MindFuck を

Ep 11| V*brator & Tiger

Hayalet okuyucuya aşırı gıcık bir şekilde tav olduğumu bilmeyen yok değil mi? :)

Yoktur yoktur biliyorum ehe

Ve de evet bölümün ismini yanlış görmediniz 😳

🍷🍷🍷

***

"Daha ne kadar kapıda öylece bekleyeceksin Jeongguk? İçeri gel hadi."

Tereddüt ve merakla karışık etrafı tarayan gencin gözleri başka hiçkimseyi göremezken, esmer ise onun aklını okumuş gibi yine söze atıldı.

"Yalnızız ve de evet tek yaşıyorum."

Sonunda adımını atmıştı eve. Jeongguk'un tam yanında kapıyı kapatmak için bir eli kulpta bekleyen Torong da daha fazla beklemeden sonunda ocaktaki yemeğiyle ilgilenebileceği için heveslenmişti ki, içeri adımını atmış olan gençten minik bir küfür yükselmişti sağ tarafında gördüğü kaplan heykeli ile.

Kendini bir an için aptal gibi hissetmişti Jeon, kesinlikle kafasını duvara sürmek istiyordu.
Olup bitene hayretle bakan esmere doğru tuhaf bir mimik takındığı yüzüyle,

"Ben... Birden hiç beklemediğin bir anda siyah devasa bir kaplanı görünce..." diyebilmişti sonlara doğru ne diyeceğini bile bilemeyip kısılan sesiyle.

Ev sahibi komşusu, onun kendisini kötü hissetmemesi için elini bir anlığına Jeon'un omzuna koyup sıvazlayarak,

"Benim hatam. Uyarmam gerekirdi... Genelde çoğu kişi aynı tepkiyi veriyor ah neyse içeri geçelim, rahatına bak ve evindeymiş gibi hisset." demişti sıcak bir tavırla.

Böylece ikili, tam da salona ilerleyecekleri sırada büyük olandan duyulan sözler, gencin adımlarının birden donmasına sebep olmuştu.

"İçeride beslediğim Jaguarı gördüğünde bu kadar ürkme tamam mı önceden söylüyorum. "

"Ne?!"

Ardından duyulan kahkaha ile esmerin şaka yaptığını anlamasıylaysa yeniden rahat bir nefes almıştı Jeongguk.

Tanrı aşkına neden bu kadar geriliyordu ki bu gece?!

Kesinlikle şu psikopat instagram sapığı yüzünden asabı bozulmuş olmalıydı.

Yaşanılan bu tatlı ve tuhaf hadiseden sonra
Kim Torong, dakikalar içinde mutfakta harikalar yaratırken, Jeongguk da salona geçerek etrafı inceliyordu bu sürede.

O kadar yoğun bir düzen söz konusuydu ki, renklerden, milimetrik santimlere kadar her şey ekstra nizam içinde, biraz sinir bozucu görünüyordu.

İçeride gerçeği olmasa da, tıpkı söylediği gibi birçok yırtıcı hayvan balmumu heykeli bulunuyordu. Sıradan bir çalışana göre fazla lüks bir evdi.

Bir an için tüyleri ürperse de mutfaktan duyduğu derin ve tok ses ile kendisine gelmişti anında.

"Yemekler hazır."

Kendisini mutfakta bulan kahveli, burnuna gelen nefis kokuları daha da çekmişti içine şimdi.

Onun için ayrılan sandalyeye doğru yürürken, buzdolabının önündeki komşusu da,

"Jeongguk bu arada içecek olarak bira falan alır mısın? Ya da sana meyve suyu falan m-"

"Soju."

Aldığı yanıtla sırıtan Torong, "Oh, sert seviyor olmalısın." demişti alkol oranını kastederek.

Jeon da sessiz bir şekilde başıyla onaylamakla yetindiğinde, bu gece biraz rahatlamak istiyordu artık. Çünkü sabahtan beri beyninde süregelen mindfuck'lar yaşıyordu ve biraz gevşemeye ihtiyacı vardı. Soju bu yüzden adeta bir nimet olacaktı.