* Sehun *
Aynadaki yansımama bakarken bürüneceğim rolü düşünmek yerine dün gece olanlar aklıma geliyordu. Daha ne oldu diyemeden, hatta uyanmadan yatağımı boş bulmuştum.
- Flashback-
" Sehun.. Sehun.. SEHUN kalksana! Seninki not bırakıp gitmiş. "
Gözlerimi zorlukla açarken Yeol' ün bana uzattığı kağıdı almış ve yatakta oturur pozisyona gelip kağıdın üzerinde gözlerimi gezdirmiştim. ' Beni evine getirip yatağını verdiğin için teşekkür ederim. Sette görüşürüz. Hazırlanmam gerekli. '
- Flashback end -
Kötü bir şey yazmamıştı. Gayet herkesin yazacak olduğu bir yazıydı. Neden kalbimin üzerine bir filin oturup kalkmamaya niyetlenmiş gibiydi. Nefes almakta zorlanıyordum. Düşüncelerimi kenara itmek istercesine gözlerimi birkaç kez kapatıp açmıştım. Kolumdaki saate baktığımda bir az daha oyalanırsam daha ilk günden sete geç kalacağımı görmüş ve acele ederek telefonumu ve arabamın anahtarını alıp evden ayrılmıştım.
Yeol her zamanki gibi birinin peşine takılmış onu elde etmeyene kadar bırakmayacağı bir serüvene atmıştı kendini. Bir de elde ettikten sonra eskisi kadar heyecanlı olmuyor diye bırakmasa 10/10 adamdır ama biraz it işte.
Kendi kendime gülüp arabaya binmiş ve koltuğa rahatça yerleşip arabayı çalıştırmıştım.
* Yazardan *
Jongin, uyanır uyanmaz başta nerede olduğunu düşünse de kalkıp evi gezdiğinde aynı yatakta yatan Sehun ve tanımadığı bir adamı görünce önceki gece Sehun' un onu getirdiğini anlamıştı. Geri odaya döndüğünde masanın üzerinde bulduğu kâğıda küçük bir not bırakıp evden ayrılmıştı.
Fazla gereksiz bir şekilde o yatakta yatmalarını kıskanmıştı ki uyanmaları için kapıyı çarparak çıkmıştı. Yolun başına kadar yürümüş ardından oradan taksiye binmişti. Ellerini saçlarının arasında gezdirip başının ağrısını geçirmek istercesine saçlarını çekiştirmişti. Neden morali bir anda bozulmuş ya da boğazına düğümlenen düğümler daha da sıkılaşmıştı ?
Hiçbir şeye anlam veremeden taksinin ücretini ödeyip arandan inmiş ve evine girmişti. Evin karmaşası içinde zorlukla ilerlerken odasına çıkıp üzerindekileri çıkarıp direkt kendini suyun altına atmıştı. Bir eliyle duvardan destek alırken zorlukla ayakta durduğunu hissediyordu. Yavaşça yere çömelip oturmuş ve bacaklarını kendine çekmişti. Suyun bedeninden süzülüşünü izlerken suyun içindeki ateşin üzerine dökülmesini istercesine kalbinden süzüldüğünü hayal ediyordu. Göz yaşlarını daha fazla tutamayacağını düşünerek serbest bırakmıştı. Saçlarından akan suya karışan göz yaşları onu rahatlatmaya yetmişti.
Vakit kaybetmeden yerinden doğrulmuş ve beline sardığı havlu ile banyodan ayrılıp giyinme odasına geçmişti. Bu sırada çalan telefonla eline almıştı. Ne yapacağını ya da ne söyleyeceğini bilemez bir şekilde cevapladı.
My Princess arıyor...
E- efendim
My Princess 🔉:
Günaydın Jongin.
Bu saatte uyuyor olacağını düşünüyordum
Neyse uzatmak istemiyorum iki gün sonra
orada olacağım. Geldiğim gün görüşelim.Bana uyar fakat çekimlerim var
onlar ile çakışmayacağı bir ara
olur...Ay ben üzgünüm ya senin bir
erkekle olan mükemmel dizinin
çekimleri başlıyordu. Kafam işte uçmuş
gitmiş aklımdan. Tıpkı senin bana söylemeyi
unuttuğun gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BACKGROUND | SeKai
FanfictionHayal kurmak sizin sadece ufkunuzu açmaz. Yapmak istediklerinizde size yol gösterici olur. Ona daha da tutkuyla bağlanmanıza yardım eder. Ne olursa olsun pes etmemeyi öğretir. Elde etmek için neleri göze alabileceğini ve sonunda mutlu olup olmaya...