MindFuck を

Ep 22| Love Me

- 22. Bölüm -

Evet evet yb, yanlış görmüyorsunuz 🤭

Ay ve de... 30. Bölüm gibi final olacak bu fic şimdiden iletelim 💜

O yüzden bir tık aktif olup beni minnacık besleyin yorobun ehhe
~ hepinize sonsuz kalpler ~

🌈🌈🌈

***

"O başından beri sana aitti..."

Duyduğu heceleri ilk olarak anlamlandıramayan Jeongguk'un bakışları önce yere düşen alete sonra da yeniden esmere doğru yükseldiğinde, yutkundu.

"B-bu da... Ne demek oluyor H-yung?"

Sesindeki tereddüt hala buram buramken üzerine doğru eğilen adamla kalbi bir anda sekteye uğramıştı sanki.

Yakınlaşan yüzleri ile onu bu kadar yakından göruyor olma hissi onu strese sokarken, odunsu kokusu burnuna ulaşıp gerçekdışı hissetmesine sebep oldu.

Gence doğru mümkünmüş gibi bir adım daha atan Torong, göğüsleri birbirine değecek kadar mesafe kapatarak, dudaklarını araladı usulca.

"Senin için aldığım yüzlerce şeyden biri..." Dediğinde, sesi içine işleyecek kadar yoğunken ekledi.

"Ben iş gezisindeyken ve yokken... Olur da beni... Özlersen diye küçüğümm..."

Jeon, olduğu yere mıhlanmış gibiydi zihninde yankılananlarla.

Yüzlerce şey?...

Onun için aldığı başka şeyleri de mi saklıyordu evinde? Kafası allak bullak olmuştu.

Bu sefer de o konuşabilmek adına "B-ben..." diyebildiğinde, kendi cümlesinin devamını nasıl tamamlayabileceğini bile hala bilmiyordu.

Karnında garip bir şekilde uçuşan kelebeklerin varlığına olan o hissiyata, hiç alışkın değildi.

Mesafe git gide kapandığı vakit, dudaklarına yaklaştığını anladığı adama karşı sanki birazdan yere düşüp bayılacak gibi hissediyordu heyecandan.

Ensesine yükselen zarif tutuşu hissettiğindeyse, Jeon öpülmek üzere olan dudaklarını ılık nefesiyle hafifçe araladı.

Kendisini öne doğru esmere bırakır gibi olduğunda dudakları tutkuyla birleşmişti.

Temas eden Alt tarafları ile bir an neye uğradığını şaşırıp neredeyse alışılmadık o tatmadığı hisle inleyecekti...

Taa ki, öne doğru gerçekten de sendeleyerek uyuduğu koltukta Torong tarafından dürtüklenen omzu üzerinden uyandırılana kadar...

"Jeongguk? İyi misin? Ağrın mı var? Rüyanda inliy-"

Birden ayağa kalkmıştı sersemleyerek utançla Jeon.

"Ah hayır! Gayet iyiyim ben şey... İçim geçmiş biraz sadece?!"

Dese de, buna kendisi bile inanmamıştı.

Çıldırmış olmalıydı böyle bir şeyi gördüğü için tanrım, hiç kendisi gibi şeyler değildi onlar, ne sorunu vardı ha?

Göz göze gelmemek için etrafı anlamsızca tarayan gözlerinden sonra bir bahane bularak "Tuvalete gitsem iyi olur aslında-" demesine kalmadan tam da esmerin yanından geçip gitmek üzereyken kolu hafifçe tutularak durdurulmuştu.