TUTSAK

" Geçmişimdeki tozlar"

Bekliyordum umutsuzca.  En çokda   korkuyordum . Belki  belki biri beni kurtarır diye ama kimse yoktu ...
Depoda olduğunu tahmin  ettiğim kasvet dolu  mekan  beni daha fazla korkuturken yutkundum . Bir  süre  sonra açılan kapıdan giren iki iri yarı adama  döndü korku dolu gözlerim .

" O güzelik uyanmış demek ." Dedi sarışın olan adam. Bağlı olduğum sandalyeye biraz daha sindim korkuyla. Bileklerim bağlandığından dolayı yanıyordu ve canım acıyordu .

" Ne istiyorsunuz benden ?"

" Senden mi ? Güldürme beni tatlım . Ne işimiz olur seninle ." Diyerek kahkaha atı diyeri." Sadece patronun  işlerine burnunu soktun ve cezanı bekliyeceksin "

"N-ne cezası.  Öldürecek misiniz beni ?" Diye sordum  korkuyla.

" Bilmem tatlım .patronu bekle ." dedikten sonra ikisi de odayı terk etmişlerdi  göz yaşlarım korkuyla akarken düşündüm. Ben ne yapmıştım ki? Beni kaçıran adam patronum muydu?... gözlerim bitkinlikle kapanırken bağırdım.  Bir umut birinin beni kurtarması .
" Yardım edin!"
Çelik kapı açıldığında içeri giren adamın  gözlerine  korkuyla bakakaldım

" Neden bağırıyorsun?"  Dedi acımasız bir tonda. Mekandayken bakan çaresiz ve mahcup  gözleri anlamını yetirmişti .

D- deniz bey . Beni  neden kaçırdınız ? Yemin ederim kimseye demem."

Boşuna debelenme Lila . Seni çözeceğim dedi ve yaklaştı bedenimi korku ele geçirmişti . "Sakın bağırmayı düşünme . Dışarda bir ton adam var . Kaçmayı deneme bile zor.. ve boşuna çabalama  dağ evine gideceğiz" fısıldadıktan sonra  mavi gözlerini gözlerime dikti.

Kolumdan tutarak beni sürüklemeye başlamıştı canım yanıyor gözlerim aniden dolmaya  başladı. Beni sertçe arabanın içine iti  canım o kadar yanmıştıkı ki . uzun bir süren bir yolun ardından  şehire çok uzak olan bir dağ evine gelmiştik ben korku dolu bakışlarla  etrafıma bakarken   Ne yapıcağımı kendime  sorarken.
Yeniden kolumu tutmasıyla  beni bir odaya kapatı ve bana şu  cümleyi " Bu işe bulaşmıycaktın küçük ..." diyip odanın kapısını  kilitlemişti..