Takım elbiseli adamlar

20 2 0
                                    

Son deree gürültülü bir sesle yatakta sıçradım Gözlerimi ovuştururken "ne bu böyle ya sabah sabah"diyerek gözlerimi araladım sinirli birşekilde yataktan kalktım ve camdan baktığımda karşı sokağa yeni yapılan bir binanın inşaatının başladığını gördüm artık adım başı yeni bina yeni ev buda kafa yani dayanamıyor insan canmı açıp küfürleri lafları bağıra bağıra saydırsamda o seste kendimi bile zor duyuyordum ama bağırmak iyi gelmiş olmalı camı kapatıp içeri girdim tam yatağa odaklanmıştım ki telefonum çaldı arayan Emreydi ve tabikide uyku falan gitti bende zerre yok gözler açıldı bir aptal gülümseme kim istemez sabah hoşlandığı çocuğun aramasını açtım telefonu hemen "günaydın güzellik erkenciyiz ben aramadan uyanmışsın hayret" dedi. "Ya hiç sorma malasef uykumu bölen o inşaatçı beyler sağolsun" dedim. "İyi olmuş ben bile seni uyandıramıyorken helal olsun amcalara,dayılara" diyerek kahkaha attı."canım lütfen dalga geçmez misin? Uyumak benim felsefem" dedim."birşey demedik tamam tamam hazırlan hadi Ebruyla bir saate geliyoruz alışverişe gidicekmişiz ikna etti beni sevimsiz arkadaşın"diyerek kahkaha attı. Ve devam etti."akşam doğum günü partisi var Melis'in unuttun mu? hanfendi kutlama yapıcakmış mekan ayarlamış topluca gidicez" dedi "unutmuşum tamamiyle ya derslerden sınav telaşıdan kendimi unutucam yakında gidelim hediyede bakarız"dedim."hazırlan hadi gelince mesaj atarım inersin görüşürüz" dedi. "Görüşürüz" dedim ve kapattım telefonu. Hızlıca odamdan dışarı çıktım "Evde kimse yok mu? " dememle sesimi duyan whisky adlı kedimiz bana doğru geldi "sen misin sadece he güzelim"deyip hızlıca yere eğilip yumuşak tüylerine dokunup sevdim ve hızla banyoya girip duş aldım dişlerimi fırçaladım saçlarımı kurutup hafif bir makyaj yaptım ne giyeceğim belliydi siyah yırtık bir pantalon üstüne bol tüylü gri bir kazak ve siyah yarım bot, siyah gri ve beyaz karışımı çizgili bir sırt çantası taktım tam o anda mesaj geldi "geldik hadi" yazıyordu.Son olarakta parfümümü sıktım ve evden çıktım kapıyı kilitlerken sesler duydum yukarı katta oturan Canan ablanın sesiydi bu dikkatle dinledim ve apartman merdiveninden yukarı baktım sanki "vurmayın" diye ağlıyordu aynı zamanda tıkırtılar geliyordu cam kırılma sesleri geliyordu yukarı çıkmayı ve yardım etmeyi düşündüm ama ne olduğunu kesin kestiremediğim için korktum yinede Canan ablayı severim kendi halinde birisi tek başına yaşayan 30lu yaşlarında biri ne dertleri var anlamıyorum diye düşündüm ve yukarı çıkmak için merdiven basamağına doğru yöneldim yavaş adımlarla çıkıyordum ve kapının yarı açık olduğunu gördüm hala yavaş adımlarla ilerliyordum korkuyordum ama bir yandanda merak ediyordum yardım etmek istiyordum ilerleyip kapıyı biraz daha açmamla iri yarı bir adam önüme çıktı siyah takım elbisesi vardı ve kasları neredeyse patlıcak gibi duruyordu siyah saçları vardı dikkatle inceledim ve geri çekildim "ne işin var burada" diyerek kaşlarını çatıp sinirli bir ifadeyle sordu. ben kala kalmış ona bakıyordum kekeledim"be-ben Canan abla için gelmiştim görebilir miyim demem gereken birşey varda" deyip korkulu gözlerle ona baktım o an arkamda bir adam daha belirdi oda diğer koruma tipli adam gibi giyinmişti oda onun kadar korkutucuydu ikisinin arasında öylece bakıyordum ikiside kaşlarını çatmış bana bakıyordu ne yapıcağımı şaşırmıştım neredeyse titriyordum birden Canan abla arkadan kapıya doğru atıldı "gitmeliyim yeter"diyordu ve biran beni gördü ona baktım yüzü gözü kan içindeydi ve üstünde kırmızı bir gecelik vardı bitkin ölü gibiydi şaşırdım ve bir anda şaşkınlıkla sordum"ne oldu böyle iyi misin" arkasından bir adam daha çıktı ve Canan ablanın saçlarından tutup geriye doğru çekti beni sonradan gördü ve oda sinirle "bu kim ulan bu kim sizin yapıcağınız işin ağzına sıçiyim siktirsin gitsin" diye öfkeyle bağırdı birden arkamdaki adam beni hızlıca kolumdan tuttu ve çok sinirli şekilde "defol git buradan burada olmamalıydın gördüklerini kimseye demiceksin anladın mı?" Diyerek kollarımı sıkarak sarstı beni. ve gözlerini açarak kızgınca bağırarak tekrar sordu "anladın mı?" Dedi.gözlerim doldu çok korkmuştum kaldım öyle şoktaydım aynı anca telefonum çaldı bakamadımda"ulan cevap ver yoksa Canandan daha kötü hale getiririm o bebek suratını" dedi. "tamam tamam demicem kimseye bırak beni lütfen" diye yalvardım korkuyla gözlerimden yaşlar akıyordu "defol git şimdi"dedi ve hızlıca geriye doğru itti beni arkama bakmadan hızla merdivenleri inerken gözyaşlarını sildim binanın kapısının camından Emreyla Ebruya baktım binaya doğru geliyorlardı hemen telefon aynasından kendime baktım gözyaşlarımı hızla sildim kendime iki üç tokat attım ve binadan dışarı çıktım Ebru"nerdesin kızım ağaç olduk arıyoruz açmıyorsun da" dedi.gülümsedim "ya kedinin mamasıyla suyuyla uğraştım kusura bakmayın" dedim.Emre "gözlerin niye ağlamış gibi birşey mi oldu" diye telaşla sordu ve çeneme hafifçe dokunarak yukarı kaldırdı. "Hayır canım ne ağlaması iyiyim ben gözlerim alerji olmuş makyaj malzemesiden kaşıdım birde böyle oldu yoksa iyiyim birşeyim yok gerçekten"diyerek gülümsemeye çalıştım oysaki iyi değildim bok gibiydim gözüm alerjide olmadı ağladım işte ağladım.Ebru koluma girdi ve yürümeye başladık Emre babasının arabasını almıştı ilerledik ve tam arabaya binicekken izleniyormuşum gibi hissettim arkamı dönüp baktığımda gözüm dördüncü kattaki cama takıldı şaşkınlıkla bakıyordum ve gözlerim korkuyla açıldı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 18, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hatırlamak mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin