Bölüm 3

37 9 7
                                    

Sabah olmuştu bugün okula gitmeyecektik. Hiçbir şey umurumuzda değildi annemizden başka. Hâlâ şok içerisindeydi annem, hatta sadece annem değil hepimiz şoktaydık. Tamam annem ve babam ayrılmışlardı ve aradan baya bir süre geçmişti amacı neydi ki bu adamın? Sanırım bizimle birlikte olmak istiyordu ama bizimle birlikte olmasının imkânsız olduğunu bildiği için hayatımızı mahvedecek her şeyi yapıp hayatımızı burnumuzdan getirecekti. Gece boyu durmadan uyanıp anneme bir şey olacak mı diye düşünüp durdum. Hayatta değer verdiğim bir annem birde Mert var onlarsız ben yaşayamam. Derken Mert'in sesiyle irkildim:

"Gizay sanırım sende benim düşündüklerimi düşünüyorsun, anneme ve bize hiçbir şey olmayacak"

"Çok korkuyorum Mert size bir şey olursa ben yaşayamam hayatımda tek siz varsınız" derken gözlerimden yaşlar akmaya başladı tutamıyordum kendimi. O sırada annem geldi yanımıza hemen gözlerimi sildim belli etmemeye çalıştım zaten çok üzülmüştü birde beni görüp te üzülmesini istemedim. Annem:

"Ne duruyorsunuz burada hadi okula, geç kaldınız zaten" dedi:

"Gitmeyeceğiz seni bırakıp gidemeyiz" dedik.

"Anlıyorum sizi ama sadece bugünlük böyle olsun" dedi.

"Tamam" dedik.

Bu günümüz korkarak geçti. Akşam güzel bir filmin ardından uykuya bıraktık kendimizi.

Sabah olmuştu kapıları pencereleri kilitleyip perdeleri kapattıktan sonra evden korkuyla çıkmıştık. Okula bir günün ardından ayak basmıştık biriyle sert bir şekilde çarpıştık, zaten sinirliydim bide bu salakla tartışacaktım o anki sinirle:

"Önüne baksana geri zekalı" dedim.

"Yanındakine bakarak kim ya bu" dedi. İçimden eben dedim yanındaki:

"O Efeninki yok mu bu işte" dedi. Nereden Efeninkiydim ya salak mı nedir? Bir sınıfımı buldu diye bir sarıldı diye onunki mi oluyordum kıza sert bir omuz atıp sınıfa çıktım Efede oradaydı yüz vermedim bile, yanıma geldi neden dün gelmediğimi sordu:

"Sana ne? Seni ne kadar ilgilendirir ki?" dedim.

"Ne oldu ya?" dedi.

"Sayende herkes beni Efeninki olarak tanıyor" dedim.

"Ne? Kim? Hangisi dedi?" dedi. Hangisi derken bu beni arkadaşlarına mı anlatmıştı? Hemen merdivenlere doğru gitti. Sinirime sinir kattılar. Her neyse ders kimyaydı hoca girdi içeriye hocada bir şeyler vardı. Sandalyesine oturup:

"Bugün iyi değilim çocuklar serbestsiniz" dedi. Allah bilir onun ne sorunu vardı onu bilmem ama bu bana baya iyi gelmişti uyumuştum. Uyandığımda üçüncü ders bitmişti ders beden olduğu için kimse beni uyandırma zahmetinde bulunmamıştı. Gözlerim falan şişmişti. Hiç halim yoktu ama aklım annemdeydi. Mutlu iyi bir aile olabilirdik ama neden ki bizim suçumuz ne? Siz ailenizi sevin ve şükredin, şükredin ki Allah mutluluğunuzu, ailenizi, huzurunuzu elinizden almasın kim bilir daha ne gibi zorluklar bekliyor bizi? Mert'in yanına indim Mertte bir şeyler vardı ne zaman bizden bir şey saklasa böyle olurdu.

"Mert neyin var?" dedim.

"H-hiçbir şey" dedi. Ama bir şey olduğuna o kadar emindim ki aradan iki gün geçti ve okuldan çıkıyorduk Mert anlatmaya başladı:

"Gizay sana bir şey anlatmam gerekiyor" dedi. Pür dikkat onu dinliyordum.

"Bizim kimya hocasına ne olduğu hakkında bir bilgin var mı?*" dedi.

