“Ahhh. Anne bir insan böyle mi uyandırılır ha. Kesin üvey evladım ben kesin."
Annem sabah süprizi olarak beni yataktan itti. Sonuç olarak gazi bir kıçla yerde oturuyorum.
“Bir haftadır başımın etini yiyosun okul diye. Şimdide uyanmıyorsun. Ne yapsam yaranamıyorum ben sana. Hiç kıymetimi bilmiyorsun, hiç!"
Annem sabah söylenmesini bitirince odadan çıktı. Her sabah aynı sey, yok kıymetini bilmiyormuşum, yok çocuğum olunca anlarmışım bıdı bıdı.
Ahh!!Bugün büyük gün. 7 yıl önce kalbimi kıran Alper Aytuğlaa yeniden karşılaşıcam. Aslında aklımda intikam yoktu. Şirketimizin Ankara şubesinde sorun çıkınca buraya taşınmak zorunda kaldık(kız rick sessiz ol bitch) Bende nakil olabileceğim düzgün(!) bir okul bulma amacıyla kolejleri araştırırken bir kolejin internet sitesinde Alperin resmini gördüm ilk basta o olduğuna pek emin olmasamda resmin altındaki “Okul birincimiz Alper Aytuğ" yazısını görünce uğradığım şokla sayfayı biraz aşağı kaydırdım. Alttaki fotoğrafta Alper bir mikrofonun önünde elinde elektro gitar kendini kaptırmış şarkı söylüyordu, altında “Okul müzik grubu solisti/lideri Alper Aytuğ" yazıyordu. Sonra var gücümle salonda televizyon izleyen babama bağırdım.
“ Babaağğğ! Ferda kolejine gidiceem. Sekreterine söyle şey etsin!!"
Tabi sonra babamın “Kız bacaksız oradan bağıracağına buraya gel de bi konuşalım" demesiyle yanına uçmuştum. Babamıda ikna ettikten sonra bugün okula başlıyorum.
Sonunda ! Yeeep :)
Banyoda işlerimi hallettikten sonra dolabımın önüne geçtim ne giysem ?uzun bi süre sonra (yaklaşık 3dk) dizimin bi karış üstüne gelen beyaz üstünde turuncu, yeşil,sarı,kırmızı renkte küçük çiçekler bulunan elbisemi giymeye karar verdim. Altına beyaz konvers ve zincirli elbisedeki bütün renkleri bulunduran bir çanta iste tamamdır. Elbiseyi giydikten sonra makyaj masama geçtim.Eyeliner,göz kalemi,rimel ve parlatıcı tamamdır. Sadece saçımı yapmak kaldı. Saçımı maşalayıp bozulmaması için sprey sıktım ardından boy aynasının önüne geçtim.
“Kızım Esvet çok daş olmuşun lan"
Kendi kendime, kendi egomu tatmin ettikten sonra çantamın içine gerekli şeyleri koydum. Ayakkabılarımı elime alıp koşar adım kapının önüne gittim tam giyerken Pınar sultana yakalandım.(Annesi oluyo)
“Kızz! Kahvaltı yapmadan mı gidiyosun okula?"
“Okulda yerim anne,ilk günden geç kalmak istemem"
Bağcıklarımı bağlarken söylediğim sözler üzerine annem söylenmeye başladı.
“ Ahh ahh! Bizim zamanımızda böylemiydi. Annem sofra-"
Hemen sözünü kestim yoksa akşama kadar konuşur bu kadın.
“Hadi anneciğim görüşürüz ben gidiyorum" kapiyi suratına kapatıp koşar adım arabaya bindim.Şöförümüz Eyüp amcaya selam verdikten sonra dışarıyı izlemeye başladım. Macera sonunda başlıyor.
Okulun önünde durunca yavaş adımlarla arabadan indim. Havalı bir şekilde okulun bahçesine girince nerdeyse bütün erkekler bana bakıp aralarında fısıldaşmaya başladılar. Onları takmayıp okula girdim.. Müdürün odasının nerede olduğunu bilmediğim için bana bakan erkek grubuna sormak amacıyla ilerledim.
Onların önünde durunca aniden şaşırdılar. Güzel bir gülümsemeyle bakıp müdürün odasının nerede olduğunu sordum. İlk başta kekeleselerde sonunda el birliği ile müdürün odasını tarif ettiler.
2 kat yukarı çıkıp sağa döndüm. Koridora girecekken bir hanzonun bana çarpmasıyla kendimi yerde buldum.
“ Orman mı sandın burayı öküz "
“Çok özür dilerim" yanıma eğilip kalkmama yardım etti. Düşen çantamı yerden alıp bana verdikten sonra, kirlenen dizlerimi çırptı.
“Çok önemli bir işim var. Daha sonra ben seni bulurum. Öküz dediğinde gözümden kaçmadı" göz kırpıp uzaklaştı.
Şaşırmış bir şekilde koridorda dikilirken müdürün odasından sinirle çıkan Alperle göz göze geldim. Beni takmayıp yanımdan hızlı bir şekilde ilerlerken benim suratımda sinsi bir gülümseme oluşmuştu.
Asıl savaş simdi başliyor!!!
Eveeeet arkadaşlar ilk bölümümüzü yayınlamış bulunmaktayız. Umarım beğenirsiniz bugün yazarımız kübranin doğum günü iyi ki dogdun kubracim :D vote ve yorum yaparsanız çok seviniriz.Dahasonrakibölümlerdahauzunolucak.
Sizi çok seviyoruz.Allah'a emanet :))
Medyada Alper var ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAMIMA AŞIĞIM
ChickLitÇocukluk aşkı, en uzun ömürlüsüdür aşkın. Yıllar sonra karşılaşmak yürek sızlatır. Aradan uzun yıllar geçmiştir, iki tarfta artık kendi yolunu çizmiştir. Çocukluk aşkı bambaşka. En tatlı, en saf, en sade, en pembe aşk. Keşke hep çocuk kalplerinde ka...
