Lisa:
Pisicik?
Jennie:
Miyav miyav kaptan jennie dinliyor.
Lisa:
ANANI SİKEYİM|
YAPMA ŞUNU DEME AZIYORUM YAPMA|
Diyecektim ki, bugün öğle aramızda yanımıza Chae'de gelebilir mi?
(Görüldü.)
Sıçtık|
Jennie?
Jennie:
Ay
Ay kalbim lisa hiç iyi değilim az önce bir rüya gördüm sen dalga geçer gibi Chae'nin bizim masaya gelip gelemeyeceğini soruyordun...
Ay kabusmuş tamam.
Ben de tam tırnaklarımı çıkarıyordum o tüm okulun ölüp bittiği suratını çizmek için.
Lisa:
Ama bebeğim, Chae ile düşündüğün gibi değiliz.
O salak, Jisoo'dan hoşlanıyor. Senin yoğun(!) isteklerin üzerine o etrafı bomboş izleyen beyinsizi öğle aramızda yanımıza alıyoruz zaten.
Chae sürekli Jisoo ile buluşturmam gerektiği konusunda söylenip duruyor.
Böyle giderse peşimi bırakmayacak gibi, eh bu halleri seni kızdırmıyorsa gelmesin...
Jennie:
O koca kafa benim senden sonra ikinci en yakın arkadaşım kedilik yoldaşım Jisoo'yu mu istiyor?
Küfür edecek kadar edepsiz bir kız olsaydım, ya da sen küfür edince dudaklarımı mıncırmasaydın o kıza saydırabilirdim.
Neyse ki küçük kızlar küfür etmez...
Lisa:
Aferin bebeğime.
Sonunda dizilerde gördüğün karakterleri kendin sanıp onlar gibi davranarak sağa sola küfür etmediğin için çok mutluyum.
Eee Chae gelsin değil mi?
Sonuç olarak o maymun beyinli Jisoo'da tüm öğle tenefüsü Chae'yi izliyor.
Jennie:
İyi gelsin bakalım.
Zaten tek bıraktın beni bu kel fizikçinin dersinde. Kim bilir kimle ne işler peşiriyorsun kazan dairesinde.
Bu minik kalbim senin iki üç kız uğruna beni göz ardı etmene dayanamıyor sanırım...
Kalp hastası olursam görürsün.
Tarantula kafalı.
Umarım olurum da tüm gün hastanelerde başımda beklersin. Annem de kızar 'ben kızımı sana güvenip başka okullara gönderdim, ev tuttum' diye.
Ama yoook sen orada da bir hemşire bulur yine gidersin yanımdan. Kızlar benden daha değerli tabii.
Jennie:
Sabır.
Lütfen sabır ver Tanrım...
Sen beni kovmadın mı yanından lan git bugün bu masada tek yatacağım dedin.
Dalga mı geçiyorsun gebertirim seni.
Jennie:
Ama lis ):
Patişlerim iyi değildi. Dişlerim de kaşınıyor hem. Sen de çeneni uzatmıyorsun ısırayım geçsin.
Hemen bir tuhaf hareketler yapıyorsun kaçıyorsun.
Lisa:
BUNU O MİNİCİK VÜCUDUNLA KUCAĞIMA ÇIKIP KEDİ GİBİ DİŞLERİNİ SÜRTÜNDÜĞÜN İÇİN YAPIYOR OLABİLİR MİYİM AMINA KOYAYIM|
BENİMKİ DE CAN LAN BENİMKİ DE|
Çok konuşma bücür.
Kimseye bakınmadan göz göze dahi gelmeden yerimize otur öğle arasında Chae'yi alıp geleceğim.
Jennie:
Alma Chae'yi kendi gelsin.
Yemin ederim Namjoon'a göz kırparım ümitlenir.
Lisa:
Bebeğim, sana çok kötü bir haberim var.
Daha geçen hafta göz kırpamadağın için üç saat boyunca boynumda ağladın...
Jennie:
Konumuz bu mu?
Yani Namjoon'a istediğimi yapabilirim? Karışma o zaman.
Lisa:
Bekle sen ben gelirken o çocuğun ağzını burnunu kırayım da dayaktan geberteyim onu.
Aaa hatta teneffüsü bekleyemem hayranlarımdan birine diyeyim müdür çağırıyor diyip yanıma getirsinler.
Neli olsun sevgili Namjoon beyimiz??
Beş parmağı kırık sağ ayağı kopuk sol gözü kapanık sever misiniz Bayan Kim??
Jennie:
Hayır.
Ben bir tek seni severim.
(Görüldü.)
Heyy lis neden görüldü atıyorsun ):
Kızdın mı??
Lisa:
Ufak bir yere düşme seansı yaşadım da|
Hiç düşünmüyorsun bu kızın kalbi var mı zaten|
Anca minik bebekler gibi|
Sus teneffüs oldu dediğim yere gel.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
into it || jenlisa
Short Story"Etrafım onları becermem için yalvaranlarla dolu ama kızım sana lanet olası bir ilgi duyuyorum." !Uyarı! İlk bölümler hariç düz yazı.
