6*

19 5 0
                                    

Okul bahçesinden içeri girerken bahçedeki bankta oturan yeni öğrenciyi gördüm. Yani Özgür'ü işte.
Gerçekten sırf sevdiği kız için bu okula geldiyse gerçekten güzel seviyor demekki.
Binaya girip sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Son sınıf olduğumuz için sınıfımız en üst kattaydı. Resmen eziyet ya. Hayır yani zaten son sınıfız, gidicrz bu okuldan. Neden en üst kata yapıyorsunuz ki sınıfımızı.
Düşüncelerimi bölen çarpmış olduğum duvardı. Hayır yani önüme ne ye bakmıyorsam. Ayrıca bu duvarın burda ne işi var??

"Duvar derken?"
Duyduğum şeyle kafamı kaldırdım.
Sektir, ben duvara çarpmamışmıydım ya?

"Ben duvar olduğumu düşünmüyorum?"
"Of ya ben bunuda mı dışımdan söyledim?"

Tebessüm edip başını salladı.
"Bu sorunu bir an önce halletmem gerekiyor."
"İyi misin? Kusura bakma bu arada ben dalmışyım biraz." dediği şeyle hemen atıldım.
"Hayır ya ne kusuru asıl ben özür dilerim hem sana çarptım hemde.... duvar dedim. Tekrardan özür dilerim."

Gülümsedi ve "Önemli değil. Her neyse ikimizde yürürken biraz daha dikkatli olmalıyız. Dikkat et." dedi ve yanımdan geçerek merdivene yöneldi.
E bu jojuk çok kibar. Sevdiği kızı merak etmedim değil yalnız.
Kim acaba?

Sınıfa geçip sırama oturdum. Kerem henüz gelmemişti. Genelde benden önce gelirdi, acaba bişey mi oldu?

Herneyse en iyisi bahçeye çıkıp bekleyeyim. Hem Uğur'da daha gelmedi, belki beraber gelirler.

Bahçeye inip, kapıya yakın olan bir banka oturdum. Aklıma gelen şeyle hemen Ece'ye yazdım.

Nutella'm: Ece konuştun mu annenle? Dün söylemedin.
Yazdıktan sonra telefonumun ekranını kapattım. Tam o sırada bildirim sesi yükseldi. Hemen uygulamaya girip baktım.

Noodle'ım: Konuştum.

Nutella'm: EE ne dedi?

Noodle'ım: "Sen bilirsin. Ben ne olursa olsun baban ile gidicem"dedi.

Gördüğüm şeyle yüzüm biraz düştü.
Çünkü Ece annesine çok değer veriyordu ama babası onu aldatmasına rağmen affettiği için kızgındı. Annesi genelde böyle dediğinde Ece hep arada kalırdı.

Nutella'm: EE ne yapıcaksın? Bak seni zorlamam istediğini yapabilirsin. Yeterki seçiminden pişman olma. :)

Noodle'ım: Ben seçimimi yaptım. Artık sadece kendim için kararlar alıcam.

Nutella'm: Sen nerdesin bu arada?
Okula hala gelmedin?

Noodle'ım: Kafam biraz dağınıktı. Bugün gelmeyeceğim.

Nutella'm: Tamam. İlaç iç dinlen sen o zaman.

Noodöe'ım: Okul çıkışı bize gelip bana yardım etmem gerekiyor.

Nutell'm: Bir sorun mu var?

Noodle'ım: Hayır. Eşyalarımı tek başıma taşıyamam. Yardım edersin herhalde? :)

Nutella'm: Tabiki! Okul çıkışı sizdeyim bebek!

Noodle'ım: Bekliyorum. Hadi şimdi sen dersine gir.

Nutella'm: Tamam, görüşürüz.

Noodle'ım: Görüşürüz.

Telefonumu kapatıp cebime koydum.
Karşıdan gelen Kerem'i görmemle gülümsedim.
Yanına gittim ve "Günaydın Kıvırcık." dedi.
"Günaydın güzellik."
"Hayırdır sen benden önce gelirdin. Neden geç geldin? Bişey mi oldu?" dedi merakla.
"Yok ya bişey olmadı. Sadece bugün uyanamadım. Dün geç yatmıştım."
"Sen ne olursa olsun erken kalkarsın ama neyyysee." deyip kolunun altına girdim.
Sınıfa doğru yürümeye başladık. Tam o sırada telefonumdan mesaj sesi yükseldi. Kerem'i kolunun altından çıkmadan, cebimden telefonumu çıkardım.

Bilinmeyen Numara: Günaydın. Keşke banada öyle gülümsesen.

Gördüğüm şeyle etrafıma bakındım. Tekrar bir mesaj daha geldi.

Bilinmeyen Numara : Keşke bende seni öyle kollarımın arasına alabilsem. :)

Etrafıma bakın aya devam ettim. Ne yani bizi görüyormuydu.

"Bişey mi oldu?" Kerem'in söylediği şeyle ona döndüm.
"Yoo. Bişey olmadı." dedim.
"Hımm pek öyle duruyo ama kimdenmiş mesaj?" dediği şöyle gözlerimi ondan kaçırdım. Çünkü, Kerem'e söylememiştim.
"Kerem."
"Evet, dinliyorum."
"Bana mesaj atan biri var." dedi
Vallaa dedim gitti.
"Nasıl yani. Ne tür mesajlar?" dediği şeyle gerilsemde ondan saklamamaö gerektiğini düşünüp söyledi.
"Anonim." dediğim şeyle suratı gerildi.
Biraz sustu sonra
"Seni rahatsız ediyor mu? Ya da saçma sapan şeyler yazıyor mu? Gerçekten sevdiğini düşünüyor musun? Ne zamandır yazıyo? Ne zamandır seviyormuş beyefendi? Yani erkektir herhalde? Bunu bana neden söylemedin?" ardı ardına sorduğu sorularla bana cevap bekler gibi bakıyordu.

E ama ben şimdi hangi birine cevap veriyim? Neyse sırayla başlaıyım.

"İlk olarak, beni rakatsız etmiyor. Ya da saçma sapan şeyler yazmıyo. Sonraa.. Ne vardı başka? He, gerçekten sevdiğini düşüyor muyum? Eee şey yani sanırım, çünkü bunu bana söylediği şeylerle hissettiriyor. Sonraa, he şey iki haftadır falan yazıyo. Her gece iyi geceler, her sabah günaydın yazıyo hiç bir günü atlamadan. 5 yıldır... Erkek tabiki saçmalama. Bunu sana söylemedim çünkü...şey unuttum sanırım, Bilmiyorum ki. Bu kadardı sanırım aynen aynen bu kadardı. "
Kerem bir süre sessiz kaldı. Sanırım verdiğim cevapları aklında tartıyordu.
Bir süre daha sessiz kaldı sonra
" Beş yıldır demek. Anladım.
Neyse bakalım bizim güzelliği mutlu edebilecek mi? Bk söyleyeyim seni üzerse onu çok pis üzerim kızım!"
En son söylediği şeyle gülümsedim.

Çok seviyorum lan seni. Yanlış anlamayın ilkokuldan beri dostum o benim kardeşim.

" Biliyorsun kıvırcık, beni öyle kolay kolay kimse üzemez. "dediğim şeyle o kunuştu
" Tabi üzersede baya iyi üzer. Yıpranırsın, tökezlersin, kendine zor gelirsin e tabi bide zor unutursun... "söylediği şeyle acı bir şekilde gülümsedi. Gerçekten birinin sizi iyi tanıyor olması çok güzel birşey.

Derya yani vefat eden dostumuz. Dediğim gibi dostumuz o Kerem ve benim dostumdu. O da o günden sonra zor toparlanmıştı ama benim kadar değil. Çünkü biliyordu ki ben onu öyle gördükçe dahada kötü oluyorum. Beni o günlerimde kendime getiren kişi Kerem'di. Zaman almıştı, çok zaman almıştı ama toparlamıştım ta ki o güne kadar. Yani babamın vefat ettiği güne kadar....

*****

Selammmmm. Ben geldiiimm. Nasıl buldunuz?
Üç beş tane okuyon var ve ben öyle kendime kendime yazıyorum işte. Ama ben eyleniyorum. Ya siz??

Nasıl buldunuz bu bölümü?
Biraz duygusal bitti ama...
Olsun dimi yaaa... Neyse çok konuştum hadi yeni bölümde görüşürüz. Baysss
❤️❤️❤️❤️

Ayrı Kalmış Kalpler //Texting//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin