Bu okulda geçirdiğim son 3 ay tahmin ettiğimden kötü değildi. Ama artık arkadaşlarım,okulum,anlatabileceğim maceralarım,güleceğim anılarım olmuştu.
Ecrin'den sonra aramıza Burak ve Şafak dahil oldu.
Onu katıldığım resim yarışmasında keşfettim.
Orta boylu ve yüzü heykeltıraşın ellerinden çıkmış gibi.
Keskin hatları var,yüzüne küçük gelen gözleri ve kalın kaşları ile sert denebilecek bir görüntüsü var. Ama öyle değil.
Gözleri heryerden bilgi toplar gibi bakıyor sonra iki dakkika içinde sizin kişiliğiniz hakkında yorum yapabilir,refleksleri kuvvetli ayrıca bakımlı bir hali var. Aşırı zeki.
Şafak; daha çok gizemli kapalı kutu desem yeridir. Ama macerayı seven bir yapısı ayrıca zayıf görünüşünün altında zor bir kız var.
Çoğunlukla teneffüslerde sürekli bir aradayız. Biz yemeklerimizi yerken Burak bizi güldürmek için elinden gelen her şeyi yapanlardan. Tabi bende sürekli gülenlerdenim. Çünkü gülmeyide,arkadaşlarıda özledim. Bu sırada Şafak bizi dinler konu çılgınlık yapmaya geldiğinde canlanıverir. Ecrin sıcacık bakışlarıyla etrafımızı ısıtır.
Her zaman böyle olduğu söylenemez tabi. Nisa saolsun.
Arada gelip o çok büyük gözterişiyle bizi yokluyor ama onu her gördüğümde sinirlerim bozulmuyor değil.
Güney'e gelirsek son üç ayda çok sayıda rapor aldı. Geldiğinde de sordum ama genellikle cevabı hep iyi olduğundan yana. Hiç iyi yalan söyleyemiyor. Gözleri sürekli kızarık ya da uykusu var.
Son üç ayı düşünürken Burak dönüp notları neden almadığımı sordu. "Derin bu konu önemli teneffüste anlatmayacağım haberin olsun" "Tamam,tamam hemen geçirdim!"
Ders çıkışı Güney yalpalayarak yanıma geldi. "Konuşabilir miyiz?" "Tabi ne hakkında?"
"Dışarı çıksak olur mu?"
"Olur da Güney sen iyi misin?"
"Kitaplarınla işin bitince banka gel. "
Uzun kolidoru aştıktan sonra merak etmeye başlamıştım. Bahçeye çıkıp banka oturdum.
"Evet seni dinliyorum Güney sorun ne?"
"Gitmiyor. Naparsam yapayım gitmiyor. Yeniden oldu işte. İlaçlar sadece acısını azalttı o kadar."
"Güney ne demeye çalışıyorsun gerçekten hiçbir şey anlaşılmıyor?!?"
"Rüyalarım. O sahneyi unutmuyorum Derin. Gerçekten uzaklaşmak istiyorum sonra içinde boğuluyorum. Zaten sana hiç anlatmamalıydım. Hemde hiç."
Çok tuaftı. Gerçekte acı çeker gibi bi hali vardı. Kabuslar gördüğünü anladık zaten. Sorun onu bu şekilde sürekli kabus görmeye iten neydi acaba?
"Güney baştan anlatır mısın böyle sana yardımcı olamam."
"Şey..biz yani ben,Nisa,Talha ve Aras o yaz kamp yapmaya gidecektik. Sonra Talha'nın arabasına doluştuk."
Aras kimdi? Güney'in arkadaşımı acaba?
"Aras benim başta arkadaşımdı sonra kardeşim oldu. Her şeyi beraber yapardık. Yani ailem olmuştu. Biz yoldaydık arabayı ben kullanıyordum. Aras önde Talha ve Nisa arkada oturuyorlardı."
Aklımı okumuştu sanki anlaşılan Aras Güney için önemli. Hala onu bu hale sokan şeyi merak etmeye başlamıştım.
"Sonra kaza yaptık. Büyük bir kaza bir kamyona çarptık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANDALİNA
Teen FictionHerkesin bi lakabı vardır belki ama benim ki en tuaf olanı. Tanıştırayım ben mandalina. Bir karar almıştım tüm hayatımı değiştirme kararı çünkü mutlu olmayı epeyce özlemiştim. Hastalığım engeldi başlarında ama iyileştikten sonra bu hayata tutsak kal...