MindFuck を

Ep 15| Dogs & Rabbits

🍷🍷🍷

~Keyifli okumalar~

***

Sarışın elindeki küçük kediyi severken devam ettiği yolun sonu Jungkook'un evinin önü olduğunda kısa bir mesaj çekmişti hemen ona.

Fazla yakın olmasalar da Jeon'un oldukça farklı ve değişik karakteri onunla yakınlaşma iç güdüsü doğuruyordu onda ve son günlerde etrafına karşı artan soğukluğuna bir çare olabilmesi adına kendisiyle birlikte barınağa gelmesini istemişti ondan. Belki arkadaşı için de değişiklik olurdu.

Jeongguk ise tam da bu sırada açtığı kapıdan görünmüş ve siyah beyazlı tişörtünün üstüne geçirdiği salaş bir gömlek ile ellerini cebine atmış yaklaşıyordu ona.

"Selam!"

"Selam Jimin."

Her zamanki donuk tavrı Jimin'i yıldırmazken, "Benimle geldiğin için teşekkürler." demişti yürümeye başladıklarında.

Umursamaz bir tavırla omuz silken Jeon'un gözleri arkadaşının elindeki kediye doğru kaydığında,

"O iyi mi?" diyerek konuyu değiştirmiş ve Jimin'in bakışları da kucağındaki yavruya kayarken yüzüne samimi bir tebessüm yayılmıştı.

"Genel kontroller, şu an oldukça sağlıklı..." hemen ardında da tekrardan ona dönerek, "Hem belki sen de bir tane sahiplenmek istersin ha?" demişti teşvik etmek amaçlı.

Burun kıvıran kahveli ise bakışlarını hızla yola çevirirken, "Kalsın... Böyle iyiyim." dediğinde, yalnızlığı ile mutluymuş gibi bir imaj çizmekteydi.

"Ama baksana çok sevimli değil mi?... Biraz da bana benziyor sanki?" diyerek tatlılığının son dozunu yüklendiği gülüşüyle beraber kendi aklına gelen bir fikirle heyecanlanan sarışın,

"Hey! Bak ne diyeceğim... Bir tavşan istemez misin? Yarın doğum günün öyle değil mi? Senin için küçük beyaz bir tavşan alabilirim." demişti gözleri parlarken.

Onun için bu kadar hevesle bir şeyler yapmak isteyen biri karşısında kaşları hayretle havalanan Jeon, dudaklarının hafifçe yukarı kıvrılmasına engel olamadığı dakika düz bir tonda sıraladı.

"Nerede bu barınak yakın mı?"

Sarışın olumsuz bir cevap almaması üzerine gülümseyerek başını salladığında, "Yürüyerek fazla sürmez, hava da oldukça güzel." demiş ve Jeon da onu onaylamıştı.

Bir süre sonra yolun karşı tarafından görünen yüz Kook için oldukça tanıdık olurken farkında olmadan açılan dudakları belli belirsiz aralanarak hareketlenmiş ve eli de selam vermek için havaya kalkmıştı birden.

Bu kişi, komşusu Bay Torong'tan başkası değildi.

Lakin o, hiç beklemediği bir şekilde sadece soğuk bir baş selamı ile yanlarından geçip gittiğinde, adımları neredeyse duraksayan Jungkook'un eli öylece havada kalırken, sarışın fal taşı gibi açılmış gözleri ile büyülenmiş görünüyordu.

"Holly!... O Hyung da kim öyle? Tanışıyor musunuz? Bu civarlardan değil gibi pek. Resmen Gucci mankenlerine taş çıkarır aman Tanrım!"

Jimin hızla arkasına dönerek gideni şimdi de arkadan süzmeye devam ederken, Jeon da çatılmış kaşları ve o şeklinde açılmış dudakları ile bakakalmıştı öylece.

Her zaman girişken taraf o esmer olmuşken, neden şimdi neredeyse onu tanımazlıktan gelerek buz gibi bakışlarla geçip gitmişti ki öylece?