"Pekala millet! Herkes bu kadar mı?" Yolcu eden yakınlar gitmişti, o sırada da güneş doğmaya başlamıştı. Dokuz genç ve rehberleri dağa çıkmak üzere girişte duruyorlardı. Hepsinin elinde sopalar, sırtlarında kocaman çantalar vardı. Kalın giyinmişlerdi çünkü hava soğuktu, ama bir kişi hariç, ki o bir şey giyinmiyordu. Gray Fullbuster...
"Fullbuster, neden üzerine bir şey giyinmedin?"
"Soğuk beni etkilemez Rehber Hanım."
"Emin misin? Burası gerçekten soğuk." Gray'in biraz aklı karışmıştı galiba, koyu mavi gözlerini zirveye çevirdi. O an aklında ne yaşadı bilinmez, ama çantasından ablasının koyduğu giysileri çıkarıp giyinmeye başladı.
Gray giyinmeyi bitirdiği zaman artık gerçekten hazır olduklarını düşünmüştü Mavis. Son bir kez çantalarını kontrol etmelerini söyledi. Bir yandan da onu dinlemelerini.
"Aranızda gerginlik olsun istemiyorum. Çünkü gidiş, gece ve dönüş boyunca beraber olacaksınız. Öyle can ciğer olun diyemem ama kavga çıkaranı görürsem onu nerede kavga çıkardıysa orada bırakır, dönüşte alırım. Ona göre."
"Rehber Hanım, gidiş saat kaçta başlayacaktı?"
"Saat yedide, Redfox."
"Saat altı elli dokuz. Yarın yola çıkacak mıyız?"
"Biraz ukalayız bakıyorum?" Mavis bu ekiple ne yaşayacağını merak etse de bir an önce bunlardan kurtulmak istiyordu.
***
"Neler yapmanız gerektiğini anladığınıza göre yola çıkabiliriz. O ipi koparan olmasın, bağlandığın kişiden haz etmediysen umurumda değil. Bu ip güvenlik için unutmayın." Mavis son bir kez uyarıda bulunduktan sonra ilk sopa darbesini yaparak yürüyüşe başladı. Onun peşinden gelen kişiler sırasıyla Gajeel, Natsu, Mirajane, Lucy, Cana, Gray, Juvia, Erza, ve Laxus idi. Laxus ve Erza en sondaydı çünkü Mavis diğerlerini korumak konusunda güvenebileceği tek kişilerin bu sert bakışlı otoriter kız ve iri yapılı genç adam olduğunu düşünmüştü.
Gajeel kısa kadının arkasından gelirken sanki lider kendisiymiş gibi hissediyordu. Ama onun aksine hemen arkasındaki Natsu, öfkeliydi. En başta kendisinin olması gerektiğini düşünüyordu. Babasına söz vermişti, ama bağlama bu şekilde yapılmışken nasıl birinci olabilirdi?
"Bayan Vermillion, ben önümdekinin yerine geçemez miyim?"
"Neden Dragneel?"
"Çünkü babama söz verdim, birinci çıkacak kişi olacağıma."
"Burada birincisi ikincisi yoktur Dragneel, bu ip güvenlik içindir. Bu yürüyüş bir yarış değil, bir etkinlik." Gajeel arkasındaki gencin onun yerine geçmek istemesini anlayabilirdi ama verdiğini söylediği söz kesinlikle onu sinirlendirmişti. Önüne bakarken arkasındakine seslendi.
"Hey, adın ne senin arkamdaki?"
"Salamander." Natsu yeni tanıştığı insanlara sadece lakabını söylerdi. Çünkü hiç kimseye kolay kolay güvenmezdi. Annesinin ona öğrettiği şeylerden biri buydu. Mesela "Eğer adını söylersen kredi kartından senin adına bir sürü para çalarlar" gibi.
"Nasıl bir isim bilemem ama, bana bak Salamander, bu dağa ilk ben çıkacağım. O yüzden birinci olma hayalleri kurmasan iyi edersin."
"Sen hayırdır? İlk ben çıkacağım dedim ya!"
"Orada biraz zor sanki. Sen babana söz verdiysen ben de eşime söz verdim, ilk ben çıkacağım!"
"SENİ YAKARIM LAN! İLK BEN ÇIKACAĞIM!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dağ
FanfictionBir dağa tırmanış etkinliğine katılan 9 genç ve rehberleri, dağa çıkma yolunda sadece birazcık ilerleyebilmişken çığ düşer. İlk başta mağarada mahsur kalıp sonra çıkış yolu bularak iniş yolculuğuna başlayan ekip, hızla kaynaşacaktır.