sürdüğü bir yabancı için.
'bu yaptığınız doğru değil!'hissettiğimi bir yabancıya anlatacak değildim.ve kollarımla kendimi kurtardım.aslında kendi izin vermişti bana karşı bir güç kullanmıştı koşarak oradan ayrıldım.o ise sadece yere odak olmuş oraya bakıyordu.binadan çıkmıştım.taksi cevirmiştim şanslıyım ki taksi durağı buraya yakındı hepsi simay yüzündendi
proje ödevimiz vardı.yanlış bir adres vermiş bunu simayı aradıktan sonra anladım.hanım efendi aksiyon olsun diye vermiş.bu kızın saçlarını yolacaktım tabi kıyabilirsem.ödev yarına kalmıştı yapacak bir şey yoktu.__
sabah güneş sayesinde aydınlanmıştı gökyüzü,ağaçların yeşillikleri,çimlerin hafif ıslaklığı,kuşların cıvıltısı hoştu.havanın görünümü insanı mutlu ettirebilirdi.tek kişi hariç o genç barandı
'ya ağabey bir kere de uyandırmayım, erkenden uyansan olmaz mı?vallahi dayak yiyorum sonra..'sözlerini kesen kızgın yüzle baran;
'o sesini kapat lan!yoksa son duanı edersin,tabi zamanın kalırsa'baranın kimi oluyordu?kardeşimi elbetteki hayır, bir sokak köşesinde diğer zamparaların ellerinden kurtardığı gençti.ve böylece bu yardım zarar hale gelmiş oğuz,baranı bırakmamıştı.
'ağabey okul ne olacak?'baran kalkıp yüzünü yıkayıp;
'ulan hayla okul diyor!yemişim okulunu' baran hırsla eline geçen tişörtü tek seferde üzerine geçirip,dünden kalan pantolonunu değiştirmeden yola koyuldu.beyefendi okul formalarını giymeye zahmet etmiyordu.
__
'o baran bey,okulumuza gelmeye akıl etmişsiniz!'baranın karşısındaki balık etli,siyah topuz yapılmış saçları ona uyum sağlamak istermiş gibi siyah gözlük kullanan tombik yanaklara sahip klasik bayan dilan hoca,negatif düşünceli insanlardan sıralama yaparsak eğer birincilikle kazanır.
'haklısınız hocam,görmeyeli baya kilo almışsınız'baran gözleriyle dilan hocanın arkasını işaret ederek;
'sanırsam kalçanız sizi aşmış'dilan hoca sinirlenmişti fakat barana dokunmaması gerekti. umursamamış gibi yaparak tahtaya döndü ve dersine devam etti.o sırada baran en arkaya geçerek kolunu sıraya koyup,yüzünü kolunun üstüne yatırdı. gözleri camdaydı aklı ise dün gece de ki kızdaydı açık kahve tonunda uzun hafif dalgalı saçları yeşil gözleri, ince belirgin dudakları ona güzellik katıyordu en güzeli ise ılımlı sesiydi. rüzgar sayesinde dalgalı saçları uçuşmuştu değil mi?baran dudaklarını kıvırdı,hiç bir kız dikkatini çekmezken sadece yalnız o çekmişti. yeşil gözleri bütün erkekleri hayran bırakacak kadar güzeldi.ne!öyle miydi?kaşlarını çattı ardından kafasını kolundan çekti bir anda ayağa kalkmıştı herkesin gözleri üstündeydi.elini yumruk yaptı ve ardından
'o,kızı bulacağım lan!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevahir
ChickLitsizden bir liseli genç hayal etmenizi istiyorum hayatı boyunca nefret edilmiş,nefret etmiş.yaşamak onun için ölümden bir ibaret hiç sevmemiş hiç değer vermemiş.kalbi taştan olduğuna inanın dıştan güçlü karizmatik korkusuz görünse de içten bedenini...