Multimedya: Dolunay
********************
Merhaba! Ben uzun saçlarım, beyaz tenim, kahverengi gözlerim ve 1.55 boyumla lise 2'ye giden Dolunay! Şuan okula gidiyorum. Ve maalesef servisle gidiyorum. Yürümeyi, koşmayı, zıplamayı, dans etmeyi çok seven bir insan olarak bu benim için can sıkıcı. Çocukluğumdan beri utangaç, çekingen bir diğer tabirle ezik bir kızdım. Mutlaka etrafımda benimle dalga geçen birileri olurdu. Özellikle boyumla. Ve bir diğer kötü özelliğim daha : Ben sinirlendiğinde gözleri dolanlardanım. Yani benimle dalga geçtiklerinde gözlerim dolduğu için ateşe körükle gitmiş oluyorum çünkü benim ağladığımı düşünüp daha çok üstüme gidiyorlar ve bu hoşlarına gidiyor. Bende çekingen olduğumdan karşılık veremiyorum. Lise 2'nin ilk günü ve ben her şeyin aynı kalacağından nerdeyse eminim. Nerdeyse. Okula girdiğim an evren bana bunu kanıtlamak istermişçesine karşıma Selin'i çıkardı. Sessizce geçmeye çalıştım fakat Selin rahat durmamıştı. Aslında en başta gayet sakindi. Sataşmadı bile. İç sesim bu işte bir şeyler olduğunu haykırırken bunun gerçek olmamasını diledim ama maalesef gerçekti. Sınıfa girerken bir anda başımın üstünde hissettiğim soğukla ve ıslanış anımla şoka girmiştim. Herkes haykırarak gülerken ben ıslak olduğum için göz yaşlarımın görünmemesini umuyordum. yavaşça sırama ilerledim ve çantamı bırakıp lavaboya gittim. Ağlarken ses çıkarmamaya özen gösteriyordum. Yedek kıyafetimde yoktu! Eşofmanımı geçen sene eve götürmüştüm ve bu sene beden dersinin olduğu gün getiririm diye düşünmüştüm. Tam o sırada lavaboya elinde siyah bir sweatshirt ve siyah bir eşofman altıyla Efsun girdi.
- Özür dilerim aşko ben daha yeni geldim. Al şunları giy.
dedi ve elindekileri bana uzattı.
- Önemli değil. Teşekkürler.
Bir şey diyecekti ama dinlemeden içeri girip üstümü değiştirdim. Ve tam tahmin ettiğim gibi. Kocaman olmuştu. Bileklerinden katladım ve dışarı çıktım ama Efsun ortalıkta yoktu.
- Efsun?
Ses yok. Herhalde sınıfa gitti düşüncesiyle saçlarımı topuz yapıp lavabodan çıktım fakat karşıda duvara yaslanmış çocuk sırıtarak bana bakıyordu anlam veremeyerek bakışlarımı kaçırdığım sırada konuşmaya başladı;
- Bende gelip ne zaman teşekkür edeceksin diye bekliyordum.
- Ne teşekkürü?
Bir dakika. Tabi ya! Bunlar Efsun'un olamayacak kadar uzunlar! (Bu arada kendileri en yakın arkadaşım olurlar)
- Üzerindekiler kimin zannediyorsun?
- Ö-özür dilerim arkadaşım senin olduklarını söylememişti. Teşekkürler.
Küçük sayılabilecek bir kahkaha attı.
- Önemli değil.
Ve arkasını dönüp gitti. İçimden bir ses bu çocukla işimin bitmediğini söylüyordu. Sınıfa doğru ilerledim ve kapıyı tıklattım. İçerden Gülay hocanın "Gel." deyişini duyunca rahatladım. Kendisi en sevdiğim dersin hocası(kimya) ve en sevdiğim hoca kategorilerinde 1. sırada yer alıyor. Yavaşça içeri girdim.
- Geç kaldığım için özür dilerim.
Tam yerime geçecektim ki hocanın sesi beni durdurdu;
- Ne oldu senin saçlarına?
Dişlerimi sıktım. Bunu ona söyleyip ezik olmak istemiyordum.
- Sabah duş aldım da hocam kurulamaya vaktim olmadı.
- Neden yalan söylüyorsun?
- Ne ya-
- Bunu sana sınıf arkadaşlarının yaptığını biliyorum.
- ...
Sınıfa döndü;
- Bu kıza neden bunu yapıyorsunuz?! Size kötü mü davrandı ya da zarar mı verdi? Ben başka bir cevap bulamıyorum.
Hayır Dolunay. Ağlama. Ağlama. Ağlama...
Selin ayağa kalktı;
- Utangaç gibi davranarak ilgi çekmeye çalışan eziğin teki çünkü!
- Selin! Müdürün yanına! Yürü! Sizinle de işimiz bitmedi!
Herkes bana bakarken yavaşça yerime geçtim. Yanımda oturan Ekin fısıldamaya başladı;
- İyi misin?
Hayır anlamında kafamı salladım. Bana sarıldı. Sanırım sonsuza dek iki arkadaşım olacaktı: Efsun ve Ekin. Sanırım...
********************
Evet .Merhaba! Bu benim ilk kitap deneyimim ve aşırı heyecanlıyım. Umarım beğenirsiniz. BYE!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI'M
ChickLitLise 2'ye yeni geçen Dolunay burada Berkay adında bir çocukla tanışır ve çok yakın arkadaş olurlar. Berkay dışında neredeyse kimseyle anlaşamayan, asosyal bir kızdır Dolunay. Fakat Berkay ondaki bu algıyı kırmak için savaşır ve bu yolcukta ikisi de...