Fark Et ve Hisset

138 6 2
                                    

"Dinliyorum" acaba bana ne diyecek diye düşünmekten yorulmaya başladım.

"Şeyy aslındaa ya da boşver olur mu?? Önemli değildi zaten"

Dünden razıydım. Her ne diyecekse hem ben bekleyeceğim hem de o anlaşılan.

"Bir şey diyordun ben sinirimden duymadım pardon. "

"Sergiden bahsetmiştim. Listede adını gördüm resim yarışmasına katılacağın doğru mu??  "

"Evet katılamak istedim. " Gerçekten de değişiklik olsun diye katıldım. Canım çok sıkılmıştı çok az uğraşım olduğu için katıldım.

"Çok vaktim yok Güney derse yetişmem gerek tekrardan özür dilerim."

Hemen yanından kaçmak istedim. Yapacak,konuşacak bir şeylerimiz yok çünkü ayrıca hâla neden bu çocuğun benimle arkadaş olmak istediğini anlamış değilim. Benim gibi bir kızla hemde. Sınıfa yetişmem lazım.

Sınıfa gidim ama seçmeli derste olduğum için biraz daha rahatım. Bu derste daha az kişi var hemde (Güney yok tabiki. )

Ama malesef Nisa bu sınıfta. Yani seçmeli  Drama dersinde. Kesin bu ders çok kolay ve sınavsız olduğu için girmiştir. Derslere gelmiyordur bile.

Ama bir kez daha yanıldım. Nisa kapıdan içeri giriyor. Parfümünün kokusu ondan önce geldi bile. Yanında iki de kız arkadaşı var.( Bu kızla hiç bir derdim yok sorun kızın beni sevmemesi yanılmıyorsam Güney yüzündendir. )

Sınıfa girer girmez göz göze geliyoruz. (Emin olun iğrenç bakıyor. ) Yan taraftaki sıralardan birine oturuyor. Sonra onu takip etmekten vazgeçiyorum. Sınıfa hoş giyinimli,orta yaşlarda,kıvırcık saçlı,boynunda mor taştan kolyesi olan hoca içeri giriyor.

Bu dersi seçtim çünkü yazmayı seviyorum. Rol yapmayı öğrenmem lazım,duygularımı gizleyebilmem lazım. Artık.

Hoca derste bizden bir yazı yazmamızı istedi. Bende yazdım. Her zaman ki gibi bir yazı oldu. Ama hoca okumamı isteyince kendi yazdıklarımı okumaktan korktum. Ama kağıt elimde çıktım tahtaya

                                           DAHA ÇOK HİSSEDİYORUM.
Bence çocuk çok uzakta değil. Çoktan girmiştir. Neyse zaten önemli olan bu değil asıl önemli olan başıma gelecekler. Ona ne diyeceğim şimdi. Aslında çok iyi biriyim ama sevdiklerim için yalan söylemek zorundayım falan mı ?? Beni dinlemez bile.
Bu yüzden buradaydım ya. Bu camın önünde hergün saatler geçirmek kendimi bulmak gibi bir şey. Burada fark ediyorum sınırlarımı,yapabildiklerimi,yapamadıklarımı,nelere sahip olduğumu ve neler kaybettiğimi.
Mesela güneş varken bende mutluyum çünkü sıcaklığı benimde içimi kıpır kıpır yapıyor. Sonra bende lavantaları severim ;yeşeren, solan insanları hissederim ben. Ağlarken, gülerken nasıldır sesleri bilirim.
Bütün sesleri içimde biriktiririm. Kuşlar neden kanat çırpmaya başlar, karşı komşunun huysuz köpeği neden havlar, kapının çalınışından kimin çaldığını bilirim. Bunları severim de sorun bunları sevmek, saklamak değil ki. Sorun konuşamamak, gerçekleri söyleyememek. Hadi ben korkuyorum yalan değil ya ; çevremdekiler onlar da korkuyor işte gerçeklerden. Ama bu sefer bu cam kenarı değil sevdiklerim olsun istiyorum yanımda.
Evet, artık büyük gerçeği ona söylemem gerek. Öyle ya da böyle en çok onun için bu sözlerim. Yapmak istediğim tek şey gözlerinin içine bakıp  "Ben, ben körüm. Her şeyi duyan,koklayan bu beden göremiyor. Ama seni gördü. " demek geliyor içimden. Ben belki göremiyorum ama emin olun hepinizden daha çok hissediyorum bu karanlıkta ....

Zil çaldı. Büyük bir çan sesi gibi. Hoca yazımın çok hoş olduğunu ondan yardım alabileceğimi söyledikten sonra sırama oturdum. Yine o utanç sıcaklığı içimi kapladı. Birkaç kişi sınıftan çıkarken beğendiğini söyledi. Sadece başımı salladım. En son ben çıktım. Ama kapıda bir kız vardı. Bana boş boş bakarak

"Sen mandalinasın demi ?? Yani adını bilmiyorum kusura bakma"

Konuşmamayı düşündüm ama kız öylece bana bakıyordu.

"Evet ben mandalina, ahhh yani adım Derin. Bir şey mi oldu?? "

"Yok sadece yazının çok güzel olduğu söylemek istemiştim. Bu arada ben de Ecrin. Sana arkadaş olmaya geldim. Kimse bir öğle yemeğini yalnız yemek istemez herhalde. "
GÜNEY

Geçen senelerin ardından bu okula gelmem hiç mantıklı değildi. Bu kadarını bile nasıl başardım bilmiyorum. Ama yeminimde duramıyorum. ""Bir daha kimseyle dost olma"" yeminim.

Bazen diyorum iyiki arkadaşlarım var sonra yok oluyorum. İçimde hapsettiğim ben, o hiç durmuyor zaten.

Yine okula olaylı başladım ama zaten popiler çocuklar böyle olmalı dimi. Sarışın kızlarla çıkmalı,okulun takımında olmalı falan. Hepsi yalan. Koca bir yalan.

Umarım bu yıl gerçeklerim beni bulur. O özlediğim insana kavuşabilirim. Annemin söylediğine göre doktorumun ayarladığı randevuları aksatmassam unuturmuşum. Çok saçma. !!! Ama okula olaylı giriş yapan bir ben değilim galiba. Mandalina da var. Şu okula yeni bir lakap kazanarak giren kız. (Hemde biraz benim yüzümden. ) 

Değişik bir kız sonuçta. Kafasını bile kaldırmıyor. Aslında okuldaki birçok kızdan daha güzel. Evet kız tüm okulun dikkatini çekmeyi becerdi ama o güzelliğin altında bambaşka biri var. Merak ettiğim biri.

                             **********************************

kıza ne diyeceğimi bilmiyorum. Yani daha adını yeni söyledi ve benle yemekhaneye geleceğini söylüyor. Korkutucu.

"Şeyy aslındaa daha tanışmadık bile" 

"Sorun değil yemek yerken tanışırız. Hem bende senin ilk arkadaşın olurum fenamı olur."

Bir şey demiyorum.Ve beraber yemekhaneye iniyoruz.Bugün makarna,soslu patlıcan,mevsim salata ve gazoz var. Beraber bir masaya oturuyoruz. Ama endişeliyim. (Yanlış bir şey yapmaktan. )

Yemeğe tam başlamıştım ki

"Nereden geldiniz? Bu okulda okudun mu daha önce? Sana niye mandalina diyorlar??"

Elimi kaldırdım "Yavaş sakin ol. Tamam anlatıcam da önce sen başla. "

Tam Ecrin kendi hakkında bir şeyler söylemeye başlamıştı ki masaya biri oturdu.

"Aaaa Talha nerelerdesin iki gündür yoksun. " (Talha karakteri  Talha Başaran'dır.  İzin alınmıştır. Multide var umarım güzel olur :) )

"Rotarlı oldu biraz ama olsun. " Güney nerede gördün mü??"

"Birazdan gelir yemekhaneye zaten. "

"Eeee bu kim ?? Kendine yeni arkadaş bulmuşsun. "

"Evet okulumuza yeni geldi adı-"

"Mandalina biliyorum. "

"Derin. Adım Derin. Bundan sonra böyle seslenirsin. " Umarım şu an kendimi o sığ insanların masasında öğle yemeği yiyor olarak bulmam. Çünkü Talha'nın bakışları bu kadarıyla yetinecekmiş gibi durmuyor. Bu konuşmanın burada bitmediğini şimdiden hissediyorum.


Arkadaşlar olumlu,olumsuz tüm yorumlarınızı bekliyorum. Umarım hoşunuza gitmiştir. Sınıfta bu bölümü sabırsızlıkla bekleyenlere selammmm :)

MANDALİNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin