Episode.13 -ÖFKE-

103 15 3
                                    

Hava iyice kararmıştı. O gittiğinde hemen evden çıkmak için kapıya yöneldim fakat kapı kilitliydi. Etrafta anahtarı aramaya başladım ama bulamadım. Pencerelerden atlmayı düşündüm ama gerçekten çok yüksekti. Bunu göze alamadım. Sonunda evi gezmeye başladım. Büyük değil ama küçük de degildi. Birkaç oda gezdim. Bir oda büyük bir çalışma odasıydı. Her yer kağıtlar , kalemler ve kitaplar ile doluydu. Pek oda yoktu. Bir odaya girdiğimde oranın da benim uyandigim odaya benzer bir yatak odası olduğunu gördüm. Bu odanın da Taehyungun kaldığı oda olarak düşündüm ve bir diğer odaya baktım. Burası mutfaktı. Karnımın acıktığını hissetttim ama iştahım yoktu. Nasıl olabilirdi ki. Sonunda ordan da çıktım ve tekrar kaldığım odaya döndüm. Hava biraz soğumuştu. Oturur pozisyona geldim ve battaniye ile ayaklarımı kapattım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Aklıma sürekli Hoseok geliyordu. Hoseok geldikçe de Taeden nefret ediyordum.
Kapının açılma sesini duydum.
Kafamı biraz korku ile kapıya çevirdim. Birkac poşet sesi geldi. Sonra gölge gördüm. Ürkmemiş değildim. Tam ayaklanacaktım ki içeriye Taehyung geldi. Korktuğumu fark etmiş olacak ki gülümsedi.

"Sorun yok , burayı Yoongi ve benden başka kimse bilmiyor"

Jimin hiçbir şey demeden sırtını ona döndü ve uzandı. Gözleri açıktı ve hoseoku düşünüyordu. Eğer en yakın arkadaşına bunu yapmasa onunla çok mutlu olacaktı. Birinden uzun sure sonra hoşlanmıstı. Ama o Jimini kırmaktan başka bir şey yapmamıştı.
Gözlerinden yaşlar akmaya başlayınca Jiminde burnunu çekmeye başladı. Ara sıra kolunun tersi ile burnunu siliyor ve derin nefesler alıyordu. Aniden yatağında ağırlık hissetti. Tam ayağa kalkıp ona ne yaptığını soracakti ki sıcak bir beden ona sokuldu. Kolları belime dolandı. Nefeslerini boynunda hissetti.

"Özür dilerim"

Onu bu hayattan ayırdıktan sonra mı özür diliyordu.

Kendim ile çelişki yaşıyordum. Bir yanım ondan nefret , diğer yanım ise sevgi besliyordu. Gözyaşlarım hızlanıp bununla doğru orantıda da burun çekme sesim artınca kollar belime daha sıkı dolandı.
Sonunda kendime geldim ve ondan hızlıca uzaklaştım. Bir çırpıda kollarını belimden çektim ayağa kalktım.
Ona sinirli ve üzgün olduğumu gösteren bir bakış attım

"Bana asla dokunma. Senin varlığın bile bana cehennemi hissettirirken  bana dokunup beni yakmaya kalkma! 
Benden uzak dur. Sana saf bir sevgi beslemiştim ama sen bana bundan daha büyük bir duygu yaşattın Kim Taehyung. Bana nefret etmeyi öğrettin"

İçimde tutmaktan yorulmuştum ve zamanı gelince ona bunları söylemekten çekinmedim.
Hızlı ve sesli bir şekilde söyledikten sonra kalbim ağrımıştı. Tae oturur pozisyona geçmiş ve gözlerimin içine bakıyordu. Yüzünden bir şey anlayamıyordum. Hiçbir şey demedi ve odadan gitti.

Gözlerim yanıyordu. Ağlamaktan çok yorulmuştum. Yatağıma yattım ve daha sesli şekilde ağladım

~

Jimine bunu yapmam ağır gelmişti ama kendimi de öldürmeye niyetim yoktu. Jimin her ne kadar zorlansa da alışacaktı ama kendisine bir şans verip vermeyeceginden korkuyordu.
Yoongi ile uzun zamandır görüşmedigi için birkaç saatliğine onun yanına gitmişti ve aklı Jimindeydi. Yoongi ona Jimini sormadı çünkü bu onun yapısında vardı. Kendinden yardım istenmediği sürece özel hayata girmezdi. Ama eğer ondan küçük de olsa bir konu hakkında yardım isteseler elinden geldiğince yardım ederdi.
Taehyung , Yoongiden ayrıldığında dolapta bir şey olmadığını düşünerek yüzünü iyice gizledikten sonra hızlıca market alışverişini yaptı ve Yoongiden ödünç aldığı arabaya binerek eve geldi.

Ev sessizdi. Işıklar kapalıydı.
Jiminin yine ağladığıni düşünerek poşetleri ne ara koydum ve odasına girdim. İçeriye ay ışığı girdiği için yüzünü görebilirdim. Korkmuşa benziyordu. Ona güven vermek için gülümsedim ama bana karşılık yüzünü astı ve uyku pozisyonuna girdi. Uyumayacağını bildiğim icin bir süre ona baktım. Daha sonra ağlama sesleri gelince çok üzgün olduğumu hissettim. Onu üzmek istemiyordum. Yanına yattım ve ona sıkıca sarıldım. Bedeni , bedenimin yanında küçücük kalıyordu.

"Özür dilerim"

Ağlamasını daha çok şiddetlendirdi. Kalbim daha çok parçalanıyordu.
Sonunda ayağa kalkıp bana içini boşalttı. Biraz olsun rahatlamisa benziyordu. Onun adına sevinmiştim ama beni bu sözleri ile çöllere atmıştı. Benden nefret ettiğini biliyordum ama bunu dile getirmesi daha çok yıkmıştı beni.

Onu tek bırakmak  ve kafamı toplamak için odadan çıktım ve sıcak suyun düşüncelerimi toparlamasını umarak duşa girdim

*

Biraz sıkmış olabilirim ama olay akışını bilemiyorum. Aklıma ne geldiyse onu yazıyorum. Lütfen yorum yapıp oy verir misiniz 🥀

Querido  [Vmin]✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin