Episode.20 -UYKU-

81 13 2
                                    


Çok tedirgindim.  Sürekli bir sağa bir sola dönüyordum. Gözüme uyku girmemişti. Tae , Yoongi ile konuştuktan sonra biraz sinirlenmiş ve gerilmeye başlamıştı. Yoongi şuan yurt dışındaydı. Yarına kadar buraya gelemeyeeğinden bu geceyi burada geçirecektik.  Kendi çalışanlarına da güvenemiyordu.

Dönmekten artık yorulmuştum. Taehyung aşağıdaydı. Sürekli etrafı kolaçan ediyordu. Bende artık dayanamayıp aşağıya inmeye karar verdim. Her ne kadar bana aşağıya inmememi söylesede..

Salona geldiğimde Taehyungu sabit bir noktaya bakarken buldum. Çok düşünceli görünüyordu. Onu ilk defa böyle gördüm diyebilirim.
Yanına geldiğimi görünce hemen hızlıca ayağa kalktı ve yanıma geldi. "Sana buraya gelmemeni söyledim Jimin" Sesi endişeli ve kızgın geliyordu. Onu rahatlatmak istiyordum. "Tae yukarda uyuyamıyorum. Seni merak ediyorum. Yanında olmak istiyorum" O cevap vermeden ona sıkı sıkı sarıldım. Onu bırakmak istemiyordum. Ellerini saçımda gezdirdi. Birkaç öpücük kondurdu. "Seni çok seviyorum Jimin" gözlerimden istemsizce yaşlar akmaya başlamıştı. Kafamı göğüsünden kaldırdım ve yüzüne baktım. Dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdum. "Ben de seni çok seviyorum Taehyung"  Birbirimizin dudaklarına sevgi dolu öpücükler konduruyorduk. Bu hâle nasıl geldiğimiz hakkında bir fikrim yoktu. Onu hâlâ sevebileceğimi düşünmemiştim. En sevdiğim insanı , sevdiğim insan tarafından kaybetmiştim.

Bir kaç saat geçtikten sonra hava iyice aydınlanmıştı. İkimizde oldukça uykusuz olsak da yine de birbirimizin sevgisi yetiyordu.

Saatler sonra hızlı ama sakin bir şekilde kapı çalındı. Bunun Yoongi olduğu belliydi. İkimizde aynı anda ayağa kalktık ve kapıya doğru ilerledik. Tae kapıyı açtığında etrafı kolaçan eden Yoongiyi karşımızda gördük. "Çabuk içeri geç Yoongi"
Hemen kapıyı kilitledim ve salona geldik. Üçümüzde konusmuyorduk ama sonunda Yoongi ağzını açtı.
"Tae , bir şey söylemem gerek ama kabul edecek misin bilmiyorum. Ama emin ol tek yol bu "
Tae tek kaşını kaldırdı ve yine koltuğun ucuna doğru oturdu.
"O ne?" Yoongi ilk önce bana sonra Tae ye baktı. "o adam siz eve geldikten sonra da evdeydi bence" durdu ve devam etti. " Yani demek istediğim benim burda olmadığımı biliyordu. Tuzağa çekebiliriz "
Nasil tahmini konuşabiliyordu ki?
"O nasıl olacak yoongi" taenin sesi sert çıkmıştı. "Tae ilk olarak seninle, sende olan araba ile ikimiz kuytu bir yere gidelim. Jimin ise burada kalsın. ' Tae aniden ayağa kalktı "Ne demek Jimin burada kalacak Yoongi" Yoongi bunu beklermiscesine elini havaya kaldırdı. "Merak etme yem olmayacak" daha sonra devam etti. "İlk olarak seni Namjoon denen adam görmesi lazım. İlk ona görünelim ve sonra" sonra yine ortalığa sessizlik hakim oldu. Görünüşe göre Tae kabul etmişti.

Saatler sonra yine Taenin göğüsüne kafamı yaslamış ağlıyordum. Birimizin başına bir şey gelebilirdi. "Tae lütfen beraber olalım" hıçkırmaktan kelimelerim zor anlaşılıyordu. Taenin de gözleri dolmuştu. "Merak etme sevgilim. Her şey daha güzel olacak. Lütfen bana güven " ona daha fazla sarılmış ve gözyaşlarim daha hızlı akıyordu. Dudağıma şehvetli bir öpücük kondurdu. Birbirimizi öpmek ile meşgulken Yoongiden gelen kısık bir öksürük sesi ile dudaklarımızi birbirinden ayırdık. "Gidelim artık Tae"   Onu bırakmak istemiyordum. Kaybetmek istemiyordum. Tae son kez bana seslendi. "Hoşçakal sevgilim"  ona bir şey diyemeden evde tek başıma kalmış hıçkırarak ağlıyordum. Saatin kaç olduğundan haberim yoktu ama bedenim bu yorgunluga dayanamayıp kanepenin köşesinde uykuya dalmıştı.

Querido  [Vmin]✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin