"Oswald, anlamıyorsun..." Edward'ın viski kokan önlüğünü yırtmaya çalışan Oswald onu dinlemiyor, hatta duymuyordu bile. "Ed... Sen de mi benim deli olduğumu düşünüyorsun?"
Edward onun düşünülmemiş bilinçsizliğin dışa vurumu olan ani sorusuna yanıt vermemek için dudaklarını ısırıyor. "Yüzünü yıkamalıyız, sonra sana arka odayı hazırlayacağım. Birazcık uyu."
Tuvalete girdiklerinde Oswald ona biraz daha sokuluyor. Dengesini kontrol edemediği hareketlerinin sonucu Edward kendisini duvara yapıştırılmış bir halle buluyor. "Tanrı'm, Oswald... Duvarların ne kadar kirli olduğunu bilmiyor musun sen? Bu takımı yeni almıştım."
Konuşmanın onun için manasız olduğunu anladığı sırada tuvalet kabininden biri çıkıyor. Edward ona kuşkulu bakışlar atıyor ama adam oralı olmuyor. Sarhoş olmadığını anladığında Oswald'ı ittirip musluğu açıyor. Lavabonun içine fışkırırken yanındaki adam ona dikiyor gözlerini.
"Sarhoş mu?" Edward sorunun ona sorulduğunu ilk saniyelerde anlamıyor, elleri canla başla Oswald'ın yüzüne su çarpmakla meşgul oldukça. "Evet, öyle oldu..." Oswald ona bu kadar yapışıkken üç beş kelimeyi bir araya getirebilmenin gururuyla yanındaki adama bakıyor. Gözleri kararıyor. "Tanrı'm. Hayır."
Kasaplarda kullanılan, Edward'ın fazlasıyla aşina olduğu bıçaklardan biri havayı delerken, Oswald'ı son saniyelerde arkasına alabiliyor.
kaoos
ŞİMDİ OKUDUĞUN
- ̀ blind to youˊ-
Fanficİki insan bir olduğunda olan şey bu; artık sadece sevgiyi paylaşmakla kalmazlardı. Acıyı, üzüntüyü ve kederi de paylaşırlardı. [Marvel • Psychologic AU] pour @thukyang 💛 hbd!