İLK ÖLÜM

24 8 0
                                    

Multideki onur

"YOKSA ESİRLERİM Mİ DEMELİYDİM"

Duyduğum şeyle gözlerimi kırpıştırdım.
Bi anda onur beni kolumdan tutup kendine çekti.
İtiraz etmedim.

"Ne saçmalıyon lan sen" bi erkeğin sesi bütün sesizliği bozdu.

Söyleme şeklinden sarhoş olduğu belliydi. Adam kafasını sesin geldiği yere çevirdi.

"KIM SÖYLEDİ ONU" dedi korkunç sesiyle.
Adamın sesi bile insanın tüylerinin diken diken olmasını sağlıyo.

"Beeen dedimm" dedi ve adama yaklaştı kafayı yedi heralde.

Adam gayet sakin görünüyodu.
Çocuk kıkırdamaya devam ediyodu.

Adam elini çocuğa doğru hareket ettirdi.

Çocuk ateşler içinde yanmaya başladı. İstemsizce elimle ağzımı kapadım.

Çocuk kül olup uçtu.

Siktir. Sıçtık.

Onur arkamda hareketlendi.
Adama doğru yürümeye başaldı.
Kolundan tutum.

"Nereye?" Diye sordum.

"Birinin bu adamla konuşması gerekiyo"

"Kafayı mı yedin sen saçmala"

"Sadece burda dur su"

Salak lan bu çocuk.

"Hey" diye seslendi onur adama.

Adam kafasını onura çevirdi.

"Ne bu yaptığın" diye sordu onur.

Adam konuşmaya başladı.

"Burda bana ait olan benim parçam olan birşey var. Ve onu bulana kadar burdasınız."

"Burda alt tarafı parti yapan insanlar var. Senin olabilecek bişey yok"

"Sanamı soracağım" dedi sinirle adam.

Elini onura doğru hareket ettirdi.
Onur yavaşça havalandı. Boğazını tutmaya başaldı.

Adam resmen dokunmadan boğuyordu.

Bunu daha fazla izleyemedim ve adama yaklaştım.

"Dur artık bırak onu" dedim.

Adam buz bakışlarını bana çevirdi.

Kendimi tutamayıp bağırdım.

"BIRAKSANA"

Adam kafasını yana eğdi. Ve bana bakmaya devam etti.

Onurun yüzü kıp kırmızı olmuştu.
Nerden  ve neden geldiğini bilmediğim cesaretle iyice adama yaklaştım.

Hırsla kolunu hareket ettirmeye çalıştım.
Elim koluna değer değmez elektrik çarpmış gibi kolunu çekti.
Onuru bıraktı.
Onurun yanına gidicektim ki vazgeçtim.

Ayrıldığına göre yanında istemiyo sonuçta.

Adam bana bakmaya başladı.

Geriye doğru bikaç adım attım.

"Adın ne" adamın sert sesiyle ürktüm.

"Su" diyebildim soğuk kanlı Bi sesle.

Güldü. Niye güldü ki bu şimdi.

Bi anda onur beni sürüklemeye başladı.
Adam hiç gözünü ayırmadan beni izledi.

Duvarın yanına gelince durduk. Onur beni sarstı.

"Salakmısın sen ne yaptığını farkındamısın. Ya sana zarar verseydi" dedi.

"Teşekkür edeceğine azar mı çekiyosun onur. Ayrıca verirse verir sanane."

İç çekti.

"Bak su senden ayrıldığım için bana kızgınsın biliyorum ama-" sözünü kestim.

"Hayır onur. Ben sana benden ayrıldığın için kızgın değilim. 5 yıllık ilişkiyi sadece ayrılmak istiyorum diyerek bitirdiğin için kızgınım. Minicik bir sebep bile vermedin ayrılmak isteyebilirsin ama bunun Bi sebebi olmalı. Ayrılmadan 1 hafta önce gayet mutluyduk birlikte tatile gittik. 1 hafta ne değişti.? "

Cevap bekler gibi gözlerine baktım ama o yüzüme bile bakmadı. Bişi demeden gitti yanımdan.

Siktiğimin salağı.

Duvarın dibine oturdum ve etrafı incelemeye başladım. Herkes panik içinde ne yapacağını şaşırmıştı. Keşke mont giyseydim.
Gözlerim etrafta dolaşırken buz gibi mavi  gözlerle karşılaştım.
Bu psikopat bana niye bakıyo lan.

Kollarımı omzuna sardım ve dizlerimi kendime çektim. Akşam olmak üzereydi. Ve hava buz gibiydi.
Acaba dolunay nerde.

Ayağı kalktım ve su aradım. Ama içkiden başka Bi bok yoktu.

Bi of çektim.

Teredütlü adımlarla adama yaklaştım. Duvara yaslanmış içki içiyodu.
Geldiğimi görünce ne var dercesine baktı. Gelmesemiydim acaba ya. Ama zorundayım yani.

"Bizi burda ne kadar tutacaksın?" diye sordum.

"Sanane" dedi gerizekalı.

"Bu gidişle en fazla 2 gün sen aradığını bulamadan gebeririz. Burda içkiden başka Bi bok yok. Susuzluktan, açtıktan ve ayrıca soğutan donarak gebeririz"

"Banane bundan"

Sinirle iç çektim. Orangutan götü.

Bişey demeden geri oturduğum yere döndüm.
Dolunay hiç Bi yerde yok. Kalabalık değil illaki görürdüm.
Muhtemelen bu alan dışında biriyle yiyişmeye gitmiştir.
Şanslı piç.

Adam şuan ortalıkta görünmüyodu.

Saçımı ördüm ve kafamı dizime dayadım.

Hayatım yarım saate falan değişti. Aman ne güzel.

Kafama bişey düşmediyle kafamı kaldırdım.
Önümde dikilen adamı hiç beklemiyodum sahi adı neydi bunun.
Attığı şeye baktığımda Bi şişe su vardı.
Ne yapacağımı merak eder gibi beni izliyordu.

Susadığım için sudan bikaç yudum alıp bıraktım.

"Saol" dedim sessizce.

"Şurada bikaç battaniye var git al"dedi sert Bi şekilde.

Kafamı sallamakla yetindim.

Ayağı kalktım ve dip dibe geldik. Benden baya uzundu.
O kadar yakınımdaydıki nefesini anlımda hissedebiliyorum. O bundan rahatsız olmuşa benzemiyo ama ben oldum.

Yanından geçip gittim.
Bi battaniye ve çikolata aldım. En azından şekerim düşmez. Üf ne alaka canım çekti  diye aldım.

En az 10 koli su ve yiyecek vardı. 2 kolide battaniye. Nerden buldu acaba bunları.

Tam yerime gidicektimki benim oturduğum yere oturmuştu adam.

Bende kendime Bi köşe bulup oraya gittim. Tam köşeye oturdum.

Üsütmü örtüm dizlerimi kendime çektim ve başımı duvara yasladım.
Aslında uyumamam gerekirdi ama dayanamadım ve kendimi uykunun rahatsız kollarına teslim ettim...

🔥

FİRE MANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin