3.BÖLÜM ~ ÜRKÜTÜCÜ GENÇ

87 5 10
                                    

Genç bana dogru döndü ve bakmaya başladı. Kalakaldım öylece olay büyürse hoş olmayan şeyler olabilir lütfen genç adam umursama ve git lütfen..

"Kimi çekiyorsun sen Güneş?"

Olamaz Torlak içeride değil'miydi ne demem gerek şuan! sakin ol Güneş..

"Yigo yanlış anladı sadece kamera ile tanışıyordum bir sıkıntı yok ha bu arada kamera yıkılıyor.."

Gülümsedi ve kamerayı aldı elimden..
Ya çekimlere bakarsa ne olacak? Güneş, ah bir yaptığın diğer yaptığını tutmuyor..

O ara gencin olduğu yere baktım yoktu gitmiş'miydi? demeki bizi duymadı. Tortora dogru döndüğüm ara göz göze geldik onla baştan aşagı süzdü beni ve gitmeye yeltendi ama Torlak o genci gördü ve şimdi ise kavga ediyorlar gelin bizde katılalım..

"Hayırdır Aslan parçası bizim kızı'mı süzüyorsun? "

Genç güldü ve
"Seninki'mi bilmem ama, doğru bildin fiziği fena değil. "

Torlak daha çok sinirlendi..

"Hayırdır sen şerefsiz seni şurada becermemi istemiyorsan siktir git"

Genç bir adım attı Torlağa

"Küfür edince havalı olmuyorsun tam aksine gülünçsün ve kusura bakma ama göz benim hizan benim şimdi uzatma ve kapa çeneni!"

Torlak bu sözlere dayanamadı ve gence yumruğunu geçirdi. Tam ismini bile bilmediğim kişi TorToruma el kaldırınca elini tutup karşısına geçtim..

"Aklından bile geçirme!"

Gözlerimiz buluştu bir süre Ateş saçıyordu gözleri. Damarları ortaya Çıkmıştı.. Sinirle kolumu tutu ve Sıktı. Çok kötü olmuştum Canım acıdı, gözlerim doldu.. Elini gevşetti bir anda ve bıraktı kolumu..

"Defol!"

Bir süre bana baktı ve ardından koluma bakıp gitti. Giderken Torlağa son bir kez bakmayı ihmal etmedi..

"Sıkıntı yok değil mi Güneş"

"Hayır ben bir lavaboya gideceğim"

Dedim ve bır hızla içerideki lavoboya gittim. Kapıyı kitlemeyi ihmal etmedim. Bir süre nefes alışverişimi dinledim.. Düzelince ise sızlayan koluma baktım fena şekilde kızarmış ve kan toplamıştı ilk sıktığınıda acımıştı, evet ama şuan deli gibi canım yanıyordu. Burada bir işlem yapamazdım koluma, yoksa Torlak o aptalı bulurdu bu yüzden bilmemeliydi. Doraya seslendim ve koşa koşa Geldi, içeri aldım Dorayı ve geri kitledim kapıyı..

"Dodom yigit ile sen sonradan gelsen olur mu?"

"Ne diye pardon'da al kardeşini yol orda mal mısın çocuk bakıcısı değilim ben"

Doronın haline güldüm korkunca ve endişe edince ne dediğini bilmezdi. Gerçi ne yaptıgını bilirken kafası iyiykende böyle biriydi klasik Dodo işte.. Kolumu gösterdim.

"Gitmem gerek Torlak bunu görürse iş büyür idare et be kuşum Hı?"

"İdare edeceğim tamam ama sonra o adamın ben Azgına edeceğim bak gör sen!"

"Kankaların bir tanesi.."

"Yalakalık yapma boşa karşılığında bir şey alacağım mutluka şimdi git başımdan"

Gülümsedim ve en nefret ettigi şeyi yaptım yanaklarını sıkıp burnundan öptüm ve koşmaya başladım..

"Hop Güneş nereye?"

"Tortorum ögretmen aradı staj yeri için imza atmamışım. Başkası geçmeden senin mekana kaçıyorum. Dora ile takıl Yigo da sana emanet öptüm bay"

Yalan atmaktan nefret ediyorum ama kolumun acısına dayanamazdım bütün gün üzgünüm Tortor..

Evin yolu kısa oldugu için hızlı adımlar ile yürümeye başladım. 1 kaç sokak sonra bingo bizim ev, ama önce şu sokağı geçmem gerek..
Sag taraftaki dar sokaga döndüm ve yürümeye başladım normalde herkesin geçtiği sokak boş ve ısızdı. Sağ sola takılmadan önüme baktım sadece. Sonra sag tarafımda kalan, karanlık sokaktan bir ses duydum hücrelerime korku duygusu çoktan enjekte edilmişti..

Cesaretimi topladım ve ses gelen yere dogru döndüm, olamaz bu o çocuk! hiç hoş bakmıyordu. Bagırmak istedim ama eli ile ağzımı kapattı..

"Şş Serseri sesiz ol şimdi."

Bagırmaya çalıştım. Kaçmaya, ama beni o karanlık sokaga götürdü..

"Elimi çekince sesini keseceksin."

Kafamı salladım elini çekti agzımdan ve kolumu tuttu hafif bir inilti kaçtı agzımdan yüzüme baktı, gözlerime.. Sonra kolumu bırakmadan cebindeki bandanayı çıkardı, ve sıkı bir şekilde koluma bagladı.

"Bu bandanayı geri alacağım şimdi gidebilirsin"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bu bandanayı geri alacağım şimdi gidebilirsin"

"Pardonda sen kimsin? ne haddine al istemez bandanayı."

Damarları tekrar belirgin oldu karşımdaki uzun boylu yüzünü tam seçemediğim adamın..

"Kapa çeneni ve git yoksa."

"Yoksa ne olur Hı ne olur?"

Tuttuğu gibi beni duvara fırlattı sırtım sert bir şekilde soguk beton ile tanıştı. Selam duvar naber? Aşk olsun canımı acıttın kırıldım sana..

Üstüme geldi ve koları ile beni oracık yere hapsetti ve yüzünü yüzüme yakınlaştırdı..

"Duyamadım tekrar etsene bir daha"

Sert bir şekilde yutkundum. Aslında susmam gerekirdi. Ama asla uslanmıyorumdum..

"Yoksa ne olur dedim ve devam etmeme izin vermedin kaba şey. Devamı şöyle: Yoksa yine kolumu falan mı? morartırsın.. Hadi ama çok klişe ve aptalca, kitaplardan mı özeniyorsun anlamadım ki. Hem bir de.."

Yüzümü avucunun içine aldı ve baskı uygulamaya başladı gözlerimden yaş gelene kadar sıktı, ve bırakmadı..

"O kolun gibi ucuz atlatma imkanın daha olmaz. Sesini kes yoksa o kolundaki morluk tüm vücudunda olur!"

Kolumu aldı eline ve baskı uyguladı tekrar, Gözümden bir değil, bir kaç tane Pardon, baya baya göz yaşlarım akmaya başladı.. Bir süre ağladım. Sonra çekti elini benden ve son kez baktı bana, ve gitti..

Bu karanlık sokakta, bitkin bir halde, yerde, sadece, yaptığım, tek şey, ona baka kalmaktı..

Bir Bölümün Daha Sonuna Geldik.. ❤️ Emeğimizin Karşılığı Sizler Sayesinde Umarım Alacağız.. Vote Ve Yorumlarınızı Bekliyoruz.. 😊❤️

Psikopat Bir ÇekimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin