'Aaa babakooo!' Dedim ve mutfağa girdiğimde kendine enerji içeceği yapan Berkan ı görmem yüzünden içimi mutluluk kaplamıştı.
Berkan ile çocukluk arkadaşıydım, hep bana bir abimmiş gibi davranırdı. En son geçen sene görüşmüştük fakat pek iyi bir görüşme değildi;
Berkan evlenecekti ama düğün günü Lale o nu bırakıp gitmişti. Bende düğünde bulunuyordum. Zaten o olaydan sonra Berkan bana Kıbrıs a gideceğini söylemişti ve şimdi o nu evimin mutfağında gördüm.'Ah güzelim benim sen nerden çıktın? İnsan bi karşılar, hoş geldin beş gittin der !' Dedi ve bardağı tezgaha koyup bana sıkıca sarıldı.
'Ya beko ne çok özlemişim.' Dedim ve gözlerimin dolmasına engel olamadım.
'Nisom zaten aslında İstanbul a senin için gelecektim. Sonra Yasin bana kardeşiyle aynı evde yaşadığını söyleyince bende onla buraya geldim. Canım karrrdeşim be!' Dedi ve yanaklarımı bedenimden ayırma işlemine geçti.
Tam o sırada mutfağa biri gelmişti ama arkam dönük olduğundan göremiyordum.
Berkan sonunda yanaklarımı bıraktığında arkama döndüm ve buz dolabından bir şeyler arayan , adının Cemal olduğunu öğrendiğim çocuğu süzmeye başladım.
Üstünü giymeyi akıl edebilmişti sonunda!
Cidden baktığımda çene hatları olsun vs yakışıklı biriydi. Neyse bu umrumda olmamalı!'Aa Cemal kardeşim! Bak bu Nisa, benim kız kardeşim sayılır. Gözlerine dikkat et oymayayım bak!' Dedi bol bol gülerken.
Bende hafif utanmıştım. Sonuçta Cemal bana bakmazdı.'Beko, güven bana asla bakacağım biri değil.' Derken gözleriyle bana alay edercesine bakıyordu.
'Ah üstünü bile giyinmeyen 'ilkel' çağlarda kalan kişi! Sana ben hiç bakmam zaten! Beko sende merak etme bu vasıfsızla bırak bakışmayı , aynı ortamda bile durmam!' Diye sertçe konuştum ve masadan su şişemi kapıp mutfaktan hızlı adımlarla çıktım.
Ben ne demiştim daha demin ya!
Acaba çok mu sert konuştum diye pişmanca düşünürken mutfak kapısı ardımdan açılıp kapandı.Arkamda bir beden hissetmemle nedense tüylerim diken diken olmuştu. Arkamı dönmeye başladığımda bana dik dik yüksekten bakan kişinin Cemal olduğunu gördüm.
'Ne duruyorsun burda?' Dedim şişemi elimde sallarken.
'Fazla sert değil misin? Hani kolayca çözmemiz için birden fazla yol varken.' Dedi ve yine yüzündeki sapık ifadeyle beni süzdü.
Kahretsin şortum kısaydı ve üstümde sadece bir crop vardı.
'Sen fazla rahat değil misin? İletişim kurmamıza gerek yokken?' Dedim ve hızlıca oradan ayrıldım.
Aga noluyor aga fşdmşeöd
Eğleniyorum. Bide bir Nisbar cı olmama rağmen cemnis yazınca çok tuhaf oluyorum xslmdleöşs