Özel güçleri olan Bi yabancı.
Yabancının esiri olan bir kaç masum.
Bakalım bu adamdan kurtulabileceklermi.
Yada farklı dünyalara yolculuk mu edecekler.
"Aaaa hadi ama suuu. Oyun bozanlık yapma." diye ısrar eden dolunaya döndüm.
"Gelicem de ne bok olucak"
"Eğlenicez su. Hadi bak lütfen."
"İyi tamam" dolunayı ısrarlarına dayanamadım ve kabul ettim. Alt tarafı Bi parti ne olucak ki.
Üsütme Bi bluz ve siyah kot pantolon geçirdim. Ve spor ayakkabılarımu geçirdim. Ve yola çıktık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Suyun giydikleri)
...
Parti pek kalabalık değildi. Bu biraz sevindirdi beni. Ama partinin şehrin dışında ıssız Bi yerde olması can sıkıcı. Tellerle çevrili büyük Bi arsa gibi biryer. Dolunay çoktan yanımdan ayrılmıştı. Gözüm bahçede dolanırken onuru gördüm. Benden neden ayrıldığını asla ama asla çözemedim. Bokafalı.
Bi içki alıp etrafı incelemeye başladım. Taş çatlasa 20 kişi vardı. Salak gibi erken gelmiştik çünkü.
Emir yanıma geldi.
"Naber yakışıklı" dedi ve saçımı karıştırdı.
"İyidir senden güzelik" kaşlarını çattı.
"Ben güzel değilim. Yakışıklıyım"
"Hıhı kesin öyledir emir." dedim ve suratını astı,güldüm .
"Tamam belki birazcık yakışıklı olabilirsin"
"İşte benim güzelim" dedi.
"Daha demin yakışıklıydım ama" dedim ve tek kaşımı kaldırdım.
"Güzeliğe telfi ettin" dedi ve sırıtı.
"Saol ya" dedim ve güldüm.
Ne olduğunu anlamadan Bi anda arsanın kenarlanırdan duvar yükselmeye başladı. Arda dediğim en fazla büyük Bi bahçe kadardır. Simsiyah kocaman duvarlar oluştu. Ne olduğunu anlamaya çalışır gibi etrafa baktım. Duvarlar o kadar yükseldiki Bir binanın 8. veya 9. katı edebilirdi.
Etrafıma baktım. Korkmaya başaldım. Onur yanıma geldi.
"Su yanımda dur"
"Neden"
"Güvende olasın diye salak"
"1 bana salak deme 2 sanane Benim güvende olup olmamam onu ayrılmadan önce düşünğcektin."
"Cidden bunu mu tartışıcaz su"
Tam cevap vericek tim ki gökyüzünde Bi nesne belirdi. Kafamı kaldırıp onu özledim. Yakınlaştıkça daha net görebildim. Bu nesne değil bir insan Dı. Yani sanırım. En azından tipi insana benziyo.
Alanın tam ortasına indi. Geri çekildim.
Bu Bi adam dı vücudundan alevler çıkıyodu. Korku bütün bedenimi ele geçirdi. Adam aşırı korkutucuydu.
Simsiyah giyinmişti. Biliyorum çok saçma ama o kadar ateşin içinde o kıyafetlerin nasıl yanmadığını merak ettim.