"Hayır ama bizi iki gündür serbest bırakıyor iyi değilim falan diyor ne olmuş?" dedim.

"Cerrah beyin yeni karısı yok mu oymuş işte" dedi.

Ne diye haykırdım ama yeter ya, her zaman nasıl böyle karşımıza çıkıyor ya? Yeter abi istemiyorum ya, ne onu nede onunla alakalı hiçbir şey istemiyorum hayatımda çok bir şey istemiyorum huzurlu bir hayatım olsun istiyorum çok bir şey istemiyorum ki. Psikolojim bozulmak üzereydi yeter ama ya ne bu çektiklerimiz eve döndük annemin hiçbir şeyden haberi yoktu tabi, olanı biteni anneme anlattık, annemin tek cevabı şu oldu:

"Ankara'dan taşınmamız gerekiyor bu adamın bizi bulamayacağı bir yere gitmemiz gerekiyor"

Mert onaylar gibi kafasını salladı, başka çaremiz yoktu huzurlu bir hayat istiyorsak bunu yapmalıydık. Nereye diye düşündükten sonra İzmir'e diye karar verdik. Eşyalarımızı falan toparladık, annemin işi biraz sıkıntılı oldu ama orada da devam edecekti işine. Yaklaşık beş günün ardından zor toparlandık, taşıma şirketi geldi, eşyaları falan yüklediler, bizde otogara gittik, 17. Perondaydık, otobüsü bekliyorduk, annem ve Mert su ve yiyecek almaya gittiler o sırada yüzünü göremediğim biri bana doğru koşup Gizay diye bağırıyordu yaklaştı bana yüzünü gördüğümde Efe gelmişti nefes nefese kalmıştı:

"Gizay gitme" "Lütfen gitme" dedi.

"Efe sen nereden biliyorsun? Biz kimseye bahsetmedik gideceğimizi" dedim.

"Kimden öğrendiğim önemli değil gitme..." dedi.

"Efe gitmek zorundayım" dedim.

"Tamam nereye? Söyle bende geleyim" dedi. Şaşırmıştım biraz:

"İzmir Güzelbahçe'ye taşınacağız neden geleceksin ki?" dedim. Benim soruma bile cevap vermeden koşarak gitti. Annemler geldi ardından otobüste geldi, bindik ve gitmeye başladık. Yolda mesaj geldi kayıtlı olmayan bir numaradan:

-Gizay

"-Ben Efe, numaranı telefonları topladıklarında senden kendimi arayıp aldım kusura bakma."

Yazıyordu. Şaşırdım mı? Hayır, niye bu kadar ilgileniyordu ki benimle? Her neyse mesaj attım:

"-Şaşırmadım "

"-Bir şey mi diyeceksin?" Dedim.

Resim attı otobüsteydi o da. O kadar şaşırmıştım ki tamam numaramı kadar bulmuştu da neden benim gittiğim yere geliyordu ki?

"-Efe neden?"

"-Neden geliyorsun?" Dedim.

"-Çünkü..."

"-Çünkü seni seviyorum ♥" dedi.

Anlamalıydım, en başından anlamaydım.

"-Efe olmaz... olmaz"

"-Ne olmaz ???" dedi.

"-Olmaz işte... Efe işim var bb" dedim.

Biraz uyudum tabi yedi buçuk saat yol vardı ara ara kalkıp dışarıyı seyrediyordum otobüs durdu yemek molası için bir tesise gelmiştik annemle Mert serpme kahvaltı istediler ben tost istediğim için başka yere gittim söyledim ve yerime oturdum. Yemeğimi almaya gittim döndüğümde yerimde Efe oturuyordu. Oturdum masaya elimdeki tostu alıp:

"Bende çok acıkmıştım teşekkür ederim" dedi. Hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Biraz konuştuk falan süremiz bitmek üzereydi bana sarıldı ama çok cıvık davranıyordu. Kalktık otobüslere biniyorduk ama aynı otobüse bindik. Şaşırmıştım, evet aynı otobüsteydik sonradan gelip arkada oturmuş ya ama ben şimdi bu çocuğa kızamıyorum kiii her neyse uzun bir yolculuğun ardından bir ev kiralamıştık önceden oraya yerleşmeye çalıştık. Ve o kadar yorulmuştuk ki hepimiz uyuyakalmıştık. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 24, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İHANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin