Ajan Böcek ve Casus Kedi

Kagami

Kagami'nin Gözünden

Adrien sinirle Marinette'in odasından çıkıp dışarı çıktı. Ben de onun peşinden dışarı çıktım.

Adrien: Bunu nasıl kabul etmez? Neden? Neden?

Kendi kendine konuşuyordu. Biraz izledikten sonra yanına gittim.

Ben: Hey Adrien!
Adrien: Merhaba...
Ben: Kagami!
Adrien: Üzgünüm daha isimlere tam olarak hakim değilim.
Ben: Sorun değil!
Adrien: Ne için gelmiştin?
Ben: Hiç sadece seni merak ettim.
Adrien: Daha beni yeni tanıyorsun belki ben kötü biriyim!
Ben: Hahahha! Bizi düşünüyorsun ve kötü birisin öyle mi?
Adrien: Şey...
Ben: Yakalandın!
Adrien: Hayır kendimi de düşünüyorum! Böyle bir fırsatı ben de kaçırmış oluyorum.
Ben: Peki öyle olsun!
Adrien: Öyle zaten!
Ben: Bunu gerçekten çok mu istiyorsun?
Adrien: Elbet ki! Gabriel ile çalışmak çoğu kişinin hayali!

Cebimdeki kağıdı Adrien'a uzattım.

Ben: Al!
Adrien: Bu ne?
Ben: Bu benim transfer olduğum şirket! Annem yönetiyor ve yakında Gabriel ile çalışacaklar! İstersen oraya transfer ol! Seni tanıdığımı söylersem hem alırlar.

Kağıdı aldı, inceledi ve sonra bana şüpheli bir bakış attı.

Adrien: Benimle dalga mı geçiyorsun? Sen neden gitmedin peki? Sonuçta bu da güzel bir fırsat!
Ben: Ağzımdan "fırsat" kelimesi düşmüyor! Senin için nedir bu fırsat? Zirvede yanlız olmak mı? Gabriel gibi somurtkan bir patron olmak mı yoksa?
Adrien: Marinette'in de güldüğünü pek görmedim açıkçası!
Ben: Sen daha yenisin bu insanları daha tanımıyorsun! Emin ol burada herkes bir ailedir ve birimize yanlış yapan bütün hepimize yanlış yapmıştır. Son olarak neden ora yerine burayı seçtiğime gelirsek; Annem de Gabriel gibi somurtkan ve sadece en iyi olmayı hedefliyor.
Adrien: Peki bunun nesi yanlış?
Ben: Marinette ise insanlara yardım etmeyi hedefliyor. Onlar sadece kendilerini düşünürken Marinette diğer insanları da düşünüyor. Dediğim gibi eğer gitmek istersen sana bir şeyler ayarlayabilirim ama kalırım diyorsan....
Adrien: Torpil istemez! Eğer burada kalıp çalışırsam gerçekten en iyi olurum! Hem de Marinette'e rağmen! Şimdi gidip yeni görevimi öğreneceğim. İçerde görüşürüz Kagami-san!

Kötüsün öyle mi Adrien? Baksana sen de benim gibisin içindeki kişiliği saklıyorsun! Fakat burada buna gerek olmadığını sen de anlayacaksın. Burası öyle bir yer değil! Burası bir Mucize!

Marinette'in Gözünden

Dosyalarım ile uğraşırken kapı çaldı ve içeri az önce sorgu memurluğu yapan Adrien geldi.

Ben: Eğer sorgulamaya geldiysen direk çık dışarı!
Adrien: Yeni görevimi almaya geldim efendim!
Ben: İyi o zaman! Bugün Luka ve Kagami'yi bir göreve gönderecektim ama Luka yerine gidebilirsin! Nino'dan gidip ayrıntıları öğren ve Luka'yı da buraya gönder!
Adrien: Evet efendim!

Dışarı çıktı ve bir müddet sonra yine kapı çaldı. Bu sefer Luka olduğunu düşündüm. Kapı açılınca ise haklı olduğumu anladım.

Luka: Benim yerime çaylağı göreve göndermişsin!
Ben: Evet! Seninle işimiz var!
Luka: Ne işi?
Ben: Hawkmoth yine adamlarını göndermiş. Fakat bu seferki biraz garip!
Luka: Nasıl garip?
Ben: Ben de bilmiyorum! Sadece normal adamlarından daha değişik özelliklere sahipmiş. Geliyorsun değil mi?
Luka: Elbette geliyorum.
Ben: Tm o zaman yeni bir ihbar aldığımızda sana haber veririm. Her an tetikte ol!
Luka: Peki efendim.

Luka çıktı ve ben arkasından kapıyı kilitledim.

Tiki: Ne oldu Marinette?
Ben: Seni görmelerine izin veremem! Sana bir şey sormalıyım.
Tiki: Elbette ne istersen!
Ben: Bu Hawkmoth yeni adamlar tutmuş ama bu seferki mutasyon geçirmiş gibiymiş. Sence o zehri kullanıyor olabilir mi?
Tiki: Ne yazık ki olabilir Marinette! Eğer elinde o broştan varsa kelebek özünden istediği türde bir mutasyon gerçekleştirebilir!
Ben: Peki ben onları nasıl düzelteceğim. Tiki: Küpelerinin içinde hastanelerde bulunan ama biraz daha değişik bir iğne türü mevcut! O iğne kanın içindeki kelebek özünü düzeltebiliyor.
Ben: Peki anladım!
Tiki: Başka bir şey var mı?

Cebimden birkaç makaron çıkartıp ona verdim.

Ben: Bunları yeni yaptım. Ekibe vereceğim ama sana da birkaç tane ayırdım. İşte al!
Tiki: Teşekkür ederim Marinette!
Ben: Asıl beni yanlız bırakmadığın için ben teşekkür ederim. Seni seviyorum!
Tiki: Ben de!

DEVAM
EDECEK