9.Bölüm

207 10 0
                                    


Nayeon 'dan

1 Hafta sonra

Gözlerimi yavaşça açtığımda beni karşımda beyaz bir tavan karşıladı. Herzaman ki gibi. Tam ayağa kalkıyordum ki belindeki eller bunu engelledi. Yanıma döndüğümde Jin uyuyordu. Ben de tekrardan yatağa uzanıp Jin e döndüm ve incelemeye başladım. O mükemmel dudakları, o kahve rengi hareleri, o şirin burnu. AH! Tanrım! Ben ne yaptım da sen bana bir melek verdin? Jin ve min seo uyanmadan kahvaltı hazırlamak istiyordum. Yavaşça Jin in ellerini belimden çektim ve yatakta doğruldum.

Kasılarıma doğru bir acı hissettiğimde kendimi kastım. Yerdeki iç çamaşırlarıma baktım ve gülümsedim. Dün birlikte olmuştuk 7 aydan sonra ilk defa birlikte olmuştuk ve içimde büyük bir mutluluk vardı. Bu tadı unutmuştum ama sonunda geri tatmıştım. Hızla ayağa kalktım ve gardıroba ilerledim. İçinden Jin in beyaz tişörtünü aldım ve üstüme geçirdim. Altımada siyah iç çamaşırımı giydim. Sütyen giymeyecektim çünkü birazdan min seo uyanacaktı ve bende onu emzirecektim. Yavaşça kapıyı açtım ve merdivenlerden inmeye başladım. Mutfağa doğru yöneldim ve dolabı açtım.

Sonunda sofarayıda hazırladığımda merdivenleri çıkmaya başladım. Min seo nun ağlama sesini duyduğumda ayaklarımı min seo nun odasına çevirdim. Kapıyı yavaşça açıp kapattım. Beşiğin yanına gidip min seo ya baktım beni görünce susmuştu. Gülümsedim ve onu kucağıma alıp sallanan sandalyeye oturdum. Min seo bana bakıp gülümserken bende ona doğru gülümsedim. Benim kızım dı benim.... Bu harika bir duyguydu. Yavaşça tişört ü göğsüme gelecek şekilde sıyırdım ve min seo nun kafasını tuttum. Min seo sütünü emerken bir eli babasının tişörtünü sıkıyordu. Her seferinde bunu yapıyordu.

Min seo yu emzirdikten sonra tişörtü indirdim ve min seo nun yanağını öptüm. Min seo yu dizlerimin üstünden alıp yatak odasına doğru yürümeye başladım. İçeri girdiğimde Jin uyuyordu. Min seo ya Jin i gösterdim ve konuştum.

Nayeon - Bak annecim, baba nasılda uyuyor.

Min seo ellerini ve ayaklarını oynatıp bana baktı bende onun bu haline gülümsedim. Kucağımdaki min seo ile birlikte Jin e yaklaştım ve eğilip dudağını öptüm. Jin hemen gözlerini açtığında gülümsedim. Jin bir bana birde min seo ya baktı ve gülümsedi.

Jin- Günaydın gün-eşim. Günaydın küçük hanımım.

Nayeon - Günaydın hayatım.

Jin gülümsedi ve min seo yu kucağına aldı sonra yatakta doğrulup bağdaş kurdu ve min seo yu yatağa yatırıp gıdıklamaya başladı. Min seo o ince sesi ile kahkahalar atarken bende onlara gülüyorum. Jin min seo nun karnını gıdıklıyordu min seo ise Jin in elini çekmeye çalışıyordu. Gözlerim saate takıldığında jin e baktım ve min seo yu kucağıma aldım. Jin bana şaşkınca bakarken ben kahkaha attım çok komik duruyordu. Kafamla saati işaret ettim ve odadan çıktım. Min seo nun odasına girip min seo yu beşiğe bıraktım ve sallamaya başladım. Min seo nun gözleri yavaşça kapandı. Bende onun üstünü örtüp odadan çıktım. Bizim odaya gelip kapıyı açtım. İçeri geçtim ve yatağı toplamaya başladım.

Bir süre sonra Jin banyodan çıktı ve saçlarını düzeltti. Beni görünce bana yaklaştı ve beni kandine çekip duduklarını dudaklarıma bastırdı. Nazik bir şekilde öpüyordu. Karşılık verdim. Nefeslerimiz bitince dudaklarımızı ayırdı. Bana hayran kalmış gibi bakıp sarıldı.

Jin- Seni çok seviyorum be nayeon. İyiki benim karımsın, iyiki benim kadınımsın iyiki benim kızımın annesisin iyiki benimsin . Her şeyin bana ait nayeon. İlk öpücüğün, ilk sevişmen, ilk flörtün. Seni seviyorum karıcım.

Nayeon - Tanrım! Bende seni çoooookkkkk seviyorummmm kocacımmm!

Jin - Oww bu tişört bana bir yerden tanıdık geldi ama neyse.

°Bangtanpink °Sahipliler°liskook °Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin