Multi kitapla o kadar iyi uyuşuyor ki dinleyin derim "yaşarken kendi mezarı başında ağlayan var" bu sözü aklımdan çıkaramıyorum ister istemez dinlerken insan kendinden parça buluyor. Yanlışlarım olursa affola ,iyi okumalar dilerim.Şarkıyı istediğiniz yerde açıp dinleyebilirsiniz.
Başladığınız saati ve tarihi yazar mısınız?
Sabah vücudumu ele geçiren sızı ve ağrılarla uyandım keşke oracıkta can verseydim dayanmaya çalıştıkça daha da dibe batıyordum ve kimse elini uzatmıyordu sanki yok olmamı ister gibi dahada yük veriyordu üstüme. Zarzor yerden kalkmaya çalıştım her denememde daha acı verici bir şekilde düşüyordum ve taze olan yaralarım daha da sızlıyordu öyle zorlanıyordum ki ızdırap gibi gelmeye başlamıştı artık.
Yerden kalkmak yerine öylece bedenimi yerde bırakmıştım ama hayallerimde ordan oraya bir yaprak misali savruluyordum ve mutluydum ruhum özgürlüğü hissediyordu bütün hücrelerime fısıldıyordu biz mutluyuz biz özgür biz heyecanı ilk defa hissediyoruz mutlu olduğumu hayalde de görmek mutlu etmişti yüzümde büyüyen gülümseme bunun kanıtıydı belki de. Gülümsemem büyüdükçe dudağımda ki yarıkda acıyordu gerçekler yüzüme tokat gibi çarpmıştı aslında bu ev mezarımdı kimi kandırıyordum ki bu yerden kurtulmak imkansızdı biliyordum ama ölü olan umutlarımı geri hortlatmak istiyordum elimden geldiğince, lâkin bunun imkansız olduğunu biliyordum.
Zorlada olsa gözlerim de dolsa ara ara yerden kalkmayı sonunda başardım. Kalkmaz olaydım dün tekme attığı karnıma sancılar giriyordu elim karnıma gittiğinde ateşe değmiş gibi hemen geri çektim çok kötüydü karşımda ki gardırop aynasında kendimi görmüştüm beni böyle biri görse mezardan çıkıp geldim sanar. Saçlarım birbirine girmiş sanki kendilerini korumak ister gibi dudağım patlamış oradan akan kan yanağıma bir yol çizerek çeneme doğru akmış ve kurumuş, gözlerim ağlamaktan şişmişti ellerimi gözümün altında gezdirdim sanki bütün acılarım burdaymış gibi okşamıştım.
Kaplumbağa yavaşlığında kişisel temizliğimi yapmaya çalıştım ama çok uzun sürecek gibi olduğu için duşa girmiştim daha kolaydı ama en ufak hareketimde acılarım bizde buradayız der gibi çok acıyordu ah'larla uh'larla çok şükür duşumu almıştım. Yeni kıyafet giymek için gardırobun önüne geldiğimde en uzun ve en kapalı kıyafetlerime baktım çünkü yaralarım gözüken yerlerde de vardı uzun ve boğazlı siyah bir elbise bulmuştum hemen elime aldım ve kenara koydum kapağı kapattıktan sonra aynanın karşısına geçtim üstümde ki kıyafetleri yavaşça çıkartmaya çalıştım yine ama bu sefer çok acımadı ya da ben alışmıştım biraz daha uğraştıktan sonra üstümdeki kıyafetlerden kurtulmuştum. Çıkardığım kıyafetleri kenara atarak kendime bakmaya başladım aynada berbat haldeydim bacaklarımda hem morluklar hemde sürüklendiğim için dizlerim parçalanmıştı ,karnımın
her yerinde olan yaralar ve kan vardı belimi çevrelemiş yaralar devam ediyordu cidden acıncak haldeydim daha fazla kendime bakamadan kenarda duran elbiseyi aldım derhal üstüme geçirdim.Yavaşça merdivenlerden inmeye başladım arkamdan koşarak gelen hizmetli bana hızlı bir şekilde çarptığı için dengemi sağlayamadım ve yuvarlanmaya başladım bir yerlerde tutuncak yer yokluyordum elime ama nafile kafamı o kadar sert vuruyordum ki zonkluyordu artık gözlerim kararmaya başlamıştı bilincim kapanmaya başlamıştı hizmetlinin sesi artık bir uğultu şeklinde geliyordu artık yuvarlanmam durduğunda merdivenlerin sonuna geldiğimi anladım başımda dönüyordu, başımda dikilen hizmetliyi çift görüyordum hizmetlinin birilerine seslendiğini az çok anlamıştım. Başıma toplanan topluluk galiba abimler ve aptalgillerdi omzumdan sarsılmamla bağırmam bir oldu sanki kemiklerim kırılmıştı artık daha fazla gözlerimi açmaya zorlayamıyordum gittikçe gözkapaklarımın üstüne tonla taş koymuşlardı ve bunları taşıyamıyordum bütün her yer karanlık olduğunda hiç bir şey düşünemiyorum.
Yeşillikler içinde bir uçurumun kenarında salıncakda sallanıyordum ,rüzgâr yumuşak bir şekilde yüzümü okşuyordu saçlarım benliğini ilane etmiş gibi uçuşuyordu o kadar huzurluydum ki ağlamak dışında ilk defa huzurla dolmuştum. Ama bir dakika etrafı karanlık sarmıştı kafamı kaldırdığımda simsiyah bulutların o saf pamuk gibi olan bulutları resmen yutuyordu. Salıncak gitgide o kadar hızlanmıştı ki artık uçurumun kenarını hayli geçiyordum salıncağın bir halatından ses gelmeye başladı gözlerimi halatın başladığı yere çevirdiğimde çok fazla aşındığını gördüm biraz daha sallanırsam düşücektim endişeyle bağırmaya başladım "yardım edin kimse yok mu? nolur yardım edin yoksa düşüceğim lütfen yardım edin lütfen"avazım çıktığı kadar bağırmıştım , sonlara doğru hem sesim kısılmış hemde hıçkırarak ağlıyordum. Hâlâ salıncak çok kötü sallanıyordu belki etrafta yardım isteyebilceğim bir yer vardır diye bakmaya başladım ah bir dakika ilerde bir kadın vardı" bakar mısınız nolur bana yardım edin yoksa halat kopacak nolur yardımınıza ihtiyacım var nolur yardım edin " kadın sesimi duyduğunda yürümeye başladı .
"Anne!" Evet bu annemdi ne kadar güzeldi uzun zaman olmuştu onu görmeyeli hiç değişmemişti sadece o gözleri yorgunluğu artık gizleyemiyordu. Annem salıncağa iyice yaklaştı ben tam beni indiricek diye sevinirken yanıldığımı anladım''anne yapma nolursun '' öyle bir haykırışla söylemiştim ki sanki kanıtlamak ister gibi bazı şeyleri ama sağır gibiydi ya da beni duymak istemiyordu''ben senin çocuğunum senin evladınım nolur kurtar beni'' öfkeli gözleri öyle bir parlamıştı ki o da bağırıyordu artık''-hepsi senin suçun keşke ölseydin sen yaptın her şeyi yuvamı yıktın sen, senin yüzünden sevdiğim adam başka biriyle evlendi hepsi senin suçun''öfkesi öyle bir sesine yansımıştı ki bazı şeyleri kabul ettirmek gibiydi.
Artık o kadar hızlı sallıyordu ki halatlar koptu kopacakdı''anne nolur burdan kurtar beni gerekirse ben kendimi öldürürüm ama yapma kurtar beni'' haykırışlarım annemi ırgalamıyordu bile kaderime boyun eğmeye başlamıştım ''-sen bunları hakettin ölümün benim ellerimle olucak sen beni öldürdün sıra bende'' o kadar hızlı sallıyordu ki zaten bir kaç git gelden sonra anlamıştım ölümün kaçınılmaz olduğunu, yavaş yavaş aşagı doğru çekiliyordum her zaman ki gibi.Elveda hayallerim,özgürlüğüm elveda evet ilk defa bu kadar çabuk pes etmiştim ama en azından babamın ellerinde ölmektense bi aralar beni sevdiğini sandığım kişi tarafından ölürdüm daha iyi.Elveda bütün mücadelelerim elveda gözlerimi kapattığımda artık yerle buluşmaya kendimi hazır hissediyordum ölüme kendimi ilk defa hazır hissediyordum ilk defa...
Öyle bir uyanmıştım ki nefes nefese kalmıştım ayrıca boğazlarımda ağrıyordu .Yatakta oturur pozisyona gelip dizlerimi kendime çekerek alnımı yasladım.Gözyaşlarım artık ardı ardına birbirini takip ediyor tek tek kucağıma düşüyordu.Annemi görmek kendimi çok kötü hissetirmişti dediği her şeyde haklıydı benim belkide hiç olmamam gerekiyordu kim bilir.Camdan dışarı bakınca güneşin doğduğunu gördüm,yataktan çıkarak gözyaşlarımı sildim boğazlarım çok fazla acıdığı için etrafda su aradım yoktu o yüzden bir o kadar hızlı bir o kadar yavaş bir şekilde odadan çıktım.(bir o kadar hızlı bir o kadar yavaş nasıl olur bende bilmiyorum puhahaha).Merdivenlerden inerken korkuluğa yapışık inmiştim resmen çok korkuyordum sonunda merdivenler bittiğinde derin bir nefes vermiştim.Mutfağa girdiğimde kimsenin olmadığını görmüştüm sevinmiştim açıkcası,masada duran sürahiden kendime bir bardak doldurmuştum bir dikişde hepsini içmiştim artık nasıl kötü bağırdıysam rüyada.Bardağı bırakıp tam mutfakdan çıkıyordum ki aptalgiller giriş yaptılar içimden dua ediyordum ama illa benimle uğraşacaklardı büyük aptal zaten hemen söze girmişti orisbi karı ''-ooo bakıyorumda uyuyan güzel uyanmış '' sanki keyfimden uyumuştum salak karı onun iki numaralı yandaşçısı direk atladı zaten''-tabi uyur bütün işleri bize yıktıya '' sus sus nereye kadar ''iki iş yaptınız o koca kıçınıza zor mu geldi hayırdır?''sinirlendirdik aptalgilleri amanın ne çok korktum '' aa terbiyesize bak hem baban dövdü akıllanmadın hem merdivenlerden düştün hala akıllanmadın mı sen " benden günah gitti yan tarafda duran sürahiyi alarak üçünü birden ıslattım"o aptal çenenizi bir türlü kapatmasını bilemediniz" alaylı bir şekilde güldükten sonra odama çıktım kararımı vermiştim kesinlikle hayallerim,özgürlüğüm ve ben bu evden gidicektik ne pahasına olursa olsun.
Umarım sevmişsinizdir bölümü
Voteleyip,yorum yaparak bana destek olur musunuz?
Voteleyip yorum yapan herkes için çok teşekkür ederim bu bölümü yazarken bir taraflarımdan ter aktı puhahahha
Seviliyorsunuz💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSUNKÂR
Teen FictionÖzgürlük;sekiz harf milyonlarca engel değil miydi bizim için? Yıllarca kendini korup kollamaya çalışmış ,özgürlüğü için didinmiş Amine; Istenmemeye alışmış,kendi ateşinde yanan Alp Gelin hep birlikte bakalım ne pahasına olursa olsun o güzel mücadele...