O bana ait

671 89 35
                                    

Wuxian o günden sonra bir daha Lan  wangji'yi görmeye gitmedi ama hocalarının daha kibar olmasından Lan Wangji'nin müdahale ettiğini anlamıştı. Aradan 2 ay geçti. Artık Lan klanın kurallarını biliyordu hemen herkesi tanımıştı. Var gücü ile güçlenmek için çalıştı. Derslerin bitiminden sonra bile kendi kendine dövüş yetenekleri için çalıştı. Wuxian'da  kılıç kullanmada çok iyiydi, zaten yetenekleri duyulunca varis'in koruması olmak için seçilmişti. Ama aslında insanlara gösterdiğinden çok daha güçlüydü. Şimdilik gerçek gücünü saklamanın daha iyi olacağını düşünmüştü. Lan Klanı'nın liderini henüz görmemişti. Ama onun için asıl sürpriz Lan Wangji'nin babasının klan lideri olmasıydı.
Ailesinin ölüm emrinin sahibi Wangji'nin babasıydı. Öğrendiği günden beri öfkesini dindirmek daha da zorlaşmıştı. Klan Liderini ancak Yemin Töreninde görebilecekti. O adamın kalbini eliyle sökse bile rahata ermezdi.
Hatta bu ölüm onun gibi biri için fazla kolay olurdu. Bir kaç kişi ile konuştuktan sonra Lan Wangji ve babasının güçlerinin yakın olduğunu öğrendi. Zor olacaktı. Ama sonunda tüm düşmanları ölecekti.
Aynanın karşısına geçmiş saçlarını tarayan Wuxian daldığı düşüncelerden çıkıp  saçlarına baktı ve gözünün önüne parlak, yumuşak çok uzun olan o siyah saçlar geldi. O adamı düşündüğü her an kendisinden nefret ediyordu. Öfkeyle tarağı aynaya fırlattı ve ayna büyük bir ses ile parçalandı. Öfkesini atamadığını hisseden Wuxian sinirle evinden çıktı ve Lan klanı kapısına gitti. Muhafızlara dışarı çıkıp dolaşacağını söylesede aldığı cevap olumsuzdu. Lan klanından Wangji'nin izni olmadan çıkmayacağını söyleyen muhafızı boynundan tutarak öfkeyle havaya kaldırdı ve bağırdı.
"Sakın bir daha yoluma çıkma!" Wuxian öfke patlaması yaşıyordu kara büyü güçlerini kontrol etmekte zorlandı ve wuxian'ın gözleri kırmızıya dönmek üzereyken , muhafızın ağzından ve burnundan kanlar gelmek üzereydi bir kaç asker koşarak geldi ve Wuxian'ı durdurmaya çalıştı ama wuxian kontrolden çıkmıştı. Hepsine saldırıp yerle bir etti bir eli hala muhafızın boynundayken hemde .
Savaşçılar saldırmak üzereyken hepsi bir anda Wuxian'ın arkasına baktı ve eğildiler. Wuxian yavaşça arkasına döndüğünde Lan Wangji'yi gördü. Ona her zaman verdiği kocaman gülümsemesi olmadan, hem şaşkın hemde tiksiniyormuş gibi bakıyordu. Wuxian yavaş yavaş kendine gelirken boğazını sıktığı adama baktı ve baygın adamı yere bıraktı. Ne yaptığının yeni farkına varırken bir anda kenara itildi Lan wangji tarafından ve donmuş vaziyette ona baktı. Wangji ölmek üzere olan adama ruh gücünü aktarmaya başlamıştı. Ölmek üzere olduğu için fazlaca ruh gücü vermek zorundaydı. Bu onu hasta edecekti. Wuxian titreyerek yere çöktü ve başını ellerinin arasına aldı . Wangji muhafıza ruh gücü aktarırken burnundan kanlar gelmeye başlamıştı. Wuxian suçluluk hissi ile bir an elini ona uzattı ama Wangji ruh gücü aktarımını durdurmuş ve Wuxian'ın uzattığı elini vurarak itmişti. Yavaş yavaş nefesi düzelen muhafızı ve yaralıları savaşçılar götürdükten sonra  Wuxian'a döndü.
"O sana bir şey mi yaptı?" Diye sordu hala içinde Wuxian'ın mecbur kalıp dövüştüğüne inanmak istiyordu. Ama gördüğü manzarayı unutması mümkün değildi. Wuxian dizlerinin üzerine çöktü ve eğildi bir elini Wangji'nin eteğine götürdü. Konuştuğunda sesi  fısıltıdan farksızdı.
"Özür dilerim... ben sadece" Wangji yaşadığı hayal kırıklığı ile ona bakarken muhafızlar
"Lan Klanı Lideri Teşrif Etti!" Diye  bağırdılar.
Wuxian buz kesmiş bir şekilde ellerini yumruk yapmıştı. O adamın yüzünü görmeye hazır değildi. O başını kaldırmadan dizlerinin üstünde duruyorken Lan Wangji bir anda onun önüne geçti ve babasını selamladı.
Lan klanı lideri "wangji çekil! Bu acemi suçunun cezasını çekmek üzere ceza odasına götürülecek" dedi
Wuxian başını kaldırmadan ayağa kalktı. Bir adım dahi atamadan Lan Wangji'nin kolu onu durdurdu. Wangji tekrar babasının önünde eğildi ve "O bana ait. Ceza salonuna göndermiyorum" dedi. Wuxian şaşkınca Wangji'ye baktı , hala neden onu koruyordu ki? Bu aptal adamın derdi neydi?
Klan Lideri "Daha yemin etmedi, henüz tören olmadığına göre o sana ait değil" dedi. Wangji ise kararlı ses tonu ile " bu yüzden elbette ceza verilmeli ama o bana ait biri" dedi. Wuxian hiç bir şey anlamamışken klan lideri
" öyle olsun Wangji . Wei Wuxian sen evine dön! Wangji sende benimle gel" dedi. Wangji hızlı adımlarla babasının peşinden giderken wuxian evine döndü. Hala kendine gelememişti. Yatağına oturdu ve ellerine baktı. Elleri kan içindeydi. Öfkesini tutamayıp her şeyi berbat etmişti. Hemde sırf bir adamı düşünmemeyi beceremediği için. Wangji neden onun ceza almasına engel oldu bilmiyordu. Ama onunla konuşmak istiyordu. Ne diyeceğini bilmiyordu ama en azından bağışlanana kadar yalvarabilirdi. Sonuçta Wangji olmadan intikamına yaklaşamazdı.
Saatler sonra Lan Jingyi kapısını çaldı ve içeri girip Wuxian'a yemeğini bıraktı. Her zaman kibar olan genç adam olanları duymuş olacak ki buz gibi nefret dolu bakışlar atıyordu. Wuxian yinede kendini tutamadı ve sordu
"Jingyi varis Wangji nerede? Onu görmem lazım" dedi. Genç adam sinirle wuxian'a döndü
"Hala varis Wangji'nin adını nasıl ağzına alırsın! Onu nasıl utandırdığını biliyor musun? " diye bağırdı. Wuxian yaptığı her şeyin farkındaydı ama olan olmuştu şimdi tek isteği çözüm bulmaktı. O yüzden tekrar sordu
" wangji nerede? Onu görmem lazım." Dedi
Lan jingyi Wuxian'a yaklaştı.
" hala soruyor musun? Tabii ki senin suçunun bedelini ödemeye gitti!" Dedi Wuxian ayağa fırlayıp Jingyi'nin yakasına yapıştı.
" ne cezası o bir şey yapmadı!" Dedi
Lan Jingyi yakasında ki elleri itip nefretle konuştu.
" yemin töreninden sonra bu dünyada seni yargılayacak ve ceza verebilecek tek kişi Lan Wangji olacak. Ama şimdi törenden önce yaptığın cezanın karşılığını klan lideri verecekti. Lakin Varis Wangji senin ona ait olduğunu söyleyerek tüm suçu kendi üzerine aldı. Anlamıyor musun? Senin yaptığın şeylerin sorumlusu olarak o görülüyor. Tüm cezayı kendi üzerine aldı. Tam 100 değnek sopa ile sırtına vuruldu. Lan wangji neden seni hala burada tutuyor bilmiyorum. Ama umarım senden kurtulur" dedi ve kapıyı çarparak çıktı.
Wuxian ayakta durmakta zorlandı ve sendeledi. Hemen yatağa oturdu. " bu aptal adam hala beni korumak için..."

