3. Bölüm

40 12 8
                                    

Gelen abimdi. Ama bunu benden başka kimse bilmiyor. Sanırım Rüzgar abimim sevgilim olduğunu sanıyor onu görünce suratı beş karış oldu ve Doruğa

-al güneşini ben gidiyorum - dedi ve gitti

Doruk- ne oldu buna be -

Abim-asıl burda ne oluyor kardeşimin yanında ne işiniz var -

Doruk -kardeşin mi? -

Ben -evet -

Doruk -bende hepimizi aynı anda ayartıyorsun sandım hadi affettim seni -

Abim -Güneş ne diyo bu manyak -

Ben -abi bırak uyanmasın rüyasından kendince şeyler yaşıyor işte gel biz gidelim -

Abim - tamam öyle olsun bir daha kardeşimin yanında görmeyim sizi -

Ve ordan gideriz. Biraz sonda zil sesiyle beraber sınıflarımıza gideriz. Sınıfın kapısı açıktı ilk önce göz ucuyla bakmak istedim ve keşke bakmasaydım Rüzgar ve Masal en köşede yakın bir biçimde orda oturmuş gülüşüyodu. Neden bu kadar sinirlendim ki "tatlım kısaknamış olabilirsin " yok yaaa olabilirmi gidip kızın saçını başını yolmak istiyorum tamam kabul kıskanmışım ama zaten onun sevgilisi var o yüzden kalbime gömerim onu. Sınıfa geçip sırama oturdum ve başımı sıraya koydum. Normalde Rüzgarın yanında oturuyordum ama bu olaydan sonra 2. Sıraya geçtim inşallah Doruk oturmaz oraya Rüzgar 'a göz ucuyla baktım Masalla o bakıştıktıları için beni görmedi bile. Bir an gözlerimin dolduğunu hissettim ve hızla kalkıp lavaboya gittim. Ve tutamayıp kendimi ağladım lavaboya Masal girdi beni görünce yanıma geldi ve

-ne oldu biri ters bişey mi yaptı -

-hayır - dedim ve sertçe kapıyı kapatıp çıktım sırama geçip kafamı sıraya koydum. Sonra ders başladı 6 ders boyunca dışarı çıkmadım derste ders dinledim, tenefüste sıraya kafamı koyup uzandım. Son ders geçtikten sonra çıkış zili çaldı çıkışa doğru yürüyordum. Abim geldi yanıma yürümeye başladı ve benn bişey sorarken abi dediğim zaman Rüzgar ' ı gördüm çaprazımızda bizi izliyordu abi dediğim zaman yüzü gülmüştü snakii. Her neyse yurda geçtik ve yatağıma uzandım. Ve istemsizce Rüzgarrı düşündüm sonra sabaha kadar derin bir uykuya dalmışım sabah 5 te uyandım dışarı çıkıp biraz koşu yapıp geldım 6 :30 da yemekhaneye inip yemek yedim ve hazırlanıp çıktım bugün tek başıma gidiyorum okula çünki abim hastalanmış. Okula geldim sınıfa gidiyordum ve önümü Doruğun tayfası kesti artık hepsinin adını biliyordum. Doruk, Çağrı , Can, Deniz, Bora evet çağrı sarı saçlarıyla havalıydı Can ve Deniz siyah saçlı Bora, Çağrı kahverengi saçları vardı. Hepsi birbirinden havalıydı. Önümü kestiklerinde durdum ve Can öne geçerek

-Doruk bumu seninki  - dedi

Ben cesaretimi toplayarak - ne seninkisi be. Çekilin yolumdan - dedim ve yandan geçtim arkadan Deniz

-wawww hem güzel hem de... - derken Doruk sözünü kesip

-kes sesini lan o benim yürüyün şimdi dedi - gerisini duymadım hızlıca sınıfa gelip 2. Sıraya geçtim. Rüzgar kafası sırada elinde telefon hayran hayran telefondaki mesajamı, fotoğrafamı öyle birşeye bakıyordu. Masal yanına oturdu ve yanağını öptü. Rüzgar onu görünce telefonu cebine attı ve hocanın girmesiyle ders başladı. Tenefüste Rüzgar la Masal kantine gidince o gizli yer aklıma geldi ve oraya fotoğrafa bakmaya gittim ne kadar aradıysam bulamadım sonra sınıfa gidip başımı masaya koyup oturdum. Üstümde bir gölge olduğunu hissedince yavaşça kalktım ve Rüzgarişkoyu gördüm ve

-efendim - dedim

-naber? -

-yani ne iyi ne kötü sen? -

Bir Umut~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin