Evet saat sabahın 7 si ilk okul gününe bir saat var. Biraz halsiz hissediyorum diye duşa geçmeyi düşündüm ama yeni evimizde her zaman sıcak su olmadığı için geçmedim elimi, yüzümü yıkayıp hazırlanmaya başladım. Üstüme baharlık bir beyaz, bol üstünde - Awesome - yazan bir tişört altına siyah, parlak tayt giydim okul formamız olmadığı için serbest gidiyorduk. Biraz makyaj yapıp kahvaltı etmeden abimle çıktık. Abim mavi sweathrst altına siyah kot giymişti. Saçları siyah gözleri mavi olduğu için bu kombini ona yakiştırıyodum. Benim saçlarım onu aksine koyu sarı tonlarındaydı gözlerim abim gibi mavi. Gözlerimiz babama benziyordu. Havadan sudan sohbet ede ede okula geldık. Tüm gözler bizde benim gözüm yerde, abimin gözü bir kızda kalmıştı daha ilkkkk günden mii yaaa.
Müdürün odasına gidip sınıfları öğrendik ve sınıfa gitmek üzere ayrıldık. Okul eski ve mavi renkteydi sınıfların rengi turuncu iç açıcıydı ama benim için öyle deyil. Bir süre sonra sınıfımı buldum. İçeri geçtiğimde ilk gördüğüm formların kötü olduğuydu. "üff ben o formaları giymem " diyordum her neyse tüm gözler bendeydi. Bundan baya rahatsızdım bu yüzden yere bakarak gidiyordum ki sert bir bedene çarptım önüme baktığımda sanki melek görmüşüm gibi kalakaldım. Çarptığım kişi sarı ya yakın saçları masmavi gözleri vardı. Ve yapılıydı."yuh onamı baktın pess" iç ses dur be abi.
Çoçuk
-merhaba ben Rüzgar - elini uzattı-selam be-nn "adını mı unttun yaa güneş " haa evet ben Güneş -
-memnun oldum Güneş -
-bende Rüzgar - o sırada telefonum düşmüştü almaya eğildiğimde oda kendi telefonu için eğilmişti ellerimiz değişmişti "çok heyecanlı bir sakarlık yapmaa sakın " hızlıca telefonu alıp boş bir sıra bulmaya çalıştım ve pencere kenarında tüm sıralar boştu 2. Sıraya geçtim. Biraz sonra bir grup erkek sürüsü geldi. Benim olduğum yere geliyolardı. En havalısı yanıma oturup
-selam güzellik yenimi geldin - dedi-şee-y evet yeni geldim -"ne şeyyy Allahım bir türlü öğretemedim sana soğuk kanlı ol diye"
-güzel o zaman iyi anlaşırız diye umuyorum - dedi ve saçımdan düşen bir tutamı eline aldı ve doladı. Guruptan kalanlar etrafıma dolandı o sırada kızgız bir ses duyuldu bu Rüzgarın sesiydi sevinmemiş deyilim yani rüzgar
- çekilin kızın yanından -dedi Rüzgar
-vay vay vay kimler gelmiş çekilmessek ne olur aslanım - dedi Rüzgar buna sinir olmuş görünüyordu etkileyici bir şekilde güldü ve o sırada hoca geldi bu yüzden Rüzgar yanımdaki sıraya havalı çoçuksa yanıma oturdu açıkçası çoçuktan korkmuştum o yüzden tüm ders sesimi çıkarmadan gizlice Rüzgarı izledim çok havalıydı dersin son dakikalarında o çoçuk
-merhaba güzellik adım Doruk senin? -
-bee-n Güneş- o sırada Rüzgarın bize baktığını farkettim
-tanıştığıma memnun oldum güneş sınıfımıza da güneş oldun- aa bu çoçuk yani Doruk bana yürüyomu bee. Tenefüs zili çaldı herkes dağılıyordu yavaş yavaş erkek gurubu da çıktın. Rüzgar uyuyordu şaşırdım ve onu izlemeye başladım çok yakışıklıydı demeden geçemem.
Bir anda uyandı sınıfa baktı ve beni gördü. Bir süre bakıştık sonra bir ses geldi ve abimdi-selam tatlım alıştınmı sınıfına - o sırada Rüzgar sınıftan sinirlice çıktı abim şaşkın şaşkın baktı ve
-seninkimi - dedi
-hee benimki yaa - "kiminki ozaman Allah Allah " sonra kantine gidip yemek aldık ve tenefüs zilini duymamızla sınırlarımıza geçtik gün içinde başka bişey yoktu. Eve gelip yatağıma baktım çantamdan kapattığım telefonumu çıkardım ve açtım bir anda benim telefonum olmadığını anladım çünki duvar kağıdında Rüzgarın resmi vardı hayran kaldım yaa ama ne yapacam şimdi benim telefonum kimdeydi? O sırada telefonun çalmasıyla irkildim ve numaraya baktım benim numaram dı açtım.
-selam Güneş telefonlarımız karışmış ben Rüzgar -benn onun sesine hayran kalmış bir şekilde bir süre bekledim sonra
-Güneşşş ordamısın? - o sırada bir silah patlama sesi ve sonra ikincisiyle birlikte telefonu kapattım ve koşarak aşağı indim ve gördüğüm manzara karşısında donakaldım saat gecenin 3 ü annem ve babam ölmüştü babam yavaş yavaş yaptığı işlerde ölmüştü bu yüzden bu utançla yaşamak istememiş hem annemi hem kendini vurmuş gece bizi yetimhaneye yerleştirdiler. Kötü oluruz diye bizi annmlerle memlekete götürmediler abimin gözleri şişmişti benimde. Sabah 6 da uyandım gözlerim kızarmış altı moramıştı bir an neredeyim ben? diye düşündüm sonra birer birer her şeyi hatırladım onları öyle gördükten sonra polis geldi, eşyalarımızı topladık ve buraya geldım oda güzeldi ve kafamı dinlemem için tek kişilikti buna sevinmiştim küçük dolbım, masam yatağım ve dışarıya net bir şekilde gören pencerem vardı. Bavulumu açtım giyindim kapının çalmasıyla ilerledim ve açtım kapıyı gelen abim ile bir kadındı kadın
--Günaydın Güneş ben Deniz yetimhane görevlisiyim gece konuşmuştuk zaten herşeyi -
-evet hatırladım -
- ben sizi yanlız bırakıyım sonra okulunuza gidersiniz -
abim heyecanla içeri girdi ve
-o kız burda Güneş burda-
-hangi kız be -- her neyse 10 dakika ya hazırım çıkarız -dememle makyaj çantamı alıp mor gözlerimi kapatmaya çalıştım ama olmadı hafif bir makyajdan sonra hazırdım çantamı alıp yetimhaneden çıktık okula kadar kimse konuşmadı. Sonra ben - görüşürüz - dedim ve ayrıldık sınıfa geldiğimde bir kaç kız gurubu ve Doru'un tayfası vardı en arka sıraya geçtim ve sessizce oturmaya başladım kapıya döndüğüm sırada Rüzgarı gördüm endişeli bir şekilde bakıyordu. Koşarak yanıma gelmesi herkesin gözlerini üstümüze çekti. Tam yanıma oturacakken Doruk oturdu ve
-kız arkadaşımdan uzak dur - dedi Rüzgar bana baktı
-ne kız arkadaşı ben senle arkadaş da değilimki bitek dün konuştuk ne yaşadın kendince -
-hmm tamam yakında görürüz -dedi ve gitti rüzgar ters ters baktı ona "aa bu senimi kıskanıyor kız gacıı"
Sus yaaRüzgar endişeli bir sesle
-dün ne oldu silah sesi geldi sana bişey oldu sandım - benim için endişelenmişti ayol
-yoo bii-şeyy olmadı -
-eminmisin? -
-evet -
-tamam o zaman yanıma gelmek istermisin -
-oo-labilir-"kızım sen aşık oldun yaa kıyamam "
-güzel bu arada telefonun numaramı kaydettim istediğin zaman yazabilirsin ve fotoğraflarına baktım sanırım çok güzelsin böylede güzelsin yani şee-yy öyle işte neyse benim gitmem lazım görüşürüz - allahım çok tatlı yaa telefonumu aldım onunkini çantama koydum ayrıca sabah açtığımda 60 cevapsız arama vardı o aramıştı neyse ilk ders bedendi hoca ders işleniyor herkes bir yere gitti ben de düz yürümeye başladım ilerde sarmaşıklarla kaplı sanki gizli bir yere çıkan bir geçit vardı ilerledim ve Rüzgar ordaydı oturmuş müzik dinliyor elinde bir fotoğraf vardı göz ucuyla bakmaya çalıştığım sırada beni gördü ve panikledi fotoğrafı cebine koyucaktı düştü ama o farketmedi bişey demedim o gidince bakacaltım sessizliği bozdu ve
- senin ne işin var burda - kaşlarımı çatarak baktım - yani benden başka kimse gelmezdi eskiden - dedi
-ben özür dilerim kafa dinlicek yer arıyordum çok özür dilerim rahatsız ettiğim için görüşürüz - ilerliyordumm ki kolumdan tutup kendine çekti ve çok yakındık tabi benim sakarlığım her şeyi bozdu ve taşa takılıp ben yere o üstüme düştü neredeyse 20 dakika felan öyle kalktık uzaktan gelen bir sesle Doruk ve tayfası olduğunu anladım.
-vaww hızlıyız Rüzgar ne bu acele bizde faydalanalım -dedi ve kaş göz yaparak adamlarına rüzgarı tutmalarını söyledi rüzgarı tutunca beni kaldırmaya geldi elini uzattı elini itip kalktım "aferim havalı kızz"
-peki götürün güneşimi Rüzgar bana kalsın - derken bir ses duyuldu tanıdıktı herkes oraya döndü...
Silamm ilk bölümü beyendinizmi? Yazdığınız her mesaja cevap verecem her gün bölüm atamaya çalışacam oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Görüşmek üzere