"bu yüzden elbette ceza verilmeli ama o bana ait biri"
Wuxian bu sözün anlamını duyduğu sırada anlamamıştı. Wangji suçun cezasını üstlenmişti. " onu görmem lazım" diye düşündü. Görmek ve özür dilemek .
Hızlıca evden çıktı ve Lan Wangji'nin evine gitti tek istediği onu görmekti. Koşarak evine vardığında kapıyı tıkladı. Wangji "gel" diye seslenince içeri girdi. Wangji onu görmeyi beklemiyor olacak ki şaşırmıştı. Üstü çıplaktı ve sırtında ki yaraları bandajlamaya çalışıyordu. Sırtı ezik ve kesik içindeydi. Kanları yarım yamalak temizlemiş ve kendi yarasını sarmaya çalışan adamı görünce Wuxian'ın kalbi sızladı. Sessizce yürüdü ve elini Wangji'ye uzatırken izin istedi.
" böyle olmaz ben yapayım" mahçup gözler ile onay bekliyordu Wangji yatağına oturdu ve sırtını döndü. wuxian bandajları çıkarttı ve sırtında ki kanları düzgünce temizlemeye başladı kendini tutmaya çalışsada elleri titriyordu. Onun aptallığı yüzünden Wangji'nin canı yanmıştı. Kanları temizledikten sonra sırtındaki yarayı titreyen elleriyle sardı. Canını yakmaktan korktuğu için yumuşak hareketler ile yavaşça sardı. Daha sonra ellerini yaraların üzerinde gezdirdi. Wangji " bittiyse gidebilirsin" dedi soğukça. Wuxian onun gözünde artık berbat biriydi. Asla Wangji onu tekrar kabullenmezdi biliyordu. Gözyaşlarını tutamayıp sessizce ağladı. Dudaklarını yaralarının üstüne bastırdı. Canını acıtmamak için yumuşakça değdirdi dudaklarını . Tüm yaralarını öptüğünde hala ağlıyordu. Wangji derin bir nefes alıp Wuxian'a doğru döndü. Hala bakışları sertti . Wuxian bu adamın kendisini affetmesini rol yaparak değil gerçekten istediğini anlamıştı. Kendisi ile ne kadar savaşırsa savaşsın sonunda kabullendi. Wangji'nin Tepkisinin ne olacağını bilmesede yavaşça göğsüne sokuldu ve başını boynuna gömdü. Orada için için ağlarken mırıldandı.
" üzgünüm- ... ruh gücü aktarmayı bilmiyorum ben - ben sadece öpebilirim" dedi
Ve hıçkırıklarını daha fazla tutamayıp ellerini Wangji'nin göğsüne yerleştirip ağlamaya devam etti. Wangji ise derin bir nefes alıp bir elini Wuxian'ın başına götürdü ve okşarken kulağına eğilip mırıldandı.
" şştt sadece öpmende yeterli... artık acımıyor"

REVENGE (WangXian)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin