Impatient ➵ sunmi + taemin ✔

0.5

Sosyal medyadan gelen görüntülü aramanın Taemin'den olduğunu görmesiyle kaşlarını çattı Sunmi. Gecenim bir yarısı aranmasına anlam verememişti.

İç çekip açtı.

Karşısındaki adamın kafası güzel bir şekilde güldüğünü görmesiyle sabır diler gibi iç çekti.
"Neyin var Taemin?"
Taemin gülerek elindeki soju şişesini kameraya tuttu. "Son bir şişe soju var işte. Bu kadar."

Sunmi gözlerini büyüttü. "O içeceği nereden aldın? Daha reşit bile değilsin Taemin! Neredesin söyle."
Taemin tekrar güldü. "Neden, gelecek misin?"

Sunmi iç çekti. "Adam akıllı konum at ve geleyim. Ya da sen bana etrafı göster çabuk." Taemin kamerayı zorlukla çevirip etrafı gösterdi. Sunmi, her gün okuldan dönerken önünden geçtiği parkın olduğunı farketmesiyle rahat bir nefes aldı. "Geliyorum geri zekalı. Bir yere kaybolma!"
...

"Dün dedim ki kendi kendime, keşke ödevin süresi daha uzun olsaydı."
Sunmi kaşlarını kaldırdı. "O nedenmiş?"

Taemin gülümsedi. "Seninle daha çok vakit geçirebilirdim."
Sunmi duyduğu itiraf ile güldü. "Yarın pişman olacaksın, söyleme bir şey sus."

Taemin kaşlarını çattı. "Asıl sen sus da, sevdiğim kızla konuşayım!"
Sunmi kaşlarını kaldırdı. "Kimmiş o kız?"

Taemin iç çekti. "Kendinde misin Sunmi? Sensin tabii ki."
Sunmi derin bir nefes aldı. "Geldik sayılır. Bak sus da yarın pişman olma."

Taemin işaret parmağını kaldırıp uyarır gibi salladı. "Unutma ki, Lee Taemin yaptığı hiçbir şeyden pişmanlık duymaz."
Sunmi güldü. "Gmreceğiz onu yarın."