"kimi öldürdün?" Sicheng, beyaz masa örtüsüyle oynarken ilgisini tamamen elindeki keskin bıçağa vermiş olan Yuta'ya sordu. Yuta eve zorla gireli iki gün geçmişti aradan.
"arka mahalleden bir adam. Yaşlı ve kilolu birisiydi." Yuta, elindeki bıçağı sertçe masaya bırakırken ileri doğru eğildi. Dudakları alayla yukarı doğru kıvrılmış, gözleri hala kendisinden irken çocuğa kaymıştı. "çok aptaldı, beni fark ettiğinde koşamadı bile. Kilolu bir patatesten yoktu."
"neden öldürdün?" Sicheng, gözlerini istemsizce kaçırırken titreyen sesiyle sordu. Korkuyordu. Tanrı aşkına, ne kadar hayranı olsa bile o bir katildi!
Yuta, dilini alt dudağına dayarken kafasını sol yana yatırdı. Gözleri bir an bayıklaştı, sanki aklına olan düşüncelerden zevk alıyormuş gibi görünüyordu. "eşini çocuğunun yanında döverken görmüştüm. Kimse bir kadına el kaldıramaz! Hem bu o çocuğun hayatında kalıcı bir iz olarak kalıyor."
Bazı çocuklar şanssız doğar, büyürdü. Babaları annelerini sevmezdi, evde hiç sevgi görmezlerdi. Mutsuz büyürlerdi, onların bir geleceği de olmazdı zaten.
"bu sabah anons edildi, dışarı çıkma yasağı varmış. Mahalleden iki kişi öldürülmüş, kapılarınızı kilitleyin falan diyorlardı. Sanırım polisler arama yapacak." histerik bir kahkaha attı Yuta. Kendisini tanımıyorlardı, yüzünü her zaman gizlemişti. İyi bir oyunculukla atlatamayacğı hiç kimse yoktu.
"gelsinler bakalım." Omuz silkti Sicheng'te. Ayağa kalktı ve masanın üzerindeki bulaşıkları makineye dizdi. Yuta'nın evinde olması hala ona bir oyun gibi geliyor, rüyada olduğuna inanıyordu.
Arkasını döndüğünde yuta'nın kendisini izlediğini gördü. Kaşlarını çatarken neden kendisine baktığını anlamaya çalıştı. Mantıklı bir sebep bulamayınca gözlerini kaçırdı. "bir problem mi var?"
"sadece düşünüyordum." sarı saçlarını arkaya doğru taradı Sicheng. Hemen sonra kendisine bol gelen tişörtü avakodu desenli eşortmanının üzerine soktu. "ne düşünüyorsun?"
"eğer kurbanım sen olsaydın, kaçmaya çalışır mıydın?" duyduğu cümleyle irkildi Sicheng. Ellerinin titremesi belli olmasın diye onları üzerindeki mor, ince hırkanın cebine soktu. "ya da ben buradayken senin ölmeni isteyeceğim bir şey yapacak mısın?"
Hızla kafasını salladı Sicheng. Cevap veremeyecek kadar ürkmüştü, ela gözlerini kapattı. "nedense başıma bela olacakmışsın gibi hissediyorum. Ama sanırım seni kullanmam kullanmam lazım, işim bitene kadar sakın hoşuma gitmeyecek bir hareket yapma."
"yapmayacağım." yuta ayağa kalktı ve titreyen çocuğun kollarını kavradı. Kendisine bakmasını sağlamasıydı amacı. Burnuna dolan çilekli parfümün kokusuyla midesinin bulandığını hissetti fakat uzaklaşmadı.
"evdeyken neden şu boktan parfümü kullanıyorsun?" yuta, sicheng'in yuvarlak gözlüklerini çıkartıp kenara koydu ve mavi gözlerini elalara dikti.
Sicheng'in konuşmaya niyeti yok gibiydi. Birkaç adım geri çekildi yuta, ardından garip bir yüz haliyle kendisini izleyen çocuğun yüzünü süzdü. Sanki hala korkuyormuş gibi görünüyordu sarışın oğlan, ki bu çok normaldi. "benim tanıdığım yuta'da katildi."
Sicheng, düşünceli bakışlarını baklava desenli parkeden kaldırdı. Nakamoto yuta, sertti. Kendi doğruları olan ve onlara tapan bir insandı. Seri katildi, hiç acımadan bir cana kıyabilirdi. Fakat o zamanlar yuta hakkında ses getiren bir şey daha vardı: yakışlılığı ile dikkatleri üzerine çeken Yuta, eşcinseldi.
Bunu sorup sormamak arasında kalırken terleyen ellerini hırkanın cebinden çıkardı, aralarındaki bağı daha çok kapatmak için kollarını öne uzattı. Yuta bir kaç adım geriliyince kollarını göğsünde birleşti Dong Sicheng. "eşcinsel misin?"
Helllllo guys.
Hmm, ne diyeceğimi bilemiyorum. Evet arkadaşlar yuta gerçekten sert ve katil. Artık bu onun kişiliğine işlemiş yani. Lütfen Sicheng bebeğimden onu düzeltmesini beklemeyin, çünkü dediğim gibi bu artık yutanın bütün benliğini oluşturuyor.
Neyse, diyecek başka bir şeyi yok. Kendinize iyi bakın djdkkdkd
ŞİMDİ OKUDUĞUN
加入,,yuwin
Fanfiction1976 yılında, Kore'nin ünlü seri katili olan Nakamoto Yuta girdiği hapishanede kendisini öldürür. Bu seri katilin en dikkat çeken özelliği ise fazla yakışıklı olmasıdır. 2018 yılında yaşayan Dong Sicheng ise onun hayranıdır. Sosyal hayatı olmayan ve...