13.Bölüm

201 12 4
                                    

Lalisa 'dan

     Diğerlerinin kalkması ile jisoo, jungkook ve ben kalmıştık. Jisoo unnieme sarılmış bir pozisyonda jungkooka bakıyordum. Jungkook ise ayakkabılarını giyiyordu. Jungkook yerdeki telefonunu acele ile eline aldı ve bize bakıp konuştu.

Jungkook - Namjoon hyung mesaj atmış yanlarına gitmemi istiyor. Hemen gidip geleceğim. Sizde ben gelene kadar buraları toplayın.

Lisa - Jungkook neler oluyor?

Jungkook - Bilmiyorum Lisa. Gidince öğreneceğim.

Jisoo - Bizi neden tek bırakıyorsunuz?

Jungkook - Bilmiyorum jisoo. Sadece benim gelmemi istediler.

Lisa - Pekala.

Jisoo - Tamam. Çabuk gelin.

      Jungkook olumlu anlamda başını salladı ve koşmaya başladı. Jisoo unnieme dönüp yanağını öptüm ve sırtını sıvazladım. Gülümsedi ve bana iyice sarıldı. Jisoo unnie den ayrılıp kenarda duran kahvaltılık ları sepete koymaya başladım. Jisoo unniemde yardım ettiğinde gülümsedim. Bizim kızlara ne olmuştu? Neler oluyordu?

Lisa - Unnie içimde kötü bir his var.

Jisoo- Merak etme Lilim . Erkekler birazdan bizim kızlarla gelecekler. Jimin de rose ile gelecek. Ve hepsinin bir şaka olduğunu söyleyecekler.

Lisa - Umarı-

    Sözüm ağzıma tutulan beyaz bir mendil ile yarım kalırken nefes almamaya çalıştım. Gözlerimi zor bela jisoo ya çevirdiğimde onun da nefes almamak için zor durduğunu gördüm. Elimdeki cam kaseyi adam olduğunu düşündüğüm şahısın kafasına fırlattım. Adam bir elini başına götürüp ovaladığını ve bana baktığını hatırlıyorum sonrası kendi nefesimin ihanetine uğradığım bir karanlık...

Gözlerimi yavaşça açtığımda beni karşımda siyah bir oda karşıladı. En son ne olmuştu? Ben neredeydim? Burası kimin eviydi? Burası evmiydi?
En son piknik yerindeydik, güldük, şakıladık, kahvaltı yaptık, jungkook un telefonu çalmıştı, Jimin r rose nin kaçırıldığını söylemişti, erkekler gitmişti, biz jisoo ile tek kalmıştık, sonra ağzımıza kapanan beyaz bir mendil ve buradayız. Gözlerimi kocaman açıp doğruldum. Etrafa bakmaya başladım. Gördüğüm görüntü karşısında dilimi dahi oynatamazken onlar burukça gülümseyip bana baktılar. Kollarında ve bacaklarında kesiklerler vardı.

Yavaşça ayağa kalktı ve bana yaklaştı. Birden bacağımda ki ağrı ile gözümü bacağımda gezdirdim. Bacağıma falçata ile L yazılmış ve kenarına ×
çarpı işareti çizilmişti. Kurumuş kan derimi daha da sızlatırken gözümden düşen yaşı elimin tersi ile sildim ve bacağıma üflemeye başladım.

Rose elini yanağıma götürüp okşadı ve saçımı öptü. Birden elini itip ona sarıldığımda o da bana sarıldı.

Lisa - S sen iyimisin rose?

Rose - İyiyim lili. Canın acıyormu?

Lisa - Hayır hayır.

Dahyun - Biz burada öküz başıyız zaten!

Lisa - Dahyuunnn!

Momo - kulağıma sıçtınız aq!

Jisoo - Sana kapalı alanda yaramıyor!

Nayeon - Susun gebertmiyeyim sizi!

Jennie - Şimdi asıl soru bizi neden ve kimler kaçırdı?

Jisoo - Haklısın.

Rose - Acaba şu irene larmı?

Lisa - Bu sefer o kızı dövmem direk mezar açıp canlı canlı toprağa gömerim!

°Bangtanpink °Sahipliler°liskook °Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin